"ACEP, akıllı teknolojilerin ceza infaz kurumlarına entegrasyonu projesidir"
"Temelleri yaklaşık 5 yıl önce atılan bu proje kapsamında görüntülü görüşme, Bakanlık iletişim ve e-Doktor uygulaması gibi daha önce hiç yapılmamış uygulamaların da bugün itibarıyla hayata geçirilmesini sağlıyoruz"
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde (CTE) bilgilendirme toplantısı düzenleyen Bakan Tunç, temel hak ve özgürlüklerin gözetildiği, insan onuruna yakışır bir infaz rejiminin tüm gelişmiş toplumlarda olduğu gibi Türkiye'de de öncelikli konu olduğunu belirtti.
Ceza infaz kurumlarının tekrar suç işlemenin önlenmesi ve bireylerin topluma kazandırılmasını amaçladığını kaydeden Tunç, bu kapsamda son 21 yılda ceza ve tevkifevlerinde fiziksel, teknik, altyapı, insan kaynağı, sağlık, güvenlik, eğitim ve iyileştirme gibi birçok alanda reform gerçekleştirildiğini belirtti.
Tunç, son 21 yılda ekonomik ömrünü tamamlamış 399 cezaevinin kapatıldığını, 299 yeni cezaevinin ise açıldığını ifade ederek, bazı cezaevlerinin de kültür merkezine dönüştürüldüğünü dile getirdi.
Fiziksel altyapının yenilenmesiyle eş zamanlı olarak insan kaynağında da nitelik ve nicelik açısından önemli bir dönüşümün hayata geçirildiğine işaret eden Tunç, personelin modern infaz anlayışına uygun bir biçimde eğitim ve donanım kazanması adına ülke genelinde 5 eğitim merkezinin açıldığını bildirdi.
CTE'ye bağlı 407 ceza infaz kurumu, 148 denetimi serbestlik müdürlüğü ve 5 personel eğitim merkezi olmak üzere toplam 560 taşra teşkilatı bulunduğunu aktaran Tunç, "Ceza İnfaz Kurumlarında insanlık onuru ve temel insan haklarına saygının güçlendirilmesi, kanunlara ve uluslararası insan hakları standartlarına uyumlu hale getirilmesi en temel hedefimiz." dedi.
Ceza infaz kurumlarındaki fiziksel ve zihinsel dönüşümü dijital dönüşümle daha da ileriye taşıdıklarını kaydeden Tunç, "Dijital dönüşüm konusunda da dünyada örnek uygulamalara sahip bir ülkeyiz." ifadelerini kullandı.
Hükümlülere yönelik eğitim öğretim çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Tunç, "Ceza infaz kurumlarında şu anda 60 bin 473 hükümlü ve tutuklu aktif öğrenci durumunda." diye konuştu.
Bakan Tunç, hükümlüler için çeşitli alanlarda açılmış kursların bulunduğunu, hükümlüleri kütüphanelere yönlendirdiklerini, Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan işbirliği kapsamında da hükümlülere manevi rehberlerin hizmet verdiğini, ayrıca cezaevlerinde psikososyal destek çalışmalarının da kesintisiz devam ettiğini kaydetti.
- "ACEP, akıllı teknolojilerin ceza infaz kurumlarına entegrasyonu projesidir"
Adalet Bakanı Tunç, ACEP projesinin cezaevlerinde uygulamaya konulduğunu belirterek, "Dünyaya örnek gösterebileceğimiz önemli projelerimiz. Özellikle dijitali, yapay zekayı artık hem Adalet Bakanlığımızın diğer birimlerinde, UYAP sistemiyle hem de ceza ve tevkifevlerinde ACEP projesiyle ve diğer projelerle uygulamanın gayreti içerisindeyiz." dedi.
"Ceza infaz sisteminde dijital teknolojinin kullanımı için yeni bir çağın başlangıcındayız." ifadelerini kullanan Tunç, bu dijital dönüşümün Türkiye'de ceza infaz kurumlarının geçirdiği reform sürecinin önemli bir göstergesini oluşturduğunu söyledi.
Adalet Bakanlığının, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'ndaki hedeflerden birisinin dijital dönüşümün önemli bir parçasını oluşturan ACEP olduğunu aktaran Tunç, şöyle devam etti:
"ACEP, akıllı teknolojilerin ceza infaz kurumlarına entegrasyonu projesidir. Temelleri yaklaşık 5 yıl önce atılan bu proje kapsamında görüntülü görüşme, Bakanlık iletişim ve e-Doktor uygulaması gibi daha önce hiç yapılmamış uygulamaların da bugün itibarıyla hayata geçirilmesini sağlıyoruz. Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklularımız bu görüntülü görüşmelerle hem aileleriyle, yakınlarıyla görüşebiliyorlar belli bir süre dahilinde ve belli bir küçük de olsa ücret karşılığında. Aynı zamanda diğer şikayetleriyle ilgili olarak da Bakanlık birimlerimizle doğrudan görüşebiliyorlar. Bakanlıkla, CTE Genel Müdürlüğümüzle iletişime geçebiliyorlar."
Dijital sayım, dilekçe yönetimi, kantin siparişi, çevrim içi ödeme, kütüphane kitap talebi, e-mektubun da projenin içerdiği diğer uygulamalar olduğunu belirten Tunç, şunları kaydetti:
"Dijital dönüşümünün temelini attığımız bu proje, ceza infaz kurumlarında bilişim teknolojileri aracılığıyla tutuklu ve hükümlülerin dış dünyayla iletişimlerini bir hayli güçlendirdi. Sistemin kurulumlarının yapıldığı kurumlarda bugüne dek sistemden istifade eden yaklaşık 500 bin hükümlü ile 800 bin civarında hükümlü yakını tarafından gerçekleştirilen 120 milyona yakın görüntülü ve sesli görüşme vasıtasıyla hükümlülerin, eş, çocuğu aile ve akrabalarıyla bağlarını güçlü tutmalarını sağlıyoruz.
Bu imkanın insani olduğu kadar hükümlülerin ve rehabilitasyonuna ve suçtan uzak durmalarına katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz. Bu uygulamamızda hükümlü ve tutuklular, odalarında kurulu bulunan sistem marifetiyle herhangi bir personele ihtiyaç duymak ve bir murakabeye tabi olmadan, bir denetime tabi olmadan Bakanlığımıza doğrudan sesli, görüntülü veya yazılı olarak şikayet ve önerilerini iletebilecektir. Bu uygulama ceza infaz sisteminin geldiği özgüveni göstermenin yanında insan haklarının korunması konusunda dünyada eşi olmayan önemli bir güvence sağlamaktadır."
- ACEP tamamen yerli ve milli proje
Adalet Bakanı Tunç, ACEP'in finansal yapısıyla ve teknik altyapısıyla yerli ve milli bir proje olduğunu belirtti.
ACEP'in, Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği tarafından iyi proje seçildiğini, projenin yurt içinde de ödüle layık görüldüğünü belirten Tunç, "Cezaların infazı alanında yürüttüğümüz reform çalışmaları belirli bir zaman aralığında başlayıp sona eren çalışmalar değildir. Bu alanda bütün dünyada en ileride seviyedeki uygulamaları ve gelişmeleri yakından takip ederek, her geçen gün cezaevi reformunu yeni başlıklar altında sürdürmekte kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tunç, açıklamalarının ardından projenin geliştirilmesinde görev alan mühendislerle ACEP üzerinden görüşme gerçekleştirdi.