Abluka nedeniyle zorlu bir süreçten geçen Gazze Şeridi'nde sağlık sektöründe Kovid-19 salgını nedeniyle yeniden tehlike çanları çalıyor. Salgınla mücadelede önemli rol oynayan, Türkiye'nin inşa ettiği Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi'nin Başhekimi Mervan Şefik el-Hams, abluka nedeniyle ilaç, tıbbı malzeme ve solunum cihazı yetersizliği yaşadıklarını söyledi.
İsrail'in 2006'dan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tuttuğu yaklaşık 2,1 milyon nüfuslu Gazze'de günlük vaka sayıları yeniden 500'lerin üzerine çıktı.
Bugüne kadar Filistin yönetimi ve başka ülkelerin katkısıyla 336 bin 300 doz aşı Gazze'ye ulaştı ancak sadece 131 bin 362 kişi aşılanabildi. Aşı oranının düşük olmasının en önemli sebebi insanların aşı olmada çeşitli sebeplerle tereddüt etmesi olarak gösteriliyor.
Sağlık Bakanlığının verilerine göre, Gazze Şeridi'nde yaklaşık 5 bin aktif vaka bulunurken yeni dalgayla birlikte endişeler arttı.
- Tıbbi malzeme ve personel eksiği var
Salgınla mücadelede önemli rol oynayan, Türkiye'nin inşa ettiği Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesinin Başhekimi Mervan Şefik el-Hams, AA muhabirine yaptığı açıklamada, abluka nedeniyle ilaç, tıbbi malzeme ve solunum cihazı yetersizliği yaşadıklarını söyledi.
Hastanede şu an sadece Kovid-19 hastalarına hizmet verdiklerini belirten Hams, "Salgının başlangıcından bu yana hastanemize yaklaşık 3 ila 4 bin hasta giriş yaptı. Şu anda ise Gazze Şeridi’nde salgının üçüncü dalgasını yaşıyoruz." dedi.
Hastaneye her gün durumu orta ya da ağır yaklaşık 10 hastanın giriş yaptığını söyleyen Hams, "Vaka sayıları giderek artıyor. Gazze’deki hastanelerin tamamında ise 176 hasta tedavi görüyor. Bunlardan 23’ü yoğun bakımda bulunuyor. 66’sının ise durumu ciddiyetini koruyor. Bu bizim için tehlike çanları çalıyor demektir. Vaka sayıları artış halinde." ifadelerini kullandı.
Vaka sayılarındaki artışın bu şekilde devam etmesi durumunda daha çok fazla tıbbi malzemeye ihtiyaç duyacaklarını vurgulayan Hams, sağlık sektöründe insan kaynağının da yetersiz olduğunu kaydetti.
Hams, "Doktor, hemşire ve idari personel yetersizliği var. Bütün bunlar koronavirüs hastalarına hizmet vermemizi olumsuz etkiliyor." dedi.
Günlük yapılan testlere göre üçüncü dalgadan önce vaka sayılarında ciddi düşüş yaşandığını hatırlatan Hams, "Ancak şimdi günlük 500'ün üzerinde vaka kaydediliyor. Bu vakalardan bazısı ise hastanelere giriş yapıyor, dolayısıyla yatak eksikliği de yaşanıyor." diye konuştu.
- Sosyal medyadaki yanlış bilgiler nedeniyle insanlar aşı olmak istemiyor
Gazze'de yeterince aşı bulunmadığını ifade eden Hams, bundan daha büyük bir sıkıntının ise insanların aşı olmak istememesi olduğunu söyledi. Sosyal medyadaki yanlış bilgiler nedeniyle insanların aşı yaptırmak istemediğinin altını çizen Başhekim, "Aşıların çeşitli hastalıklara, kalp krizlerine ve felce neden olduğuna dair yanlış bilgiler dolaşıyor." dedi.
Buna karşı Sağlık Bakanlığı ve hükümetin Gazze Şeridi’nde insanların aşılanması için ciddi çaba sergilediğini vurgulayan Hams, televizyon yayınları, bildiriler veya camilerde okunan hutbeler aracılığıyla insanları aşıya teşvik ettiklerini aktardı.
Türkiye'nin başta salgınla mücadele olmak üzere Gazze'ye her alanda verdiği destekten dolayı teşekkür eden Hams, şunları söyledi:
"Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi koronavirüs salgınının zirve yaptığı bir noktada hizmete alındı. Gerçekten Allah’ın yardımıyla bu hastanenin etkisi büyük oldu. Çünkü salgının başından itibaren burada yüzlerce hasta kabulüne başlandı. Ağustos 2020’den itibaren bu hastaneye 4 ila 5 bin vaka girişi yapıldı."
Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi, toplam 33 bin 400 metrekarelik kapalı alanda birbiriyle bağlantılı 8 blok, 4 ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, laboratuvarlar ve 180 odadan oluşuyor.
Hastane sadece Gazze'nin değil tüm Filistin'in en büyük ve en modern sağlık merkezi konumunda bulunuyor.