Radikal - MİNE TUDUK'un haberi;
Samatya İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan Acil Tıp Asistanı Dr. Melike Erdem, iddiaya göre birkaç gün önce Sağlık Bakanlığı Bilgi İletişim Merkezi 184 (SABİM) hakkında yapılan şikâyetten sonra hastanenin 6. katından atlayarak intihar etti. Acil Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Başer Cander, “Erdem’in intiharı bir ilk değil, benzer 3-4 olay yaşandı” derken Radikal araştırdı: Vatandaşın hastanelerde sesini duyurmasını sağlamak için kurulan SABİM’den doktorlar neden rahatsız? Şikâyetlerin hasta hakları ve sağlık hizmetindeki kaliteyi arttırıcı tarafları var mı?
‘Şikâyetler elenmeli’ Hekimlerin bir kısmı, SABİM’in yalnızca doktorlara yüklenerek külfet getirdiği ve uygulamanın bu haliyle kaldırılması gerektiği görüşünde. Bir kısım hekim de uygulamayı yerinde bulurken, şikâyetlerin bir kurul tarafından elenmesi gerektiğine dikkat çekti. SABİM’e şikâyet edilen doktorlar, şikâyet gerekçelerini paylaşırken hem hasta hakları dernekleri hem hekim örgütleri SABİM’e çekidüzen verilmesi gerektiği görüşünde birleşti.
SABİM’e niye şikâyet ediyorlar?
Doktorlar, SABİM’e haklarında yapılan şikâyetleri Radikal’le paylaştı:
Doktor kalçama iğne yaparken çok acıttı, şikâyetçiyim.” Başım ağrıyor, doktor ilaç yazdı ama ağrıyı kesemedi.”
Hemşire, hastaya “Sana hakkımı helal etmiyorum” demiş. Bunun üzerine SABİM aranıyor: “Hemşire hanım bana hakkını helal etmedi şikâyetçiyim.”
Doktorlar 90 yaşındaki hastamızla ilgilenmediği için hastamızı öldürdü. “
Hastamıza 6 günde akciğer kanseri tanısı konuldu (bu tip bir kanser teşhisi için 6 gün çok erken bir süre), doktor hastamızın kanserini geç teşhis ettiği için ölümüne neden oldu.” Ben söyledim doktora karımın sağ gözünün seyirdiğini ama o bir şey olmaz dedi, karım 2 hafta sonra beyin kanaması geçirdi, şikâyetçiyim. “
Diş hekimi 10 yaşındaki hastayı, çocuk diş kliniğine yönlendirdi. Anne “Bizimle ilgilenmedi” diye şikâyetçi oldu.
Kimliksiz ihbarlarla her şeye soruşturma açılıyor
Türk TabİPlerİ Bİrlİğİ (TTB) Başkanı Özdemİr Aktan: SABİM yalnızca doktorları Sağlık Bakanlığı’na şikâyet eden bir rencide edici mekanizma olarak çalışıyor. Bakanlık SABİM’e “Bu isimde bir şikâyet yoktur” diye bir açıklama yaptı. Bu doğru değil. Başhekim yardımcısı, Dr. Melike’yi yanına çağırmış ve hakkında şikâyet olduğunu ve savunma yapmasını istemiş. Her şeye soruşturma açılıyor. SABİM’e şikâyetleri gözden geçirecek, eleme yapacak bir mekanizma getirilmeli.
İstanbul TabİP Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören: Hastaya ancak 5 - 10 dakika muayene süresi ayrılan bir ortamda, hekimin hata yapmaması olanaksız. Üstelik bu şikâyetleri bir eleme mercii bile yok. SABİM’in bu anki haliyle tamamiyle ortadan kalması gerek.
Hasta Aktİvİstlerİ Derneğİ Başkanı Orhan Demİr: Sistem iyi işlemiyor. Gelen şikâyetlerin yüzde 40’ı, 50’si şikâyet konusu bile olamayacak konulardan oluşuyor. SABİM yürürlükte kalmalı ancak eksiklikleri hemen giderilmeli.
Sağlıkta Adalet ve Güvenlİk Der-neğİ Genel Başkanı Alİ Kundakçı: Her hastanede bulunan hasta hakları birimi doğru bir şekilde çalışırsa ve bir sağlık hukukçusu da vatandaşa hastanede yaşadığı sorunlarla ilgili destek olursa problem hastanın şikâyet yerinde o anda çözülecektir. Böylece hasta derdini anlatmak için 184 SABİM’i tercih etmeyecektir.
Kamu hastanesİnde çalışan adını vermek İstemeyen öğretİm üyesİ: Bugünkü SABİM uygulaması, kafası bozulan, canı sıkılan insanların sistemi kötü kullanması nedeniyle sağlık çalışanlarına yönelik ‘çamur at izi kalsın’a dönüştü. SABİM’e şikâyet için, kimlik bildirme zorunluluğu bile yok. Şikâyet sürecinin kendisi tamamen hekimi cezalandırmak üzerine kurulu. Hem ağır çalışma şartları hem şikâyetler yüzünden hekimlerin yüzde 80’i antidepresan ilaç kullanıyor.