Ceyda ERENOĞLU
Türkiye Baş Ağrısı ve Migren Epidemiyolojisi Çalışması" verilerine göre kadınlarda migren oranı yüzde 24.6, erkeklerde ise yüzde 8.5. Bu verilere göre Türkiye'de her 4 kadından ve her 12 erkekten birinde migren görülüyor. Türkiye'de 18-65 yaş arası erişkinlerde migren sıklığı yüzde 16.4. Bu, her 7 kişiden birinde migren olduğu ve 12 milyon migren hastasının bulunduğu anlamına geliyor.
BEYAZ YAKALILARDA DAHA ÇOK
Yapılan araştırmalar migrenin düşük gelir düzeyindeki kadınlarda daha sık görüldüğüne işaret ediyor. Yurtdışında eğitim düzeyi arttıkça metropollerdeki migren sıklığının arttığını gösteren veriler de var. Yoğun ve stresli çalışan, düzensiz beslenen, yetersiz uyuyan, yetersiz dinlenen meslek gruplarında migrenle daha sık karşılaşılıyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Kocaman, "Klinik gözlemlerim migrenin plazalarda çalışan beyaz yakalılarda daha çok görüldüğünü ortaya koyuyor" diyor.
AYDA 3 KEZ İŞE GİDEMEYENLER VAR
Migrene bağlı kayıp değerlendirme ölçekleriyle yapılan değerlendirmeler, kronik migren hastalarının iş, ev ve sosyal yaşamlarında belirgin etkilenme olduğunu gösteriyor. Bu hastalar migren krizi nedeniyle ayda en az 2-3 kez işe gidemiyor. İzin alamadığı için işe gidenler ise günde 3 4 kez analjezik alarak düşük performansla çalışıyorlar.
ÇOCUKLARDA MİGREN ORANI
3.9 Migren genellikle 15-24 yaş arasında başlayıp 35-45 yaş arasında sıklaşıyor. Çocuklarda görülme sıklığı yüzde 1.7. Bu oran 4-15 yaş arasında yüzde 3.9'a çıkıyor. Adolesanla birlikte kadınlarda görülme sıklığı 3 kat artarken menopoz sonrasında migren sıklığında azalma meydana geliyor.
EN AZ AKDENİZ, EN SIK DOĞU ANADOLU
"Baş Ağrısı ve Migren Epidemiyolojisi Çalışması" migrenin yüzde 15.7 ile en az Akdeniz Bölgesi'nde, yüzde 24.1'lik oranla da en çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde görüldüğünü ortaya koyuyor. Hastalık, Marmara Bölgesi'nde yüzde 22, Iç Anadolu'da yüzde 20, Karadeniz'de yüzde 21.6, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise yüzde 20.4 gibi birbirine yakın oranlarda görülüyor. Tüm migren hastalarının yüzde 10'unda kronik migren ve aşırı ağrı kesici kullanımına bağlı kronikleşmiş migren olduğu belirtiliyor. Oysa kronik migrenin aşırı ağrı kesici kullanımı olmaksızın yüzde 2 oranında görüldüğünü ortaya koyan çalışmalar var. Yine yapılan araştırmalar migrenin şehirlerde, köy ve kasabalarda yaşayanlara oranla 3 kat daha fazla görüldüğünü gösteriyor. Bazı hastalarda migren ataklarından önce "aura" adı verilen; görme bozukluğu, deri duyarlığında artış, huzursuzluk, konsantrasyon bozukluğu, başta dolgunluk hissi gibi öncü belirtiler olabiliyor. Atak sırasında ağrıyı azaltmak için doktorun önerdiği ilacı alıp mümkün olduğunca sessiz ve loş bir ortamda dinlenmek ya da uyumak gerekiyor.
MİGRENİ NELER TETİKLİYOR?
* Açlık, Uykusuzluk ya da aşırı uyuma
* Belli yiyecek türleri (peynir, çikolata, kuruyemiş, vb.)
* Belli içecekler (özellikle kırmızı şarap)
* Hava basınç değişiklikleri
* Stres
* Yorgunluk
HER BAŞ AĞRISI MİGREN DEĞİL
Doğru tanı konulup, hasta özelinde migren tetikleyici faktörlerin saptanarak bunlardan kaçınılması, migren atak sıklık ve şiddetini azaltmaya yönelik tedaviye başlanması anlamına geliyor. Baş ağrısının migren olup olmadığını ayırt etmek için bir nöroloğa başvurulması öneriliyor.