Zambakgillerden olan, bu dünyanın en fazla üretilen ikinci bitkisinin bilimsel adı Allium cepa. 5 bin yıllık bir sebze olduğu düşünülen soğan, çoğu arkeolojist ve botaniste göre Orta Asya kaynaklı. Tüm dünya mutfağında yüzyıllardır kullanılmakta, aslında hem mutfakta hem de geleneksel tıpta kullanılmış bir 'ilaç-besin'. M.Ö. 6. yy.da ünlü Hint Tıbbı Kitabı Charaka'da gözler, kalp ve eklemlere iyi gelen bir ilaç olarak geçiyor. Ünlü Yunanlı hekim Dioscorides de bu sebzeyle yapılan birkaç ilaç tarifi vermiş M.S. ilk yüzyılda. İçeriğindeki 'polifenoller', özellikle de en önemli polifenol grubu olan 'flavonoidler' birçok sebzeden çok daha yüksek oranda bu sebzede ki bu maddelerin kansere karşı koruyuculukları neredeyse kanıtlanmış durumda. Haftada birkaç porsiyon tüketiminin kalın bağırsak, gırtlak ve yumurtalık kanserine karşı koruyucu olduğu düşünülüyor bilim dünyasında. Ağız ve yemek borusu kanserlerinden korunmak içinse biraz daha sık tüketmelisiniz bu sebzeyi. Bir porsiyonu ufak bir adet soğana denk geliyor ancak 'şifa niyetine' çiğ olarak tüketmelisiniz mutlaka.
ÜREMEYİ DURDURUR
İtalya' da yapılan ve 'Amerikan Klinik Beslenme' adlı bilimsel dergide 2006 yılında yayınlanan 'Soğan-sarımsak tüketimi ve insan kanserleri' adlı çalışma sonuçlarına göre, Avrupa topluluklarında, bu grup sebze tüketim oranı ile ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu, kalınbağırsak, meme, prostat, yumurtalık ve böbrek kanserleri görülme sıklığı arasında ters bir orantı mevcut. 'Hücre Biyokimyası ve Fonksiyonları' adlı bilimsel dergide 2011 Şubat sayısında yayınlanan çok yeni bir çalışmada ise soğanın içerisinde bulunan 'quersetin' adlı maddenin prostat kanseri hücrelerinde üremeyi, etraf dokuları istila etmeyi ve uzak dokulara yayılmayı engellediği gösterilmiş. Bu ve bunun gibi pek çok bilimsel çalışma var bu pek de hoş kokulu olmayan sebzeyi tüketmemiz gerektiğine işaret eden.
AKCİĞERLER İÇİN KORUYUCU
Çin'de yapılmış yine çok yeni bir çalışma, Planta Medica (Tıbbi Bitkler) isimli bilimsel dergide yayınlandı. Bu çalışma bir hücre deneyi, deney hücresi olarak da bir tür insan akciğer kanseri hücresi seçilmiş ve quersetin içeren plazmanın bu hücreler üzerindeki etkisi araştırılmış.
Sonuçlar oldukça çarpıcı; quersetin içeren plazmaya maruz bırakılan akciğer kanseri hücrelerinin bölünerek çoğalmalarının bloke olduğu saptanmış. Aynı etki, quersetin içermeyen plazmaya maruz bırakılmış kanser hücrelerinde görülmemiş.