AGİT, Rusya-Ukrayna savaşında insan hakları hukuku ihlallerini içeren raporu yayımladı

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), 24 Şubat’ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşında, her iki tarafta da ihlallerin meydana geldiğini ancak Moskova'nın ihlallerinin nitelik ve boyut olarak çok daha büyük olduğunu vurguladı.

AGİT'in Rusya-Ukrayna savaşında Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Uluslararası İnsancıl Hukuk’a yönelik olası ihlallerinin incelendiği raporu kamuoyuyla paylaşıldı.

Bir ön çalışma olarak değerlendirilen raporun amacının, olası ihlal ve suiistimallerin tespit edilmesi, siviller ve sivil altyapıya yönelik kasıtlı ve ayrım gözetmeksizin gerçekleştirilen saldırılar dahil, olası savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçların belgelenerek, bu bilgilerin ilgili hesap verilebilirlik mekanizmalarına ve ayrıca yargı yetkisine sahip olan veya gelecekte olabilecek ulusal, bölgesel veya uluslararası mahkemelere aktarılması olduğu bildirildi.

Raporda, Uluslararası İnsancıl Hukuk'un ihlal edildiğine ilişkin çoğu iddianın ayrıntılı değerlendirilmesi ve belirli olaylara ilişkin savaş suçlarının belirlenmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.

Bununla birlikte heyetin, Rus kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen saldırılarda Uluslararası İnsancıl Hukuk’un ihlallerine ilişkin bazı örneklere rastladığı kaydedildi.

- "Rusya'nın sivil yapılara karşı orantısız tutumu"

Raporda, "Ruslar, saldırılarda, hastaneler gibi özel olarak korunan unsurlara yönelik fark gözetme, orantılılık ve önlemler açısından insancıl hukukun yükümlülüklerine uymuş olsaydı, öldürülen veya yaralanan sivil sayısı çok daha düşük olurdu. Benzer şekilde, çok daha az sayıda ev, hastane, kültür varlığı, okul, çok katlı konutlar, su istasyonları ve elektrik sistemleri zarar görebilir veya yıkılırdı." görüşüne yer verildi.

- "Ukrayna da hukuku ihlal etti"

Ukrayna'ya atfedilebilen bazı eylemlerde de kimi ihlal ve sorunların tespit edildiğine işaret edilen raporda, savaş esirlerinin başından itibaren suçlu olarak değerlendirildiği ve bu kişilere yönelik muamelenin Cenevre Sözleşmesi ile bağdaşmamasının endişeye yol açtığı belirtildi.

Raporda, savaşta meydana gelen bazı ölümler, yaralama ve yıkımlara ilişkin, Ukrayna’nın yol açtığına ilişkin iddiaların da teyit edilemediği aktarıldı.

Savaş sırasında yaşanan her bir olayda insan hakları hukukunun ihlal edilip edilmediğinin tam olarak tespit edilemediği kaydedilen raporda, “ (Yaşam hakkı, işkence yasağı, diğer insanlık dışı muamele ve yaptırımlar) En temel insan haklarına ilişkin bu tür ihlaller, çoğunlukla Rusya'nın etkin kontrolü altındaki alanlarda veya Rusya'nın genel kontrolü altındaki kuruluşlarda işlenmiştir." ifadesine yer verildi.

Rusya’nın başlattığı savaşın yüksek düzeyde yıkıma ve hayati hizmetlerin aksamasına yol açtığı vurgulanan raporda, bu durumun, Ukrayna'nın insan haklarını etkin şekilde yerine getirmesini de çok zorlaştırdığı ileri sürüldü.

Rusya'nın 50'nin üzerinde sağlık kurumuna saldırıda bulunduğu kaydedilen raporda, bunun açık bir şekilde insan hakları hukukuna aykırı olduğu belirtildi.

Raporda, çatışmaların Ukrayna'daki tüm insanları olumsuz etkilediği, özellikle kadın, çocuk, yaşlı veya engellilerin üzerinde çok daha olumsuz etkilere yol açtığı, bu durumun ilerleyen süreçte de devam edeceği değerlendirmesinde bulunuldu.

Yapılan çalışma sonucunda elde edilen bulguların Rusya tarafında olduğu kadar Ukrayna tarafında da ihlallerin meydana geldiğini ortaya koyduğu aktarılan raporda, söz konusu ihlallere ilişkin her iki tarafın da sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin altı çizildi.

Raporda, çalışmayı hazırlayan heyetin, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarını tamamen sivil nüfusa yönelik yaygın veya sistematik bir saldırı olarak sınıflandırıp sınıflandırmamakta bir sonuca varamadığı ifade edildi.

"Bununla birlikte, Rusya Federasyonu tarafından işlenen ihlaller, nitelik ve boyut olarak çok daha büyüktür." değerlendirmesine yer verilen rapor, AGİT üyesi olan Rusya tarafından reddedildi.

 

Manşetler

DUYURU-4