13. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Sonuç Bildirgesi

13. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Sonuç Bildirgesi yayımlandı.

Yapılan yazılı açıklamaya göre, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalının 18-22 Ekim günleri arasında ortaklaşa düzenlediği kongrenin sonuç bildirgesinde, küresel düzeyde yaşanan sorunların merkezinde eşitsizliklerin yer aldığı ve sağlık için büyük bir tehdit yarattığı belirtildi. Günümüzde eşitsizliklerin hem küresel düzeyde, hem de ülke içinde görüldüğüne, toplumda üst ve alt sosyoekonomik düzeydeki gruplar arasındaki uçurumun giderek derinleştiğine işaret edilen bildirgede, şu ifadelere yer verildi:

'Sağlığı olumsuz olarak etkileyen etmenlerin ardındaki temel neden olarak tanımlanan eşitsizlikler, toplumları önemli düzeyde etkilemeleri, ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açmaları nedenleriyle devletler tarafından en önemli toplumsal sorun olarak kabul edilmelidir. Bozuk gelir dağılımı, kötü çalışma koşulları, sosyal koruma politikalarından uzaklaşılması, savunmasız grupların giderek büyümesi, küresel iklim değişikliği ve çevre sorunları sağlığı tehdit etmektedir. Eşitsizlikler uçurumunun yanı sıra kaynak yaratma olanaklarının kısıtlı olması gibi etmenler de bireylerin ve toplumun sağlığını daha da olumsuz olarak etkilemektedir. Bu alanda küresel ve ulusal düzeyde çok sayıda bilimsel kanıt üretilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada devletin sağlık hizmetlerindeki sosyal devlet rolüne her zamandan daha fazla gereksinim duyulmaktadır.'

Eşitsizlikler bağlamında farklı gruplar ya da programların öncelik kazandığı belirtilen sonuç bildirgesinde kadın, çocuk, adolesan ve yaşlılar, uygun olmayan çevre koşullarında yaşayanlar, olumsuz koşullarda ve ortamlarda çalışanların eşitsizliklerden en çok etkilenen toplumsal grupları oluşturduğu bildirildi.

'Sağlık, bireylerin doğuştan sahip olduğu temel insan haklarından biridir' denilen bildirge, şu ifadelerle son buldu:

'Nedenleri ne olursa olsun bu temel hakka sahip olmaya engel olan sağlıkta eşitsizlikler kabul edilemez. Sağlıkta eşitsizlikler önlenmeli ve bunlarla mücadelede temel etmenlere yönelik stratejiler ivedilikle yaşama geçirilmelidir. Türkiye'de toplumun sağlığının korunabilmesi için sağlık politikaları sosyal devlet anlayışıyla uzun erimli politika ve stratejilere dayalı olarak üretilmelidir. Sağlık politikalarının oluşturulma, geliştirilme ve uygulanma süreçlerinde bu alanın uzmanı olan halk sağlıkçılardan her düzeyde ve etkin olarak yararlanılması çeşitli unsurların yaşama geçirilebilmesi için zorunludur.

Cumhuriyetin kuruluş aşamasından bu yana koruyucu hizmetleri önceleyen bir yapılanma sürdürülmüş, 1961'de bu süreçle ilgili ulusal politika küresel düzeyde örnek gösterilecek bir duruma gelmiştir. Bu dönemlerde ülkenin sağlık politikası ve yönetimleri ve ortaya konan ilkeler, 1978 yılında Alma Ata'da benimsenen ve günümüzde önemi daha da belirginleşen ilkelerle tümüyle örtüşmüştür. Günümüzde ülkemizin karşı karşıya olduğu sağlık sorunlarının çözümü gerekli bilgi birikimi ve deneyim, bu ülkenin halk sağlığı çalışanlarında mevcuttur. Uygulanan politika ve stratejiler, halk sağlığı açısından en önemli insan gücü kaynaklarından biri olan halk sağlığı uzmanlarının görev yerlerinde memnuniyetlerini ve iş doyumlarını son derece olumsuz biçimde etkilemektedir. Bu alanda karşılaşılan sorunların çözümü için çabalar artırılarak sürdürülmelidir. Cumhuriyetin kazanımlarını korumak ve eşitsizliklerle ilgili sağlık sorunlarını çözebilmek ve sağlıklı bir toplum yaratabilmek için halk sağlığı biliminden ve sanat dalından yararlanmak bir zorunluluktur.'

Manşetler

DUYURU-4