Hepatit türleri

Hepatit türleri

A tipi Hepatit genellikle çocukluk çağında, fekal ve oral yoldan bulaşıyor. Kişiden kişiye direkt bulaşabileceği gibi, besinler ve su yoluyla da geçebiliyor. Hepatit A, uzun süreli enfeksiyon, siroz ya da karaciğer kanserine yol açmıyor. Hepatitler içinde enmasumolanı gibi görünse de nadiren “fulminan hepatit” olarak adlandırılan karaciğer yetmezliği tablosuna girebilen Hepatit A’nın aşısı bulunuyor.

Dünyada yaklaşık 400 milyon kişide bulunduğu bilinen ve yılda bir milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan kronik Hepatit B, en yaygın enfeksiyonlardan biri olarak kabul ediliyor. Türkiye’de yüzde 2-7 olduğu belirtilen Hepatit B en çok doğum yoluyla anneden bebeğe bulaşıyor ve bazen yıllarca belirti vermeyebiliyor. Hastalığın konuyla ilgilenen bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı veya gastroenterolog tarafından yakın takibe alınması, hangi dönemde olduğunun belirlenmesi ve gerekli görülürse karaciğer biyopsisi yapılıp tedaviye başlanması gerekiyor. Hastanın tedavisini aksatmaması çok önemli bulunuyor. Günümüzde Pegile interferon adı verilen ve haftada bir kez kullanılan enjeksiyon uygulamasından her gün ağızdan alınan tabletlere kadar uzayan tedavi seçenekleri bulunuyor. Türkiye’de 1998 yılından beri bebeklere doğar doğmaz Hepatit B aşısı yapılıyor.

Hepatit C virüsü kronik karaciğer hastalığına yol açan önemli etkenlerden biri olarak görülüyor. Dünyada yaklaşık 17 0milyon kişinin bu virüsle enfekte olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de ise bu oran bölgelere göre değişiklik göstermekle beraber yüzde 1 - 2.4 olarak kabul ediliyor. Hepatit C tümkaraciğer hastalıklarının yaklaşık yüzde 25 - 40’lık bölümünden sorumlu tutuluyor.

Hepatit D virüsü çoğalabilmek için Hepatit B virüsüne ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle bir kişide Hepatit D hastalığı gelişebilmesi için o kişinin aynı zamanda Hepatit B hastası veya taşıyıcısı olması gerekiyor. Bu yüzden Hepatit B için aşı yaptıranlar aynı zamanda Hepatit D’den de korunmuş oluyorlar. Ayrıca bu hastalık, Hepatit B’nin ilerleyişini hızlandırarak gelişimini kötü yönde etkiliyor ve riski 2 - 3 kat artırarak siroza gidişi hızlandırıyor. Hastalığın bulaşması kan ve kan ürünleri yoluyla oluyor. Ayrıca anneden bebeğe geçiş de görülebiliyor. Hepatit D hastalığımüzmin Hepatit B veya Hepatit B taşıyıcısı olanların sadece yüzde 5’inde gelişiyor.

Hepatit E virüsünün ana bulaşma yolu dışkıyla karışmış suların içilmesi ve enfekte gıda tüketimi olarak görülüyor. Kronikleşmeyen Hepatit E enfeksiyonları genellikle genç ve orta yaşta geçirilirken, çocuk ve yaşlılarda az rastlanıyor. Hepatit E virüsü taşıyan hastaların yemek pişirmemesi, başkalarına kendi hazırladıkları yemeklerden sunmamaları gerekiyor. Şüpheli suların en az 3 dakika kaynatılması, yemeklerin ve etlerin çok iyi pişirilmesi, temiz olmayan sularda yetişen kabuklu deniz ürünlerinin yenmemesi gerekiyor.

Yeni bulunmuş bir viral Hepatit virüsü olan Hepatit G, özellikle uyuşturucu kullananlar ile diyaliz ve hemofili hastalığı olan kişilerde görülüyor ve kronik Hepatit’e yol açıp açmadığı konusundaki çalışmalar devam ediyor. Yapılan araştırmalar karaciğerde ciddi bir probleme yol açmadığını gösteriyor. Hepatit G; B, C ve D virüsleri ile geçiyor.

HEPATİT AŞI REHBERİ Hepatit hastalıklarına karşı bağışıklık kazanmanın yolu aşılanmaktan geçiyor. İşte Hepatit aşı rehberi: * Hepatit A ve B’nin aşısı bulunuyor. * Hepatit B aşısı çocuklarda diğer aşılarla birlikte yapılabiliyor. * Aşı ile bağışıklık kazanan kişilerin 5 yılda bir aşılarını yinelemeleri gerekiyor. * Hepatit C ve E virüslerine karşı geliştirilen bir aşı bulunmuyor

1/7