Ameliyata girenlerin en büyük korkusu: Uyur da bir daha uyanmazsam!

Anesteziden kaynaklanan riskler teknoloji, ilaçlar ve hastane yönetimindeki gelişmeler sayesinde son yıllarda düştü. Gelişmiş ülkelerde anesteziden ölüm yüz binde 1-2 görülüyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK

Ameliyata girecek kişilerin en önemli çekincesi olan "uyanamama korkusu"nun atlatılabilmesi için, hastanın ameliyat öncesinde mutlaka anestezistiyle görüşmesi gerektiği bildirildi. 49. Ulusal Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kongresi'nde görüştüğümüz Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan Alkış, anestezi uzmanının da diğer hekimler gibi tedavinin parçası olduğunu belirterek, "Hastanın anestezi uzmanını seçme, anestezi şekline birlikte karar verme hakkı vardır" dedi. Prof. Dr. Alkış, anestezinin riskleri ve anestezi ile ilgili merak edilen konulara açıklık getirdi.

ANESTEZİST SİZİ NE ZAMAN GÖRÜR?

Anestezinin ameliyat ya da bazı teşhisler sırasında hastanın acı çekmesini engellemek ve bu işlemlerin daha rahat yapılabilmesine sağlamak amacıyla hastanın kontrollü ve güvenli şekilde uyutulması durumu olduğunu anlatan Prof. Dr. Alkış, toplumdaki "anestezi korkusu"nun süreçleri bilmemekten kaynaklandığını belirterek, "Hastanın ameliyat olma kararı alındığı andan itibaren anestezi uzmanı da o programın içinde yer alır. İdeal olanı ameliyat öncesinde hastayla görüşmesidir. Bu görüşmede hastanın sağlık geçmişi, kullandığı ilaçlar, diğer hastalıkları, alerjisi olup olmadığı karşılıklı olarak konuşulur. Hastayla görüşme zamanı vakaya göre değişir. Eğer sağlıklı genç bir hasta operasyon geçirecekse ve cerrahinin aciliyeti yoksa bir gün öncesinde görmesi yeterli olur. Ancak kalp hastası ya da diyabet hastası, sigara kullanan, yaşlı ve aşırı kilolu hastaların bir süre öncesinden ameliyata hazırlanması gerekir. Göğüs, kalp ve damar cerrahisi gibi yüksek kan kaybı beklenen büyük bir ameliyatı geçirecek hastaların çok daha öncesinden mesela bir ay öncesinden görülmesi gerekir. Bu gruptaki hastaların kullandığı bazı ilaçların kesilmesi ve yerine geçen bir tedavi ile hastanın durumunun kontrol altında tutulması gerekir" dedi.

ANESTEZİ KAYNAKLI RİSK AZALTILABİLİR

Prof. Dr. Neslihan Alkış, "Ameliyattan önce anestezi ile ilgili bir risk görülürse acil değilse ameliyat ertelenir. Acil vakalarda gerekirse genel anestezi verilmez veya bölgesel teknikler denenir.

ÇOK HORLUYORSANIZ ANESTEZİ RİSKLİ

Güvenli anestezi uygulaması için hastanın sağlık geçmişinin bilinmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Bilgin, ameliya olacak kişilerin bu konudaki hatırlatmayı yapması gerektiğinin altını önemle çizdi. Anestezi uygulanacak hastaların büyük bir kısmında kronik hastalıklar olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Bilgin bu hastalıkların vücutta oluşturduğu zararların, hastayı anestezi uygulaması için daha dayanıksız hale getirebileceğini ya da kullanılan ilaçların anestezi ilaçlarıyla etkileşeceğini söyledi. Prof. Dr. Bilgin, anestezi de risk taşıyan hastaları şöyle sıraladı:

Şeker hastaları ve tioid bezi hastaları,

Akciğer ve alerjik hastalığı olanlar

Çok horlayanlar, uykuda solunum durması olanlar, aşırı şişmanlar,

Kas hastalıkları olanlar

Böbrek ve karaciğer hastaları,

Nörolojik hastalıkları olanlar

Yaşlılar ve anser hastaları

Psikiyatrik hastalıkları olanlar

Ateşli çocuğa anestezi verilmez

Solunum, kalp- damar sisteminin yeterince gelişmemesi sebebiyle yenidoğanların ve bebeklerin anesteziye karşı daha dayanıksız olduğunu söyleyen Prof. Dr. Güner Kaya, çocuklara anestezi verilirken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

Anestezi öncesi açlık süresi anne sütü alan bir çocukta dört, mama ile beslenen çocuklarda altı saat, katı gıdalarla beslenmeye geçen çocuklarda 6-8 saatir.

Ağır grip geçiren, ateşi yüksek, burnunda iltihaplı salgıları ve ciddi öksüğürü olan çocukların ameliyatı acil değilse ertelenir.

Anlayabilecek yaşta ise çocuğa ameliyat olacağı söylenmelidir.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ