Bakan Demircan, doktorluğu döneminde hastanelerde çalıştığını, bir sonraki ameliyat için ameliyathaneyi kendi elleriyle temizlemek durumunda kaldığını anlatırken, "Personel yok, imkanlar kısıtlı, yeni ameliyattan çıkmış hastamızı 8-10 kişilik koğuşlarda yatırmak zorunda kalıyorduk. Yoğun bakım yoktu. Aciller üst üstte, mekan yok. Hastalar gelmiş oturacak ve yatacak yer yok. Şimdi neyi konuşuyoruz, 5 yıldızlı hastaneleri konuşuyoruz" dedi.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, partisinin Samsun Çarşamba İlçe Başkanlığının 6ncı kongresine katıldı. Kongrede açıklamalarda bulunan Bakan Demircan, Şanlıurfada özel bir hastanenin yeni doğan servisine giren fare ile ilgili kamuoyuna yansıyan görüntüler hakkında soruşturma açıldığını söyledi.
"KKKA'YA KARŞI AŞIDA İLK AŞI PATENTİ ALDIK"
Kenelerden insanlara bulaşan öldürücü KKKA hastalığı ile ilgili aşı çalışmalarında ilk patenti Türkiyenin aldığını söyleyen Bakan Ahmet Demircan, şöyle konuştu:
"KKKA hastalığı, bu konuda dünyadaki aşı çalışmalarında ilk patenti biz aldık. İstanbulda dün sağlık üniversitelerinden birisinde toplantımız vardı. Orda aşıyı başaran arkadaşlarımızla görüştük ve konuştuk. Patent alındı. Dünya bizim 2-3 yıl arkamızda, bazı ülkeler de uğraşıyorlar üretmek için. Ne ihtiyaçları olduğunu sorduk kendilerine, onların ihtiyaçlarını bürokratik engellerle kaybetmemek için sivil toplumdaki hayırsever vatandaşları harekete geçirmek için karar aldık. Türkiyenin en büyük sıkıntılarından birisi de ağır işleyen bürokrasidir. Birisi görüş bildirecek, bakanlık onay verecek diyene kadar bir bakarsınız patentini aldığınız aşıyı başkaları üretime başlamış. Bunun önüne geçmek için biz daha esnek yöntemlerden birisi olan hayırsever vatandaşlarımızın önüne bu konuyu getiriyoruz ve getireceğiz. Bu bizi gururlandırıyo."
YERLİ AŞI ÜRETİMİ ÇALIŞMALARINA BAŞLADIK
Yerli aşı üretimi ile ilgili de çalışmalar başlattıklarını söyleyen Bakan Demircan, Bunun yanına Türkiyedeki virüs aşıları, halkımıza uyguladığımız aşıların yerli üretimi ile ilgili çalışmayı da başlattık. Madem ki bizim laboratuarımız aşı üretebilecek noktaya geldi, bilim adamlarımız hemen gerekli aşıyı geliştirelim, devam edelim. Plazma, biz plazma ve ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Başkalarının verdiği kanlardan plazma ürününü satın alıyoruz. Biz 80 milyonluk ülkeyiz. İnsan plazmasından kendi fabrikalarımızda plazma ürünlerini üretelim dedik. Onunda ihalesi yapıldı, onayı çıktı. Türkiye bu alanlarda da kendi ilacını üretebilir hale gelmek zorunda, ciddi ilerlemeler kazanıyor diye konuştu.
AMELİYETHANE TEMİZLEDİM
Bakan Demircan, doktorluğu döneminde hastanelerde çalıştığını, bir sonraki ameliyat için ameliyathaneyi kendi elleriyle temizlemek durumunda kaldığını anlatırken, "Personel yok, imkanlar kısıtlı, yeni ameliyattan çıkmış hastamızı 8-10 kişilik koğuşlarda yatırmak zorunda kalıyorduk. Yoğun bakım yoktu. Aciller üst üstte, mekan yok. Hastalar gelmiş oturacak ve yatacak yer yok. Şimdi neyi konuşuyoruz, 5 yıldızlı hastaneleri konuşuyoruz" dedi.
Türkiye'de siyasetin sorunlarından birinin de muhaletef sorunu olduğuna dikkat çeken Bakan Demircan, "Yerli, milli muhalefet yapmayan bir ana muhalefet ile karşı karşıyayız. Ülkesini dışarıya şikayet edebilen muhalefet anlayışı ile karşı karşıyayız. Demokrasilerde muhalefet gereklidir, iktidar her rejimde vardır. Ama sadece demokrasilerde muhalefet vardır. Ama ne yazık ki Türkiye'de vurgulayan demokraside zihniyet kayması vardır ki, biz anamuhalefetin yerli ve milli olmadığına şahit oluyoruz diye konuştu.
Bakan Ahmet Demircan, konuşmasının ardından kongreden ayrıldı.