Türkiye'de, 2013 yılında meydana gelen intiharların yüzde 73'ünü erkekler, yüzde 27'sini kadınların oluşturduğunu aktaran Tola, "Erkeklerde ilerleyen yaşlarda intihar vakası artarken, kadınlarda genç kızlık çağında intihar vakalarının çok olduğunu görüyoruz. Ailesinde intihar vakası ya da girişimi olan kişilerin intihara genetik olarak meyilli olduklarını söyleyebiliriz. Ekonomik sebepler, kayıplar, aile çatışmaları, ilişki sorunları, madde kullanımı, düşük sorun çözme yeteneği gibi birçok neden risk faktörü olarak sıralanabilir" dedi.
SONBAHAR İNSAN ÜZERİNDE ETKİLİ
İntiharlar üzerinde birçok etkenin olduğuna işaret eden Şule Tola, "Genelde intihar vakalarında erkeklerin sayı olarak fazla olduğunu istatistikler gösteriyor. Yaş ilerlemiş ve kendini yalnız hisseden kadınlar yeterli psikolojik destek alamadıklarından depresyona girerek intihar girişiminde bulunabiliyor. Ayrıca sonbahardan kaynaklı bir mevsimsel etki de vardır. Havanın kapalı ve rutubetli olması insanlarda depresyon etkisini artırıyor ve altta yatan bazı sorunlar bu nedenle öne çıkarak daha olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabiliyor" diye konuştu.
BASINA GÖREV DÜŞÜYOR
Basında çıkan intihar haberlerinin toplum sağlığı açısından olumsuz etkisi bulunduğunu aktaran Tola, şu sözleri sarf etti:
"İntihar konusunda halkın bilinçlenmesi açısından basın çok çok önemli. Ama intihar konusunda bilgi vermek başka, intihar haberleri yapmak başka. İntihar haberlerinin özellikle intihar şeklinin de ayrıntılı olarak anlatılarak yapılması doğru değil. İnsanların ilgi gösterdiği bu haberler aynı şekilde sorun yaşayan insanların beynine kaydediliyor. Yani bir kişi kredi kartı borcundan intihar etti ya da eşi terk ettiği için intihar etti gibi bir haberi okuduğunda ve bir gün benzeri bir sorunu yaşadığında çözüm olarak karşısına bilinç altına yerleştirdiği o haberi hatırlayarak intihara girişebiliyor. Yani intihar haberi yayınlamamanın çok faydası var."
Televizyonun intiharlar üzerinde ciddi bir etkisi bulunduğunu söyleyen Psikolog Şule Tola, sözlerini şöyle sürdürdü: "İntiharlarda bir başka önemli etkende televizyon yani diziler. Genelde diziler aşk üzerine kurgulanıyor. Dizilerde topluma rol model olarak sunulan karakter bir nedenle intihara giriştiğinde, o kişiyi rol model olarak alan kişilerde benzeri bir sorunla karşılaştığında intihar girişiminde bulunabiliyor. Toplum sağlığı açısından içinde intihar geçen filmler, diziler hatta şarkılar mümkün olduğunca kısıtlanmalıdır. Bu nedenle intiharlar konusunda medya büyük önem taşıyor."
İNTİHAR ÖNLENEBİLİR
Psikolog Şule Tola, gelişen teknoloji ve modernleşmeyle birlikte aile içi iletişimin zayıfladığını belirterek"Çocukların saatlerce internet başında vakit geçirmesi ve oynadığı sanal oyunlarda yaşadığı geçici olan mutluluklar intihar nedeni olabiliyor" dedi. İntihar edecek kişilerin kendilerini önceden bildirdiklerini anlatan Tola, sözlerini şöyle sürdürdü: "Asıl sebep modernizmle birlikte insanların giderek yalnızlaşmasıdır. Aile içi iletişime yeterince önem verilmiyor. Çocuklarda intihara yönelik ön sinyaller mutlaka beliriyor. Çocuklarda bir farklılaşma ortaya çıkıyor. Aileler bunları vaktinde yakalayamadıkları için ne yazık ki kaçınılmaz son ortaya çıkabiliyor. Bunun için öncelikle bu farklılıklara dikkat etmek gerekiyor. Eğer çocukları ölümden sık sık bahsediyorsa, bunu bir kere bile söylemiş olmak, muhakkak bir psikiyatriye gitmeyi gerektirir. Bu konuda ailelerin çok duyarlı olmaları lazım."