Ağzınıza sağlık, güzellik!

Ağız ve diş estetiğinde yeni trendlerin yanı sıra yaz aylarında en çok sevdiğimiz soğuk şeylerden bizi mahrum bırakabilen ‘hassas diş problemi’ konusuna değindik.

Güzel bir yüzü tamamlayan en önemli unsurlardan birinin diş estetiği olduğunu biliyoruz. Üstelik diş estetiğine ait problemler, yalnızca sosyal sorunlara neden olmakla kalmayıp, diş ve diş eti sağlığı açısından da önemli sinyaller verir. Diş estetiğini bozan en önemli durumlardan biri olan, dişlerin düzgün bir sırada dizilmeyişi çok uzun zamandır ortodontik tedaviyle başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyordu. Buradaki tek sıkıntıysa, dişlerin düzgün bir forma getirilmesi için uzun bir süre boyunca kullanılan diş tellerinin hiç de estetik olmayan görüntüsüydü. Tellerin bağlandığı braketlerin, dişlerin arka kısmına alınması fikrinden yola çıkan lingual ortodonti tedavisiyse getirdiği bazı sıkıntılar nedeniyle her hasta grubunda kullanılamıyor ve hasta konforunu bozuyordu. Ancak bu alanda önemli yenilikler var ve kişiye özel uygulamalar yüz güldürüyor. Bunun yanı sıra, her dakikanın önem kazandığı günümüzde, 1-2 saat içinde ağız spa’sı yaptırarak sağlıklı ve bakımlı dişlere sahip olabiliyorsunuz. Ayrıca yaprak porselenler de günümüzün başarılı uygulamalarından biri olarak göz dolduruyor. Sıcak yaz aylarının en büyük dostu soğuk içecekler ve dondurmadan bizleri alıkoyabilen hassas diş sorunu da, dikkatinizi çekmek istediğimiz önemli konulardan bir diğeri. Bu problemin altında çeşitli nedenler yatıyor olabileceği gibi, çözümü için çaresiz değilsiniz.

Dt. Ilgaz Özer
LİNGUAL ORTODONTİ ile Görünmeyen diş telleri
‘Lingual’, kelime anlamı olarak dişlerin dil tarafı anlamına geliyor. Lingual ortodonti ise dişlere kuvvet uygulayan tellerin bağlandığı braketlerin dişlerin dudak tarafındaki ön yüzeyleri yerine, dil tarafındaki arka yüzeylerine yerleştirildiği teknik olarak tanımlanıyor.

Lingual ortodontinin 20 yılı aşkın bir geçmişi bulunuyor. Ancak bu tedavi, taşıdığı zorluklar yüzünden günümüze dek etkin olarak kullanılamıyordu. Diş Hekimi Ilgaz Özer, lingual ortodonti uygulamasında, kişiye özel sisteme geçilmesi nedeniyle tedavi etkinliğinin arttığını söylüyor. Dt. Ilgaz Özer, lingual ortodonti tedavisinde gelinen son nokta hakkında bilgiler verdi: “Lingual ortodonti daha önce performansı kısıtlı bir tedaviydi. Standart tel, dişlerin arkasından geçtiği için pozisyonlandırmayı ve braketlerin yerleştirmesini hekim kendi yapamadığı için, telin kuvvet alanı azalıyordu. Telin etkisinin azalması nedeniyle bitim işlemlerinin iyi yapılamamasından dolayı tercih edilmeyen bir sistemdi. Standart bir üretimle hazırlanan braketler ağız içine yerleştirildiğinde, dilin alanı çok daralıyor, hasta yemek yerken ve konuşurken büyük güçlük çekiyordu. Tüm bu nedenler sebebiyle, eskiden her vakada tercih edilemeyen lingual ortodonti, artık kişiye özel sistemler sayesinde hemen hemen her vakada tercih edilebilir hale geldi. Lingual braketler tamamen kişiye özel olarak üretiliyor. Hastanın dil alanı daha rahat olduğu için konuşma ve yemek yemede güçlük çekilmiyor. Bu tedaviyi estetik kaygıları ön planda olan, ortodontik tedavi alması gerektiği halde tel kullanmak istemeyen kişiler rahatlıkla alabilir. Bunlara dikkat! Uygulamanın daimi dişlerin tamamlanmasından sonra yapılmasını öneriyoruz. Ayrıca kişiye özel braketlerin yurt dışında üretilmesi 5 haftayı buluyor. Bu dönemde ağız içinde bir işlem yapılmaması gerekiyor.”

YAPRAK PORSELEN
Dişlerinize doğal güzellik
Dişlerdeki çürük, aşınma, kırık veya yapısal bozuklukların tedavisinde kullanılan laminate porselen adı verilen yaprak porselen uygulamaları doğal dişe en yakın görünümü sağlıyor.

Diş hekimliğinde özellikle son yıllarda yaşanan gelişmeler ve yeni teknikler hem hasta hem de diş hekimine önemli kazanımlar sağlıyor. Kişilere özgü bir gülüş tasarlamak için estetik diş hekimlerinin en çok başvurduğu yöntemlerden biri olan laminate yani yaprak porselenlerle doğal dişe en yakın görünüm oluşturulabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Diş Hekimi Alper Çıldır, yaprak porselenlerle ilgili şu bilgileri veriyor: "Yaprak porselenler, dişlerin sadece ön yüzeylerine yapıştırılan, 0.3 - 0,5 mm. kalınlığında, çok ince porselen yaprakçıklardan oluşuyor. Genellikle dişler kesilmeden uygulanabildiği gibi, dişlerin üzerinden 0.3 mm. kadar bir pürüzlendirme yaparak da uygulanabiliyor. Doğal dişin boyunda ve dişlerin ağız içerisine bakan arka yüzeyinde hiçbir aşındırma işleminin yapılmasına gerek kalmıyor." Laminateler çok ince olmaları ve metal içermemeleri sayesinde, doğal dişlerde olduğu gibi ışığın geçirgenliğini sağlıyor. Bu sayede doğal diş gibi göründüklerinden, estetik açıdan da son derece başarılı sonuçlara ulaşıldığını söyleyen Diş Hekimi Alper Çıldır, şu bilgileri veriyor: "Porselen yaprakçıklar istenilen renk, boy ve şekilde hazırlanabiliyor. Bu sayede dişlerin şekil ve renklerini kalıcı olarak değiştirmek mümkün olabiliyor. Bu özellikleri, kalıcı beyazlatma isteyen hastalarda çok büyük avantaj sağlıyor. Özellikle puro, sigara kullanımı nedeniyle sıklıkla diş temizliği yaptırmak zorunda kalan kişiler, daha cilalı ve leke tutmayan yüzeyler sağladığı için laminate porselenleri tercih ediyor. Çünkü bu porselenlerde ileriki zamanlarda yapılarından dolayı herhangi bir renk değişikliği olmuyor. Bu sayede sigara, çay ya da kahveyle sararmayacak bir yüzey elde edilmiş oluyor."

Dt. Alper Çıldır
Sonuçlar üç boyutlu olarak önceden görülebiliyor
Laminate uygulaması öncesinde hastalardan alınan yüz ve ağız içi fotoğrafları üzerinde, dişlerde üç boyutlu olarak elde edilmesi beklenen sonuç gösteriliyor ve kişinin fiziki özelliklerine uygun bir tasarım yapılıyor. Ayrıca yaprak porselenler çok ince olmalarına rağmen, yapıştırıldıklarında kırılmaya karşı oldukça dayanıklı. Özel bir yöntemle yapıştırma işlemi gerçekleşiyor ve yapıştıktan sonra yaprak porseleni dişten ayırmak mümkün olmuyor. Tedavinin laboratuvar aşaması sadece 3-4 gün sürüyor. Ancak gülümseme tasarımında bu süre sonunda dudakların ve ağzın yeni görünümüne uyum sağlaması 3-4 haftayı bulabiliyor. Laminate uygulanmış dişler ancak direkt ve sert bir darbe gelmesi durumunda zarar görüyor.

Kimlere tavsiye ediliyor?
Ön dişlerinde kırık olan kişilere. Ayrıca dişlerinin ön yüzeyleri sert fırçalama gibi nedenlerle aşınmış olanlar,
Dişlerinin renginden memnun olmayanlar,
Dişlerinde çapraşıklık olup, tel takmak istemeyenler,
Ön dişlerinde büyük dolgulara bağlı renk değişikliği olanlar,
Dişlerinin arasında boşluklar olanlar,
Gülme sırasında üst dişleri hiç gözükmeyecek kadar diş boyutları kısa olanlar.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ