Gilaburu meyvesi kanserden koruyor
Gilaburu meyvesinin kansere karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden Diyetisyen Cansu Arslan, "Yüksek C vitamini içeriği bunun yanında A ve E vitamininden, likopenden zengin olması bu meyvenin önemini artırıyor" dedi
Diyetisyen Cansu Arslan, gilaburu meyvesinin kansere karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade etti.
Kuzey ve Orta Anadolu'da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen gilaburu, yüksek C vitamini içeriğiyle birçok hastalıktan koruma özelliği taşıyor.
Bariatrik Cerrahi Diyetisyeni Cansu Arslan, kış aylarının yüzünü göstermesiyle birlikte vücudumuz için farklı alternatifler aramak zorunda kalındığını bu noktada gilaburu meyvesinin dikkat çektiğini dile getirdi. Arslan, "Yüksek C vitamini içeriği bunun yanında A ve E vitamininden, likopenden zengin olması bu meyvenin önemini artırıyor.
Salamura veya meyve suyu halinde satılıyor. Salamurasını alıp suyunu da sıkabilirsiniz. İstersek meyveyi direkt yiyebiliriz ama ben sulandırarak meyve suyunu tüketmeyi öneriyorum" diye konuştu.
Diyetisyen Arslan, gilaburu meyvesinin yaşlanma etkilerini de azalttığını belirterek, "Tüm bu özellikleriyle gilaburu meyvesi; antioksidan, antikanserojen, antimikrobiyal etkiye sahiptir.
Özellikle antioksidan yapısı bizim için önemlidir çünkü vücuttaki serbest radikalleri bağlayarak vücudu hastalıklara karşı korur.
Zengin içerikli gilaburuyu tansiyon ve kalp hastalarının tüketebileceğini görüyoruz. Yaşlanma karşıtıdır diyoruz çünkü anti-aging etkili besinler arasındadır" diye konuştu.
Diyetisyen Arslan, "Kansere karşı koruyucudur. Doğal savunma mekanizmamıza yardımcıdır.
Böbrek taşı ve kum düşürmeye yardımcı olduğuna dair araştırmalar vardır. İdrar yolu enfeksiyonun da kullanılabilir. Doğum sonrası spazmlara ve adet sancılarına da iyi gelir.
Uykusuzluğu giderir. Son olarak da zayıflama diyetlerinde yardımcıdır. Meyve suyu özellikle şekersiz bir şekilde tüketildiğinde yağ yakımını hızlandırır.
Bu meyve için 3 önemli nokta unutulmamalıdır. Meyvenin suyu 1'e 1/4 oranında sulandırılarak tüketilmelidir, mide ve bağırsak ülseri olan hastalar tüketmemelidir.
Herhangi bir alerjik reaksiyon görüldüğünde tüketimi bırakılıp doktora danışılmalıdır. Bu grup haricinde günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz" şeklinde konuştu.