Çorum’da görev aile hekimine cumartesi nöbetine gitmediği için açılan soruşturmada, savunmasında kendisine nöbet tebliğ edilmediği için nöbete gitmediğini belirten aile hekimine savunmasında yer almayan bir durum savunmasında yer alıyormuş gibi gösterilerek ceza verildiği iddia edildi.
Türk Sağlık-Sen tarafından yapılan açıklamada, Aile hekimi nöbetin kendine tebliğ edilmediği yönünde savunma yapmasına rağmen Valilik ceza tebliğ yazısıyla da savunmasında sendikal faaliyetten dolayı gitmediğini ifade ettiği belirtilerek ceza uygulandığına dikkat çekildi.
2 Mayıs Cumartesi günü nöbetine gitmediği için savunması istenen aile hekimi savunmasında kendisine gönderilen evraklar arasında Mayıs ayına ait tebliğ belgesi bulunmadığını belirtti. İfade tutanağında da bu durum aile hekimi tarafından “Tarafıma gönderilen evraklar arasında Mayıs ayı nöbetine ait tebliğ tebellüğ evrakı olmadığı mayıs ayı nöbet tebellüğ evrakı incelenecek olursa 02.02.2015 tarihindeki ASM nöbeti tarafıma 08.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu nedenle nöbete gidilmemiştir” şeklinde dile getirildi.
Savunmanın bu şekilde olmasına rağmen Valilik tarafından sendikanın bir günlük eylem kararına istinaden nöbetinize ve görev yerinize gitmediğinizi belirten yazılı ifadeniz ve soruşturma ile ilgili belgeler ile alınan savunmanızın incelenmesi sonucunda, "mesai dışı hizmet ve’/veya nöbete mazeretsiz gelmemek fiilinizden dolayı 20 ihtar puanı verilmesi uygun olacağı bildirilmiştir.” Denilerek aile hekimini ifade tutanağında yer almayan bu durum varmış gibi gösterilerek ceza verildi.
Aile hekiminin “art niyetli bir ceza verildi. Böyle bir savunma yapmadım” şeklindeki itirazı da dikkate alınmayarak cezanın uygun olduğu belirtilerek itirazı reddedildi.
Verilen ceza ile ilgili bir değerlendirme yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci bunun skandal olduğunu dile getirerek "Devlette hukuk ve adalet yerle yeksan olursa keyfiyete göre yönetimler çıkar. İsteyenler canını çektiği gibi cezalar verirler. Bu durumda bunun tipik bir örneğidir. Aile hekimini savunmasında yer almayan bir husus varmış gibi gösterilerek ceza veriliyor. Yani aile hekiminin savunması bile okunmadan kafalarında şekillendirdikleri bir şablona göre ceza veriyorlar. Savunma hakkını yok sayıyorlar. Hatta bu iş öyle bir pişkinlikle yapılıyor aile hekiminin savunmasında dile getirmediği hususlar dile getirilmiş gibi gösterilebiliyor. Resmi yazıya dökülebiliyor. İnsaftan, adaletten ve hukuktan yoksun cezalar veriliyor. Türkiye’de devlet idaresinin geldiği bu durum vahimdir. Bu açıkça görevi kötüye kullanmadır." dedi.