Kayseri'de bir zabıta memuru, 9 yıldır böbrek hastası olan 25 yıllık eşine, böbreğini vererek yeniden hayata bağladı.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yılmaz, böbrek nakli gerçekleştiren Gülbeyaz Özmen (43) ve eşi Ali Osman Özmen (43) ile birlikte Gevhernesibe Hastanesi'nde basın toplantısı düzenledi.
Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, hastanelerinde bugüne dek birçok böbrek nakli gerçekleştirmelerine rağmen, ilk kez bir erkeğin verdiği böbrekle eşinin hayatını kurtardığını söyledi.
Halkın organ bağışı konusunda duyarsız olduğuna dikkati çeken Yılmaz, 'Ne yazık ki Kayseri'de son 2 yıldır beyin ölümü gerçekleşen hastalardan organ nakli yapılamıyor. Çünkü, vatandaşlar beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organlarını bağışlamıyorlar. Organlar da toprak altıda çürüyüp gidiyor. Böbrek hastaları da nakil sırası beklerken ölüyor' diye konuştu.
Yılmaz, geçen yıl beyin ölümü gerçekleşen hastalardan yapılan organ nakillerinde İzmir'in ilk sırayı aldığına dikkati çekerek, onu Antalya, İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun, Adana, Diyarbakır ve Erzurum'un izlediğini anlattı.
Canlıdan organ bağışı istemediklerini vurgulayan Yılmaz, 'Beyin ölümü gerçekleşen hastalardan yeterli organ bağışı gerçekleşmediği için canlıdan organ nakli yapıyoruz. Ancak, herkes Gülbeyaz hanım kadar şanslı değil' dedi.
Yılmaz, böbrek hastalarının sağlıklı insanlar gibi kana kana su içip, yemek yiyemediklerini dile getirerek, nakil gerçekleştirilen hastaların ise normal yaşamlarına döndüklerini sözlerine ekledi.
Eşine böbreğini veren Ali Osman Özmen de bu yıl evliliklerinin 25 yılını kutlayacaklarını ifade ederek, eşine şimdiye kadar ki en büyük hediyeyi verdiğini belirtti.
Sağlık durumunun çok iyi olduğunu vurgulayan Özmen, organ naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Zeki Yılmaz, Doç. Dr. Tarık Artış ve ekibine teşekkür etti. Özmen, herkesi özellikle de beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınlarını organ bağışı yapmaya çağırdı.
Gülbeyaz Özmen de eşinin kendisine can verdiğini belirterek, bu iyilik karşısında söyleyecek söz bulamadığını anlattı.