Aile hekimlerinden uyarı: "Ya hasta sabaha kalmazsa!"

Sağlık Bakanlığı, dört ilde başlatacağı pilot uygulamayla devlet hastanesinin acili yerine önce aile hekimliğine başvuran vatandaşlara, bir sonraki gün özel hastane polikliniğinde katkı payı olmadığını açıkladı.

Ancak bu riski yüksek, düzenleme yapılmadan, ayrıca aile hekimlerinin görüşü alınmadan uygulanmak istenen bu sisteme, İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED)’nden itiraz geldi.

İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kutbettin Demir, en büyük tehlikenin öncelikli olarak hastalar için teşkil ettiğine dikkat çekerek, “Bu düzenleme, acil servislerdeki donanım ve kadroya sahip olmayan Aile Hekimliklerinde, ‘acil’ diye gelen hastayı ertesi güne bırakmaktır. Hastayı bekleyen tehlikeyi görmezden gelen bu düzenleme yeniden gözden geçirilmelidir.”

“ÖNCELİK, HASTANIN HAYATI OLMALIDIR!”

Acil servislerdeki meslektaşlarımızın yükünü hafifletmek için önerilen ve "ertesi gün" için özel hastaneye sevk ettiren bu sistem hekimlerin vicdanını kaldıramayacağı bir yüktür, diyen Dr. Demir şunları söyledi:

“Travmatik nedenler dışında ‘acil’ diye Aile Hekimliğine gelen bir hastayı, ‘bir gün daha bu acınla yaşa, yarın şu hastaneye git’ demek çok büyük bir risk taşımaktadır. O hastanın evine gittikten sonra yaşayacağı her türlü rahatsızlık, kalıcı yaralanma ve vefata neden olabilir. Acillerdeki yükü hafifletmek isterken yaşanabilecek ve alt yapısı oluşturulmadan hemen önümüzdeki yıl tüm Türkiye'de uygulanmak istenen bu sistem, en hafif ifadeyle skandallara neden olacaktır. Ayrıca hasta açısından bakarsak acil diye gittiği yerde, ‘Bugün git yarın gel’ ifadesini duyacaktır. Bir hekim olarak hem bunu hastaya söylemek, hem de hastanın bunu kabul etmesi çok zordur. Şu an İstanbul'da, acil servislere başvuran ve hastalığına göre acil durumu belirlenen hastalara, yeni kapı olarak Aile Hekimliğine yönlendirmek hastaların hayatı için tehlikeli, biz hekimler olarak da sorunludur. Sağlık Bakanlığı’nın yeni düzenlemesi olarak medyada yer alan haberlere göre, Aile Hekimleri hastayı özel hastaneye sevk edecek ve fark alınmayacaktır. Bu mümkün değildir. Devletin aldığı muayene farkları ile özel hastanelerin aldığı farklar birbiriyle karıştırılmamalıdır.”

“AİLE HEKİMLİĞİ GÜÇLENDİRİLMELİ”

Mesai yapmaktan gocunmayan Aile Sağlığı Merkezlerinin gece 23.00'a kadar açık kalmasının da yine tekrar edilen hatalardan olacağını söyleyen Dr. Demir, “Daha önce denenen ve başarısız olan Cumartesi günleri Aile sağlığı merkezlerinde nöbet tutulması sistemi de uygulanmamıştır. Aile hekimliğinin güçlendirilmesi, sağlık sistemimizin iyiye gitmesi için bir zorunluluktur. Acil Polikliniklere yapılan yıllık 130 milyon başvuru kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildir. Başvuru sayısını azaltmak için politikalar geliştirmek birinci önceliğimiz olmalıdır. Bunun için çalışanların hastalık durumunda iş saatlerinde muayene olması ile ilgili engeller kaldırılmalıdır. Aile hekimliğindeki fiziki şartlar iyileştirilmeli, aile hekimliğinde ve hastanelerde çalışan hekim sayısı arttırılmalı, sağlık okuryazarlığı geliştirilmelidir. Aile hekimi başına kayıtlı nufüs şu anda İstanbul için 3700 civarındadır. Kayıtlı nufüsün 2000'e düşürülmesi bizlerin de talebidir. Sevk zincirinin başarılı olması için hastanelerimiz ve burada çalışan sağlık personelleri de sisteme hazır hale getirilmeli, sevk sonrası hekim bilgilendirmeleri ihmal edilmemelidir. Bütün bunlardan sonra önceliği ilk sırada olmayan "acil" başvurularında hastadan alınan SGK muayene farkı artırılmalı, gerekirse gündüz poliklinik muayenesi tamamen ücretsiz hale getirilmelidir. Vatandaşlarımızı da mağdur eden, aile hekimliğinde yoğunluğa neden olan gereksiz sağlık raporu alma çılgınlığı sona erdirilmelidir.” dedi. 

“SESİMİZİN DUYULMASINI, ÖNERİLERİMİZİN ALINMASINI BEKLİYORUZ”

Aile hekimliği sisteminde hekim ve aile sağlığı çalışanları sadece hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için çalışabilmeli, şiddetsiz güvenli bir çalışma ortamına kavuşturulmalı diyen Dr. Kutbettin Demir, “Kayıtlı nüfus düşürülmesi sonrası oluşması muhtemel maddi kayıplar engellenmelidir. Hekimlerimiz ve sağlık personelleri yeni sisteme teşvik edilmelidir. Sağlık Bakanlarımızdan, Başbakanlarımıza, Cumhurbaşkanımıza kadar siyasilerimizin taahhüdü olan, Sağlık Çalışanları için yıpranma payı ve emeklilik haklarımızın iyileştirilmesi sözleri yerine getirilmelidir. Sağlık Bakanımızdan, aile hekimliğinde çalışan hekimlerin ve sağlık personellerinin sesini duymasını ve yeni uygulamalarda önerilerimizin dikkate alınmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.

Manşetler

DUYURU-4