Günümüzde “dermokozmetik” ürünlere olan ilgi her geçen gün artıyor. Türkiye’deki dermokozmetik pazarının yüzde 75’ini oluşturan Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Neylan Zırhlıoğlu, “Alerjik, hassas, aşırı kuru, yağlı, akneli, kılcal damarları yüzeye yakın kişilerde, beslenme veya yanlış ürün kullanımı sonucu toleranssız hale gelmiş ciltlerde, tedavi ya da bakım amaçlı kullanılan ürünlere dermokozmetik adı veriliyor” diyor.
ECZANEDE SATILIYOR
Neylan Zırhlıoğlu, eczacıların dermokozmetik konusunda üniversitede eğitim almış tek meslek grubu olduklarını söyleyerek bu durumun kendilerine duyulan güvenin artmasına neden olduğunu belirtiyor. Dermokozmetik ürünler ilaç sanayiinin katı kurallarına göre üretildikleri için çeşitli klinik testlerden geçirilerek tüketiciye sadece eczanelerden ve çoğunlukla da reçete karşılığında veriliyor. Bu ürünlerin çoğu ilaç statüsünde üretildikleri için doktor önerisiyle kullanılıyor. Zırhlıoğlu, dermokozmetiklerin “tedaviye yönelik olarak üretilen ürünler” olduğunu ve iddia edilen etkiyi gösterebilmeleri için birtakım özel etken maddeler ihtiva ettiklerini belirtiyor.
HAYAL TACİRLİĞİ YOK
Sağlık Bakanlığı onaylı bu ürünlerin içerdikleri etken maddelerin, ürünlerin ambalajlarında mutlaka yazılı olması gerekiyor. Kozmetik ürünlerin ambalaj ya da tanıtımlarında, “Cildiniz 10 yıl gençleşecek”, “Selülitleriniz yok olacak”, “Saçlarınız yeniden çıkacak” türünden tüketiciyi yanıltan ibareler bulunmasına karşın, dermokozmetik ürünler için bu tür gerçekçilikten uzak iddialar söz konusu olmuyor. Ayrıca dermokozmetik ürünler kozmetik ürünlere göre fiyat açısından da daha avantajlı bulunuyor.
Ceyda Erenoğlu- Gazete Habertürk