14. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi, Antalya'da devam ediyor

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneğince bu yıl Antalya'da 14'üncüsü düzenlenen "Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi" sürüyor.

Dernek başkanı Prof. Dr. Gökhan Özyiğit, Serik ilçesindeki Belek Turizm Merkezi'nde bulunan bir otelde gerçekleştirilen kongre kapsamında yapılan basın toplantısında, dünyada her yıl yaklaşık 10 milyon insanın kanserden hayatını kaybettiğini belirtti.

Bu insanların yüzde 70'inin pahalı ilaçlara erişemediği için öldüğünü aktaran Özyiğit, "Bu bizim tek başımıza çözebileceğimiz bir sorun değil. Kanser hastalığı önlenebilir bir hastalık. Her 3 kanserden birini alacağımız çok basit tedbirlerle önleyebiliriz." dedi.

Kongre başkanı Prof. Dr. Yavuz Anacak da derneklerinin 950'ye yakın üye sayısıyla Türkiye ve bölge ülkeleri içinde radyasyon onkolojisi alanında çalışan en büyük uzmanlık örgütü olduğunu söyledi.

Üyeler içinde radyasyon onkologlar ve medikal fizikçiler bulunduğuna işaret eden Anacak, radyoterapi alanında düzenlenen tek olan kongrelerine katılımcı sayısının 650'ye ulaştığını söyledi.

Kanser hastalarının salgın dönemindeki durumlarıyla ilgili bilgi veren Anacak, şöyle devam etti:

“Kanserliler en riskli hastaların başında geliyor. Özellikle sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemlerde herkes evinde otururken kanser hastaları defalarca hastanelere gitti. Virüsle karşılaşma oranları daha sık oldu. İlk dönemlerde kanser hastalarında yüzde 30'a varan kayıplar yaşadık. Sürekli sokağa çıkma yasakları geldi. Böyle olunca insanlar hastanelere gitmekte sıkıntı yaşadı. Bundan dolayı hastalar ileri evrede gelmeye başladı. Bunu bizzat gördük. Hem hastanın ihmalinden hem de gecikmelerden kaynaklandı. Kanser tanısı olan hastaların bir kısmında da Kovid-19 kaygısı nedeniyle onkoloji merkezlerine gitmeme, tedaviyi reddetme gibi davranışlar gözlendi."

-"Meme kanseri erken evrelerde tespit edilmeli"

Kongre genel sekreteri Prof. Dr. Nilgün Okumuş da meme kanserinde erken tanının önemine değindi.

Kadınlarda meme kanserine bağlı ölümlerin sık görüldüğünü aktaran Okumuş, "Meme kanseri tanısı erken evrede konulursa, tedavinin başarısı ve hayatta kalma şansı çok büyük oranda artmakta. Meme kanserinin erken evrede yakalanabilmesi için tarama testlerinin yapılması önerilmekte. Her kadının 20 yaş üzerinde ayda bir kendi kendini muayene etmesi, iki yılda bir sağlık kuruluşunda meme muayenesi olması, 40-69 yaş aralığında ise yine ayda bir kendi kendini muayene etmesi, yılda bir sağlık kuruluşunda muayene olması ve iki yılda bir mamografi çektirmesi önerilmekte. Meme kanseri, yayılmadan önce erken evrelerde tespit edilirse hastaların yüzde 90'ından fazlası normal yaşamını sürdürmekte." diye konuştu.

Okumuş, modern tedavi yöntemleri sayesinde erken evre meme kanserlerinde memenin tümünün alınmasına gerek kalmadan sadece tümörlü bölgenin çıkarılması sonrası radyoterapiyle meme kanserinin tedavi edilebildiğini dile getirdi.

"14. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi", 30 Kasım'da sona erecek.

Manşetler