Benzer suçlardan hakkında daha önce dava açılan ve meslekten geçici uzaklaştırma cezası da verilen doktor ile yaşı nedeniyle çocuk mahkemesinde yargılanan O.G'nin annesi A.G'nin 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapisleri talep edildi. Mağdure M.K. duruşmada kürtaj olmaya rızası olmadığını söyledi. Her iki sanık da suçlamayı reddetti.
ŞİKAYETÇİ OLDU
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca açılan davanın iddianamesine göre olay şöyle gelişti: Şüpheli A.G'nin oğlu O.G. Ocak 2012'de 15 yaşından küçük olan komşusu M.K. ile evlerinde cinsel ilişkiye girdi. Mağdurenin hamile kalması üzerine şüpheli A.G., küçük kızı Alibeyköy'de özel muayenehanesi bulunan Kadın-Doğum Uzmanı Dr. S.E'ye götürerek kürtaj yaptırdı. Evleneceklerini düşünen O.G. ile evliliğin gerçekleşmeyeceğini anlayan küçük kız şikayetçi oldu. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilen mağdurenin ruh ve beden sağlığının bozulmadığı anlaşıldı.
Ancak savcılık, şüphelilerin "rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürtme" suçunu işledikleri gerekçesiyle TCK'nin 99/1. maddesi uyarınca 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılmalarını talep etti. Savcılık, O.G. hakkındaki dosyayı yaşı küçük olması nedeniyle ayırdı. Mağdurenin zorla ilişkiye girerek kendisini hamile bıraktığını ileri sürdüğü O.G. hakkında da Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.
MAĞDURENİN ANNESİ DE KÜRTAJA RIZA GÖSTERMİŞ
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuksuz sanıkları, şikayetçisi ve onun babası katıldı. M.K. ifadesinde, O.G. ile bir senelik birliktelikleri olduğunu, 2012 yılında cinsel ilişkiye girdiklerini anlattı. M.K. "Hamile olduğumdan şüphelenerek test yaptım. Hamile olduğumu öğrenince O.G'ye söyledim. O da annesine söylemiş. Ben, O.G. ve annesiyle değişik hastanelere gittik. Hiçbiri bizi kabul etmedi. Daha sonra Sedat Ekici'nin muayenehanesine gittik. Yanımda O.G., annesi ve benim annem vardı.
Doktor annemin rızası olmadan kürtaj yapamayacağını söyledi. Bunun üzerine annem de imza attı. Benim kürtaj olmaya rızam yoktu. Daha sonra o doktorun muayenehanesinde kürtaj oldum. Şikayetçiyim" diye konuştu. M.K.'nin babası da sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
SANIK DOKTOR: MAĞDUREYİ İLK KEZ GÖRDÜM
Sanık doktor ise mağdureyi ilk kez gördüğünü iddia ederek "6 Ocak-2 Mayıs 2012 tarihleri arasında muayenehanem kapalıydı. Yurtdışında Kıbrısta'ydım. Suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. Sanık anne A.G. de doktorla aynı yönde ifade vererek S.E.'yi ilk kez gördüğünü ileri sürdü. A.G., "Ben M.K'yi doktora götürüp kürtaj yaptırmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatime karar verilsin." diye konuştu. Her iki sanık da haklarında mahkumiyet kararı verilecekse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ettiler. Mahkeme, mağdurenin annesinin de tanık olarak dinlenmesi için davetiye çıkarılmasına karar verilerek duruşmayı erteledi.
"DOKTOR MESLEĞİN ETİK İLKELERİNE AYKIRI DAVRANMIŞTIR"
Mağdure M.K'nın avukatı da açıklamasında, "Sanık doktor farklı zamanlarda, farklı mağdure kadınlar üzerinde gerçekleştirdiği yasa dışı ve rıza dışı kürtaj eylemleriyle mesleğinin etik ilkelerine, insan haklarına ve kişi bütünlüğünün korunmasına aykırı davranmıştır. Meslekten ihraç edilmesine rağmen suç teşkil eden eylemlerine devam etmiş olup sanık doktorun iş bu suç teşkil eden eylemleri nedeniyle hakkında idari soruşturma başlatılacağını, tazminat davası açılacağını ve cezalandırılması için hukuki sürecin tarafımca avukat, insan ve bir kadın olarak hassasiyetle takip edileceğini belirtirim" dedi.