İstanbul'da yaşayan Afganlar ülkelerindeki son gelişmeleri ve geri dönüş hayallerini değerlendirdi - Bir yıldır Türkiye'de yaşayan Afgan Araştırmacı-Yazar Sümeyye Nasiri: "İç savaş biterse, demokratik bir düzen kurulursa elbette ülkeme gitmek isterim. Ülkede adil düzen kurulursa birçok Afgan'ın ülkesine döneceğine inanıyorum" - Hasta annesini ve akrabalarını bırakıp Türkiye gelmek zorunda kalan Nuriye Abdali: "Türkiye bize kucak açtı, annelik yaptı ama bizim gerçek annemiz Afganistan. Sıkıntılar ortadan kalkarsa, Taliban adil ve eşitlikçi bir düzen kurarsa tabii ki ben dahil dünyanın her yerinde yaşayan Afganlar ülkesine döner"
Sovyetler Birliği ve ABD işgalleri, iç çatışmalar, Taliban baskısı, kuraklık ve ekonomik nedenlerle ülkelerini terk eden Türkiye'deki Afganlar, eğitim, sağlık ve insan haklarına saygılı düzenin kurulması sonrası ülkelerine dönecekleri günün hayalini kuruyor.
Bir yıldır Türkiye'de yaşayan ve 4 çocuk annesi araştırmacı- yazar Sümeyye Nasiri, ülkesindeki iç çatışmalardan Türkiye'ye gelmek zorunda kaldığını anlattı.
Türkiye'nin kendilerine kucak açtığını şu ana kadar sıkıntı yaşamadığını ifade eden Nasiri, ABD'nin çekilmesi ile başlayan yeni göç dalgasının zorunluluktan kaynaklandığını söyledi.
Afganistan'da eşitlikçi düzenin kurulması durumunda ülkesine döneceğini kaydeden Nasiri, "İç savaş biterse, demokratik bir düzen kurulursa elbette ülkeme gitmek isterim. Benim durumum daha farklı, ben bir yazar ve araştırmacı olarak değişik ülkelere gitmek, gözlem yapmak istiyorum. Ülkede adil düzen kurulursa birçok Afgan'ın ülkesine döneceğine inanıyorum." dedi.
Eşini kaybeden, hasta annesini ve akrabalarını bırakıp Türkiye gelmek zorunda kalan Nuriye Abdali, can güvenliği ve ekonomik nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kaldığını söyledi.
Abdali, "Türkiye bize kucak açtı, annelik yaptı ama bizim gerçek annemiz Afganistan. Sıkıntılar ortadan kalkarsa, Taliban adil ve eşitlikçi bir düzen kurarsa tabii ki ben dahil dünyanın her yerinde yaşayan Afganlar ülkesine döner. Çünkü orası bizim, çocuklarımızın geleceği. Elbette çocuklarımızı orada yetiştirmek, ülkemize hizmet etmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Lokantada garsonluk yapan 24 yaşındaki Hamed Hüseyni de Taliban'ın Afganistan'da iç çatışmaları sonlandıracak hükümet kurması durumunda ülkesine döneceğini kaydetti.
Savaş, kuraklık ve açlık gibi nedenlerden ülkesini terk etmek zorunda kaldığını anlatan Hüseyni, "Kalabalık bir ailem var. Onlara bakmak için Türkiye'ye geldim. Ülkemde ekonomik durum düzelirse dönerim. Kim kendi evini, toprağını bırakıp gelmek ister ki ama hem can korkusu hem ekonomik nedenlerden buradayım ve inanıyorum ülkemde en kısa zamanda daha adil düzen kurulacak. Biz de kendi evimize gideceğiz." diye konuştu.
Meliha Nazari de bir yıl önce Türkiye'ye geldiğini ve bir tekstil fabrikasında çalıştığını aktararak, Türkiye'yi ve Türk halkını çok sevdiğini dile getirdi.
Ülkesinde kadın hakları ve eğitim eşitliğinin sağlanması durumunda geri döneceğini vurgulayan Nazari şöyle devam etti:
"Afganistan'da 4 çocuğum kaldı, ben yalnız başıma buraya geldim, şartlar düzelse ülkede kadınların da çalışabileceği şartlar oluşsa tabii ki ülkeme ve çocuklarımın yanına dönmek isterim. Ama Taliban'ın bazı uygulamalarından dolayı şimdilik dönemiyoruz."
Afganistan Türkmenlerinden Bahrullah Selcuki, ülkesinde eğitim, sağlık ve insan hakları konularına hassas bir hükümetin kurulmasını çok istediğini belirtti.
Esnaflık yaptığını anlatan Selcuki, "Ülkede eşit temsili hükümet kurulması iyi olur. Bir esnaf olarak hem Türkiye'de hem de kendi ülkemde iş yapmak isterim. İki ülke arasında ticaret yapmak ülkeme katkı sağlamak isterim." dedi.
"Mecburiyet olmasa hiç kimse ülkesini terk edip başka bir ülkeye gitmez"
Afganistanlı Dernekler Birliği Genel Başkanı Mehmet Akmurad, Afgan halkı olarak uzun yıllar çok büyük acılar çektiklerini ama ABD'nin ülkeden çekilirken ortaya çıkan görüntülerin kendilerini çok derinden etkilediğini söyledi.
Taliban'ın daha önceki uygulamalarında korkan binlerce insanın yeniden yollara düştüğünü anlatan Akmurad, "İnsanlar yeniden bir zulümle karşı karşıya kalmamak için dünyanın dört bir tarafına dağılıyor. Gençlerimizin uçak tekerlerine sarıldığını, düştüklerini gördük. Bunları içimiz burkularak izlemek zorunda kaldık. Bütün bunlar Taliban korkusundan kaynaklanıyor." dedi.
Taliban'ın etnik ve kültür ayırımı yapmadan tüm grupları içine alan bir hükümet kurması durumunda uluslararası sistem tarafından tanınabileceğini kaydeden Akmurad, şöyle konuştu:
"Şu anda kurulan hükümetin dünya tarafından tanınacağına inanmıyorum. Çünkü sadece Peştunları kapsayan tek taraflı bir hükümet. Afganistanlıların ülkelerine geri dönmeleri için hükümete güvenmeleri lazım. Kurulacak hükümetin kadın hakları, eğitim hakkı gibi konularda insanlara gerçek anlamda insanca yaşama hakkı tanırsa ve bir güven ortamı oluşursa dışarıda yaşayan insanlar mutlaka kendi ülkelerine döneceklerdir. Çünkü herkes kendi ülkesinde yaşamak ister. Hiç kimse kendi ülkesi dışında bir yerde yaşamak istemez. Afganistan'dan göç eden insanlar zorunlu olarak topraklarını bırakıyor. Mecburiyet olmasa hiç kimse ülkesini terk edip başka bir ülkeye gitmez."
Akmurad, Afgan göçmenlerin çalışkan ve gururlu insanlar olduğunu vurgulayarak, Afganların gittikleri tüm ülkelerde ekonomiye büyük katkılar sağladıklarını ve bulundukları topluma entegre olma konusunda sıkıntı yaratmadıklarını ifade etti.
ABD'nin ülkeden çekilmesinden sonra çok sayıda Afgan'ın güvenlik, kuraklık, açlık gibi nedenlerle ülkeden kaçarak Pakistan, İran ve Türkiye sınırlarına yığıldıklarını belirten Akmurad, "Neden sadece gençler geliyor diyorlar? Kadınların, çocukların, yaşlıların 40 günlük tehlikeli ve zorlu bir yolculuğa çıkması mümkün değil. Aileler gitsin, çalışsın, kendilerine bir ekmek parası göndersin diye çocuklarını bu tehlikeli yolculuğa gönderiyorlar." diye konuştu.