Senato Çoğunluk Lideri Mitchell McConnell, Obamacare’in iptali için birkaç Cumhuriyetçi senatörle birlikte hazırladığı sağlık reformuna ilişkin yasa tasarısının bu hafta içinde oylanmayacağını açıkladı.
“Tasarıyı bu hafta oylamayacağız ancak en az 50 oya rahatça ulaşmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullanan McConnell, böylece oylamanın 10 Temmuz haftasından önce gerçekleşmeyeceğini bildirmiş oldu.
ABD Başkanı Donald Trump ise oylamanın Kongre, ülkenin Bağımsızlık Günü kutlamaları nedeniyle 3-7 Temmuz tarihlerinde tatile girmeden önce yapılmasını istiyordu. Beyaz Saray’ı rahatsız edeceği tahmin edilen erteleme kararı, yeni tasarının milyonlarca Amerikalının sigortasız kalmasına yol açabileceğinin açıklanmasından bir gün sonra geldi.
SİGORTASIZ BİREY SAYISINI 22 MİLYONA ÇIKARABİLİR
ABD Kongresi Bütçe Ofisi (CBO), McConnell liderliğindeki Cumhuriyetçi senatörler tarafından kapalı kapılar ardında hazırlanan sağlık sigortası tasarısı için yayınladığı analiz raporunda, ilgili teklifin yasalaşması halinde ülkedeki sigortasız birey sayısının 22 milyon daha artırabileceğine işaret etmişti.
Bu sayı, ABD Temsilciler Meclisinden mayıs başında geçen sağlık reformu tasarısına kıyasla 1 milyon daha düşük olmasına karşın bazı Cumhuriyetçi senatörlerin destek vermesini önlemiş olabileceği belirtiliyor.
CBO, Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen "Amerikan Sağlık Hizmetleri Yasası" tasarısının 23 milyon kişinin sigortasız kalmasına yol açabileceğini açıklamıştı.
TASARININ OYLAMASI ERTELENDİ, DOLAR 10 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE İNDİ
Bu arada, ABD Senatosu’nun Beyaz Saray’ın baskısına rağmen yeni sağlık reform yasa tasarısını oylamaması, döviz piyasalarında dalgalanmalara yol açtı. ABD doları, erteleme kararının ardından avro karşısında Ağustos 2016’dan bu yana en düşük seviyesine gerilerken, New York borsası da düşüşle kapandı.
Analistler, eski Başkan Barack Obama’nın imzasını taşıyan mevcut sağlık sistemini iptal etmek için yaklaşık 7 yıldır uğraşan Cumhuriyetçilerin, geçen yıl yapılan seçimlerde hem Kongrenin hem Beyaz Saray’ın kontrolünü ele geçirmelerine rağmen hala sonuca ulaşamamalarının yeni yönetime ilişkin iyimser beklentileri zayıflattığına işaret ediyor.