"Al- Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi" kamuoyuna tanıtıldı

İlk taslağı dünyada 300'den fazla İslami kurumla paylaşılan sözleşme metni, İslam Dünyası Çevre Bakanları Konferansına ardından Birleşmiş Milletler Sekretaryasına sunulacak.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Dünya İçin İnanç Girişimi çatısı altında yürütülen, dünyadaki Müslüman düşünce liderlerinin katkı sunduğu ortak çalışma metni "Al Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi", Üsküdar Üniversitesi'nde düzenlenen konferansla kamuoyuna tanıtıldı.

Başta Müslüman topluluklar olmak üzere, dünyanın ortak mirası olan doğal kaynakların korunması ve iklim değişikliği ile ilgili olarak insanlara sorumluluklarını hatırlatılan sözleşmede; insanlığın doğal dengeye saygı duyması gerektiğinin kutsal amaç olduğu vurgulanıyor.

Üsküdar Üniversitesi'nin kurucu rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konferansta yaptığı konuşmada "Al- Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi"nin geleceğin projesi olduğunu söyledi.

Projenin zihinsel değişime katkı sağlayacak bir proje olduğunu söyleyen Tarhan, "Bazı şeyler, sağlık gibi kaybolduğunda anlaşılır. Doğa da adeta dünyanın bağışıklık sistemidir. Ağaçlar, kuşlar, böcekler dilsiz dostlarımızdır. Aynı zamanda en doğal psikolog olan doğayı kaybediyoruz. Modernleşmeyi, maalesef betonlaşma olarak anlattık. Şehir içlerindeki mimariyle hızla doğayı kaybetmeye başladık." diye konuştu.

Dünyada karbon salınımı arttığına ve bunun da hava kirliliğine yol açtığına dikkati çeken Tarhan, "Şehirlerde hava kirliliği, şehir dışlarına göre çok daha fazla. Halbuki vücuda giren oksijen ve glikozun yüzde 25'i beynimize gidiyor. Oksijen havada yüzde bir düştüğü zaman beynimize giden oksijen düşüyor. Havada oksijen yüzde bir düşse beyniniz bitiyor. Alzheimerin sebeplerinden birisi de artan hava kirliliği olabilir. Elektromanyetik kirlilik olabilir. Karbon salınımının artması, gezegenin ısınması tehlike." dedi.

- "Dünyanın geleceği, yeşilin geleceğine bağlı"

Doğanın allak bullak olduğunu ve insanlığın bunun bedelini ödeyeceğini söyleyen Tarhan, "Dünyanın geleceği, yeşilin geleceğine bağlı. Yeşil, iyiye giderse dünya da iyiye gider. Bu nedenle dünyanın sürdürülebilirliği yeşilin sürdürülebilirliğine bağlıdır. Yeşili kaybedersek geleceği kaybederiz. Bizim dinimiz, bizim kültürümüz, bizim inanç sistemimiz; kıyamet kopacağını bilseniz bile elinizdeki ağacı dikin diyen çevreci bir sistem. Bu sistemi muhakkak harekete geçirmemiz, betonlaşmayı da muhakkak değiştirmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Sözleşmeyi hazırlayan komitede yer alan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir de yaptığı konuşmada, 3 yıl önce başladıkları projenin ismini Kuran-ı Kerim'de Rahman Suresi'nde geçen "Al-mizan" dan aldığını aktararak, "Bu metin, Müslümanların dünya ile yaptığı bir anlaşmadır. Bundan dolayı "Al-Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi" olarak isimlendirilmiştir. Bu sözleşmenin İslam dünyasında ve ötesinde; din, çevre ve sürdürülebilir kalkınma konularında çalışanlarla bilim insanları ve araştırma merkezleri arasında yeterlilikler ve ortaklık ağları kurmasın umuyoruz." dedi.

Özdemir, sözleşmenin İslami değerlere göre dünyanın durumuna ilişkin bir değerlendirme yaptığını ve çözüm için dengenin kurulmasına işaret ettiğini sözlerine ekledi.

İlk taslağı dünyada 300'den fazla İslami kurumla paylaşılan sözleşme metni, İslam Dünyası Çevre Bakanları Konferansına ardından ise Birleşmiş Milletler Sekretaryasına sunulacak.

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ