Kayıkçıoğlu, "Katılımsal olan bu hastalık toplumumuzda çok yaygın. Ülkemizde tahminen her 100 ila 200 kişiden birinde görülüyor" dedi. Türkiye'de genç yaşta kalp krizleri Avrupa ülkelerinden daha sık görülüyor. Türkiye'de kalp krizlerinin yüzde 20'si 50 yaşından önce olurken, Avrupa'da erken kalp krizleri yüzde 10'u geçmiyor. Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, "Avrupa'da ortalama kalp krizi yaşı 60-65 arası iken ülkemizde 10 yaş daha genç bir ortalama görüyoruz. İşte ülkemizdeki bu erken kalp krizlerinde ailevi hiperkolesterolemi, önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu.
TANI KOLAY AMA BİLİNMİYOR
Hastalık pek bilinmediği için tanı ve tedavide geç kalındığını belirten Prof. Dr. Kayıkçoğlu şunları söyledi: "Kişide LDL kolesterolü yüksek (190 mg/dl'nin üstünde) ve eğer ailesiyle yakın akrabalarında genç yaşta (60 yaş öncesi) kalp krizi vakası varsa ailevi hiperkolesterolemi tanısını koydurtuyor. Erken tanı çok önemli. Bu aileler ve çocuklarında LDL düzeyleri düşürüldüğünde tamamen normal yaşama kavuşabiliyorlar. Hastalığın en önemli özelliklerinden biri kalp krizi gelişene kadar hiçbir bulgu vermemesi. Bu nedenle ailesinde, akrabalarında erken yaşta kalp krizi olanların mutlaka kan kolesterol düzeylerini ölçtürmeleri ve eğer yüksekse mutlaka kolesterol düzeylerinin süreğen olarak düşürmeleri gerekiyor."
Mesude ERŞAN