2040'ta yaşlanacağız!

Dünya nüfusunun yüzde 24'ünü 65 yaş ve üzerindeki insanlar oluşturacak. Sakarya Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Dilek Aygin, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma ...

Dünya nüfusunun yüzde 24'ünü 65 yaş ve üzerindeki insanlar oluşturacak.

Sakarya Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Dilek Aygin, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde düzenlenen 'II. Genel Cerrahi Hemşireliği Sempozyumu'nda "Yaşlı Cerrahi Hastasında Ameliyat Sonrası Erken Dönem" konulu bir konferans verdi.

Dünya nüfusunun yüzde 24'ünü 2040 yılına kadar 65 yaş ve üzerindeki insanların oluşturacağının tahmin edildiğini belirten Aygin, şöyle konuştu: "Bu hastaların yarısının kesin cerrahi müdahale geçirmeleri muhtemel görünmekte ve bu hasta grubunda perioperatif morbidite üç kat artmaktadır. Cerrahi teknik, anestezi prosedürleri, postoperatif bakım gibi alanlarda olan gelişmeler ileri yaşlarda uygulanan cerrahi operasyonların sonuçlarını iyileştirmekle beraber, yaşlılarda cerrahi halen önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam etmektedir. Yüksek riskli operasyonlardan sonra yaşlı hastaların çoğunda, standart bir hastane odasına geçmeden önce bir yoğun bakım ünitesi veya uyanma odasında yaklaşık 72 saat tedavi ve bakımı sürdürülmektedir ve birçok yaşlı hastada ameliyat sonrası komplikasyonlar ilk iki üç gün deneyimlenmektedir."

Yaşlı hastaların cerrahi gerektiren hastalığa ek olarak kronik hastalıklara ve sağlık problemlerine sahip olabileceklerini ifade eden Aygin, şunları söyledi: "Dengesi bozulan bir organın normale dönebilmesi için gerekli fizyolojik rezervler yaşlı hastalarda gençlere göre azdır ve strese karşı fizyolojik tepkileri az ya da yavaştır. Kardiyak rezerv ve sindirim sistemi aktivitesi azalmış, böbrek ve karaciğer işlevleri baskılanmıştır. Yavaş iyileşir, hastanede daha uzun süre kalırlar ve postoperatif komplikasyon gelişme ihtimali daha fazladır. Hem yaşlı hem şişman hastalarda cerrahiye bağlı komplikasyonlar daha da artmaktadır. Yaşlılarda hipotansiyon, hipoksi, hipotermi, ağrı, solunumsal problemler, postoperatif deliryum, sıvı elektrolit dengesinde bozulma gibi tek başına veya birlikte yaşamı tehdit eden postoperatif komplikasyonlar görülebilmektedir. Bu nedenle yoğun bakım ünitelerinde hastalar dikkatle takip edilmeli, hızla gelişen değişikliklere anında müdahale edilerek tedavi ve bakım
sağlanmalıdır."

Aygin, günümüzde eskiye oranla daha uzun bir ömür sürme şansına sahip olmanın yaşam kalitesi artmadan bir anlamı olmayacağı ve sağlık beklentisinin yaşam beklentisinden çok daha önemli olduğunu söyledi. Dolayısı ile genç popülasyonda tıbbın hedefi tedavi iken geriatrik popülasyonda esas hedefin hastaların yaşam kalitesinin korunması olduğunu anlatan Aygin, "Sağlık çalışanları açısından yaşlıların işlevlerinin sürdürülmesi için bu yaş gruplarında görülen semptomların azaltılabilmesine odaklanmalı ve öncelikle iyi hasta- sağlık profesyoneli ilişkisine özen gösterilmelidir" dedi.

 

Manşetler

DUYURU-4