Hafif bir esinti yeterli
Peki, kokuyu aldığımız o anda neler oluyor? Normalde pek de üzerinde durmadığımız bir duyu, ruhumuzu neden bu kadar çok etkiliyor? Kokuların bilinmeyen dünyası etrafımızı çevreliyor. Bu dünya, bizi sandığımızdan daha çok etkiliyor. Köpek ve kediler, etraflarını 'koku resimleri' şeklinde algılıyorlar. Biz insanlar, burnumuzun bizi götürdüğü yere gitmemiz gerektiğini sezgisel olarak anlarız ama bunun nedenini açıklayamayız. Koku duyusu, diğer duyulardan önce ortaya çıkmış çok özel bir nitelik. îlk canlılar duyma ve görme duyularını geliştirmeden önce koklayabiliyorlardı. Belki de bu yüzden kokular, beyinde aklın pek hüküm sürmediği bölgelere etki ediyorlar. Kokular, burnumuzdaki 30 milyon civarındaki koku hücresi tarafmdan algılandığında beynin duygusal hafıza merkezine ulaşıyor. Patrick Süskind, 'Koku' adlı romanında, "Gözler; güzel ya da korkunç olanı görmeyebilir; kulaklar, sözcükleri duymayabilir. Ama kokudan kaçınmak imkansızdır" diyor. Koku molekülleri, her yerde. Küçük miktarlar bile burnumuzu harekete geçirebiliyor, uykuda olsak bile... Almanya'nın Münster Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, uykuda olan erkeklere kadınlara ait ter kokusu koklatıldı. Sonuçta, erkeklerin nefes ve kalp atış frekansları değişti. Ayrıca, rüyaları da iş hayatından özel hayata doğru geçiş gösterdi. Bu araştırma kokunun önemini net olarak gösteriyor.