Aile Hekimlerinin Tabip Odalarına üyeliği hakkında TTB bilgi yazısı

Aile hekimlerinin tabip odalarına üyeliği hakkında TTB Merkez Konseyi’nce gönderilen bilgi yazısı ile yine TTB tarafından Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmiş bulunan

Aile hekimlerinin tabip odalarına üyeliği hakkında Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nce gönderilen bilgi yazısı ile yine TTB tarafından Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmiş bulunan 10.05.2011 tarih ve 674/2011 sayılı yazı aşağıdadır;

 

AİLE HEKİMLERİNİN TABİP ODALARINA ÜYELİĞİ HAKKINDA TTB BİLGİ YAZISI

 

 

TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA

 

Konu: Aile Hekimlerinin Tabip Odalarına üyeliği hk.

 

İlgi: Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne göndermiş olduğumuz 10.05.2011 tarih ve 674/2011sayılı yazımız.

 

 

Aile Hekimlerinin üyeliği konusunda odalarımızdan gelen başvurular ve talepler, TTB gündemine alınmış ve değerlendirilmektedir. 2 Temmuz 2011 tarihinde yapılacak olan Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongresinde de görüşülecektir.

 

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne ekteki yazı gönderilmiş olup, yaptığımız değerlendirmelere kaynaklık eden düzenleme ve uygulamaların değiştirilmesine yönelik olarak Bakanlığın adım atması istenilmiştir.

 

Yapılması gereken değişikliklere ilişkin gelişmeler de dikkate alınarak konunun TTB Büyük Kongresinde değerlendirileceğini bilgilerinize sunarız.

 

Saygılarımızla,

 

Prof. Dr. Feride Aksu Tanık
TTB Merkez Konseyi
Genel Sekreteri

 

 

Bilgi için ek:

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne göndermiş olduğumuz 10.05.2011 gün ve 674/2011  sayılı yazımız.

 

T.C.SAĞLIK BAKANLIĞI

TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ

GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Sıhhiye-ANKARA

 

674/2011
10.05.2011

T.C.SAĞLIK BAKANLIĞI

TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE

ANKARA

 

Konu: Aile Hekimlerinin statüsü hk.

 

İlgi: Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Aile Hekimliği Uygulama Şube Müdürlüğü’nün 04 Mart 2011 gün ve 8486 sayılı “Tabip Odalarına Üyelik hk.” konulu yazısı

Bursa Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’ne hitaben gönderdiğiniz ilgi yazınızda; aile hekimlerinin ilgili mevzuat gereği kamu görevlisi statüsünde olduğu, kamu hizmeti verdikleri, bu nedenle tabip odasına üyelik işlemleri bakımından 6023 sayılı Kanunun 7. Maddesinin 2. fıkrasına göre değerlendirilmesinin uygun mütalaa edildiği bildirilmektedir.

 

1982 Anayasası’na kadar ülkemizde mesleğini uygulayan bütün hekimlerin tabip odasına üye olması zorunlu olmuştur. Anayasanın 135. maddesinde “Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadî teşebbüslerinde aslî ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.”  hükmüne paralel olarak, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasasının 7. maddesi 1985 yılında değiştirilmiştir. Bu değişiklik sonucunda odaya kayıt olmadan mesleğin uygulanamayacağı kuralı korunmuş ancak bir istisna olarak kamu kurum ve kuruluşlarının asli ve sürekli kadrolarında çalışan tabiplerin odaya kayıtları isteğe bağlı tutulmuştur.

 

24 Kasım 2004 tarihinde yürürlüğe konulan 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun ile Aile Hekimleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeyle çalıştırılmaya başlanmıştır. İş güvencesi, çalışma süreleri ve diğer hakları bakımından aile hekimleri aleyhine ayrımcı düzenlemeler kabul edilmiştir.

 

Aile Hekimleri; ‘Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmelik’ ve  ‘Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin’ ilgili hükümleri ile Aile Hekimliği biriminin kira, elektrik, su ve diğer giderlerinin yanı sıra yanında çalışan yardımcı personel ücretini ödemekle yükümlü kılınmıştır. Hatta Maliye Bakanlığının 275 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile Aile Hekimliği hizmetlerinin verilmesiyle ilgili olarak temizlik, sekreterlik, şoförlük gibi hizmetler için yanlarında çalıştıracakları hizmet erbabına yapılacak ücret ödemeleri, serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemeler ile işyerine ilişkin kira ödemeleri ve esnaf muaflığından yararlananlardan mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanunun 94. maddesi uyarınca tevkifat yapmaları uygun bulunmuştur. Aile Hekimliği birimi birinci basamak sağlık hizmeti sunan sağlık ocakları ya da toplum sağlığı merkezleri gibi kamu sağlık kuruluşu sayılıp buna paralel işlemlere tabi tutulmadığı gibi, Aile Hekimliği birimi adeta özel bir ticarethane, işyeri sayılarak aile hekimi bu kapsamda yükümlülüklere tabi tutulmuştur.

 

1219 Sayılı Yasaya 5947 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 12. maddede; “Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorundadır. Bu sigorta priminin yarısı kendileri tarafından, diğer yarısı döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçelerinden ödenir.

 

Zorunlu mesleki malî sorumluluk sigortası, mesleklerini serbest olarak icra edenlerin kendileri, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlar için ilgili özel sağlık kurum ve kuruluşları tarafından yaptırılır.

 

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanların sigorta primlerinin yarısı kendileri tarafından, yarısı istihdam edenlerce ödenir.

 

Zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esasları Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.”  düzenlemesi yapılmıştır.

 

Bu esas ve usuller Sağlık Bakanlığı ile Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı tarafından 21 Temmuz 2010 günün yayımlanarak 2010/1 sayılı Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Tebliğ adı ile yürürlüğe konulmuştur. Tebliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında “kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler”in primlerinin yarısının çalıştıkları kurum tarafından ödeneceği belirtilmiş; 3. fıkrasında  “Mesleklerini serbest olarak icra eden tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile sözleşmeli aile hekimlerinin sigorta primlerinin tamamı kendileri tarafından ödenir.” düzenlemesi yapılmıştır.

 

Sağlık Bakanlığı ile Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı tarafından çıkarılan bu Tebliğ’de aile hekimliği birimleri “kamu kurum ve kuruluşu” sayılmadığı gibi aile hekimleri de “kendi adına mesleğini serbest icra eden hekim” statüsünde sayılmış, “kamu personeli” sayılmamıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan anılan düzenlemeler ile diğer Kamu Kurumları tarafından yapılan konuya ilişkin düzenlemelerde aile sağlığı birimlerinin “kamu kurum ve kuruluşu” sayılmaması yeterli bulunmamış, aile hekimi de “kamu personeli” sayılmayarak kendi adına özel olarak çalışan hekim/işveren statüsünde sayılmış, kiracı konumunda kabul edilmiştir.

 

6023 sayılı Yasa’nın 7. maddesinin 2. fıkrasında yer alan istisna düzenlemesinde “kamu kurum ve kuruluşlarının” asli ve sürekli kadrolarında çalışan tabiplerin odaya kayıtları isteğe bağlı tutulmuştur.  İçlerinde Sağlık Bakanlığı’nın da yer aldığı idare tarafından yapılan düzenlemelerde Aile Hekimliği birimlerinin kamu kurum ve kuruluşu sayılmaması karşısında, Birliğimiz tarafından Aile Hekimlerinin 6023 sayılı Yasanın 7. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında asli ve sürekli görevde çalışan personel olarak değerlendirilmesi mümkün olmamıştır.

 

Ancak Bakanlığınızın da içinde yer aldığı “idarenin” anılan düzenleme ve uygulamalarının değiştirilerek düzeltilmesi, Aile Hekimliği biriminin “kamu kurum ve kuruluşu” olarak kabul edilmesi, özel bir kuruluş gibi kira alınması uygulamasından vazgeçilmesi, elektrik, su, personel istihdamı, zorunlu mali sorumluluk sigortası prim ödemelerinde kamu kurumlarına paralel düzenleme ve uygulamaların yapılması halinde aile sağlığı birimleri hukuken “kamu kurum ve kuruluşu” aile hekimleri de bu kamu kurum ve kuruşlarında asli ve sürekli görevlerde çalışan kamu personeli olarak nitelendirilebilecektir.

 

Böylece Türk Tabipleri Birliği; kamu hizmeti verdiği yerde kiracı, sağlık hizmetinin en temel bileşeni olan ekip üyesi sağlık personelinin istihdamında işveren, elektrik, su, gaz vb. zorunlu temel hizmet alımlarında kendi adına özel çalışan, verdiği tıbbi hizmetlerde sorumluluğa karşı sigorta yaptırırken özel muayenehane sahibi,  fazla çalışmasına ve yıllık iznine ücret alamayan sosyal hak yoksunu, hastalandığında sözleşmesi feshedilen güvencesiz kişi haline getirilen Aile Hekimlerini kamu kurumunda çalışan kamu personeli statüsüne sahip hekim olarak değerlendirerek üyelik uygulamasını da buna göre gözden geçirecektir. Aile Hekimlerini 6023 Sayılı Yasanın 7. maddesinin 2. fıkrasında değerlendirmemize olanak sağlayacak düzenlemelerin ivedilikle yapılması beklentimizi bilgilerinize sunarız.

 

Saygılarımızla,

 

Prof. Dr. Feride Aksu Tanık
TTB Merkez Konseyi

Genel Sekreteri

Manşetler

DUYURU-4