663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili Anayasa Mahkemesi Kararının açıklanmasıyla birlikte çevremizde en çok duyulan cümlenin “Dağ fare doğurdu” biçiminde olması önemli bir gerçekliğe işaret ediyor.
Aslında Anayasa Mahkemesi Kararının değerlendirilmesinde, nelerin iptal edildiğinden daha çok nelerin iptal edilmediğine bakmak gerekir. Ancak, genel tartışmalarda iptal edilen KHK hükümlerinin yer bulması ve bu iptalin yaratacağı sonuçların merak edilmesi sebebiyle, öncelikle Kararın iptal hükümlerinden dişhekimlerini doğrudan ilgilendiren birkaç başlığa değineceğiz.
Temel başlıklarımız Sağlık Bakanlığı’nın veri toplama yetkisi, Sağlık Meslekleri Kurulu’nun meslekten men yetkisi, sağlık çalışanlarının ikamet mecburiyeti ile Türk Dişhekimleri Birliği Yasasında yapılan değişikliğin iptalidir.
1. Veri toplama
Anayasa Mahkemesi, 663 sayılı KHK’nın 47. maddesinde önemli bir iptal kararı verdi. İlk üç fıkrası iptal edilen 47. madde, Sağlık Bakanlığına kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkili; muhatap kurum ve kuruluşların da bu bilgileri vermeye mecbur olduğunu ve ayrıntıların yönetmelikte düzenleneceğini hükme bağlamıştı.
Anayasa Mahkemesi, 47. maddenin sağlık kuruluşlarında çalışanların bildirilmesi ve ayrıntıların yönetmelikte düzenlenmesine ilişkin son iki fıkra dışındaki bütün hükümleri iptal etti. Bu iptal kararıyla, Sağlık Bakanlığının dişhekimliği muayenehaneleri ile diğer bütün sağlık kurum ve kuruluşlarından hastaların kişisel verileri ile sağlık hizmet bilgilerini isteme yetkisinin böyle bir düzenlemeyle mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Yine bu kararla, Sağlık Bakanlığının 2013 yılı Nisan ayı başında uygulamaya geçeceğini belirttiği Sağlık Net2 veri toplama sisteminin uygulanamayacağı belirtilmiş olmaktadır.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi Kararının gerekçesi açıklanmamış ise de, Anayasa’nın 20. maddesindeki açık hüküm ile Biyotıp Sözleşmesi ve Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki Sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ayrıntıları ve güvenceleri yasal olarak düzenlenmeden kişisel verilerin toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasının hukuka aykırılığı tartışmasızdır.
2. İkamet mecburiyeti
663 sayılı KHK’nin “İkamet mecburiyeti” başlıklı 55. maddesi “Bakanlık, kamu ve özel bütün sağlık kuruluşlarında çalışmakta olan sağlık personeli için görevli olduğu kuruluşun bulunduğu yerleşim yeri sınırları içinde ikamet etme mecburiyeti getirebilir. Bu mecburiyetin usûl ve esasları Bakanlıkça belirlenir.” şeklindedir.
Söz konusu düzenleme ile Sağlık Bakanlığına kamu ya da özel sağlık kuruluşunda çalışanlara görev yaptıkları sağlık kuruluşunun bulunduğu yerde ikamet etme zorunluluğunun getirilebilmesine olanak sağlamaktadır. Bakanlık da bu olanağı kullanarak, kamu ya da özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin çalıştıkları sağlık kuruluşuna en fazla 30 dakika mesafede ikamet etmelerini zorunlu tutan 2012/31 sayılı Genelge’yi yayınlamıştır.
Anayasa’nın Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti başlıklı, herkesin, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahip olduğu ve yerleşme özgürlüğünün sınırlanabilmesinin ancak “suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak” sebeplerine dayanarak yasa ile yapılabileceğini belirten 23. maddesine aykırı olduğunda kuşku bulunmayan 55. madde Anayasa Mahkemesi tarafından bütünüyle iptal edilmiştir.
Bu Kararla, sağlık çalışanlarının belli bir yerde ikamete zorlanamayacağı anlaşılmıştır. Söz konusu Karar, Sağlık Bakanlığının Genelgesinin temelini de ortadan kaldırdığından anılan Genelge’nin de uygulanamayacağında kuşku yoktur.
3. Sağlık Meslekleri Kurulu
Anayasa Mahkemesi Kararının dikkat çekici hükümlerinden biri de Sağlık Meslekleri Kurulu ile ilgili hükmün tümüyle iptal edilmemiş olmasıdır. Pek çok hükmünde hukuka aykırılık olan Sağlık Meslekleri Kurulu düzenlemelerinden sadece bu Kurul’un meslekten geçici olarak ve sürekli men yaptırımı uygulama yetkileri ortadan kaldırılmıştır.
Meslek kuruluşlarının Anayasa’nın 135. Maddesine dayanan meslek mensupları üzerinde disiplin yaptırımı uygulama yetkisi, KHK ile Sağlık Meslekleri Kurumuna da verilerek paralel yetkili otoriteler oluşturulmuştu. Anayasa Mahkemesi Kararıyla bu paralel yetki kısıtlanmış ise de tümüyle ortadan kaldırılmamıştır.
Gelinen aşamada, Türk Dişhekimleri Birliği ve diğer meslek kuruluşlarının disiplin yaptırımı uygulama hak ve yetkisi tam olarak devam etmektedir.
4. Asgari ücret
Türk Dişhekimleri Birliği’nin dişhekimliği hizmetlerinin kamu dışında sunulmasıyla ilgili asgari ücretini belirleme yetkisi 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Yasasında mevcuttu. 663 sayılı KHK, aslında sadece bakanlıkların yeniden düzenlenmesi ve bu sebeple kamu görevlileriyle ilgili yasal düzenlemelerin yapılabilmesi konusuyla sınırlı olarak verilen yetkiyle çıkartılmıştır. Ancak, bu konuyla hiç ilgisi olmayan dişhekimliği hizmetlerinin asgari ücretinin belirlenmesiyle ilgili 3224 sayılı Yasa hükümleri de bu KHK ile yeniden düzenlenmiştir.
KHK ile yapılan düzenleme ile dişhekimliği hizmetlerinin Türk Dişhekimleri Birliği tarafından belirlenen ücretleri, asgari olmaktan çıkartılıp rehber ücrete dönüştürülmüştür.
Anayasa Mahkemesi, muhtemeldir ki, KHK çıkartma yetkisi veren yasada bu alanın düzenlenmesine ilişkin yetki verilmemiş olması sebebiyle söz konusu hükmü iptal etmiştir. Ancak ne yazık ki, bu iptal kararı yaşamı geri çevirmeyecek; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye etkisizliği sebebiyle, Türk Dişhekimleri Birliği’nin belirlediği ücretin asgari olması haline otomatik olarak gelmeyecektir. Yasama organı bu alana ilişkin olarak yeni bir düzenleme yaparak, Türk Dişhekimleri Birliği’nin dişhekimliği ücretlerini belirleme yetkisini yeniden tanımlayacaktır.
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ