23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa4°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

"YAŞLILARI EN AZ ÇALIŞAN ÜLKEYİZ" VE TAM GÜN YASASI ÇELİŞKİSİ

Prof.Dr. Paşa Göktaş

26 Temmuz 2013 Cuma 17:58

OECD'de Yaşlıları En Az Çalışan Ülkeyiz
Bir süre önce, tüm gazetelerde bir haber çıktı.
OECD ülkeleri içinde yaşlıları en az çalışan ülkeyiz diye.
Verilere göre, İzlanda’da yaşlı nüfus kategorisine giren her 4 kişiden birisi, halen aktif çalışma yaşamı içindedir (%75). Türkiye’de, yaşlıların yalnızca % 18’i çalışıyor. Yunanistan’da bu oran % 26. Yunanistan’ın da hali ortada zaten. ABD’de yaşlıların çalışma oranı % 51, OECD ortalaması % 47.1

Bu veriler, toplumu nasıl inaktif, atıl ve tembel hale getirdiğimizi gösteriyor.

En Hızlı Yaşlanan 2. Ülkeyiz

Yine gazetelerde bir haber çıktı. Dünyada en hızlı yaşlanan 2. ülkeyiz. Kore’den sonra.

80 yaş üzerindeki nüfus, son 50 yılda % 266 artış göstermiş.

2050 yılında 101 milyon nüfusumuz olacakmış. 0-14 yaş nüfusu ile, yaşlı nüfus aynı sayıda olacakmış.

Bunlar Neyi Gösteriyor?

1. Hızla yaşlanan bir ülkeyiz

2. Yaşlılarımızı çalışma hayatına katamıyoruz. Aksine, akıl dışı garip yasalarla çalışanları da engelliyoruz.
3. Yaşlılarımızı çalışma hayatına daha fazla katmak zorundayız.
4. Mevcut halde, yüksek oranda çalışmayan nüfuslarla asla ve asla hızlı kalkınan ülke olamayız. Söylenen kalkınma hedefleri ancak bir masaldan ibaret kalır.

Tam Gün Yasası’nın Tutarsızlığı

Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve etrafındaki grup tarafından adeta kan davası haline getirilen ve Anayasa Mahkemesi’nin iptaline rağmen çevirip çevirip çıkarılmaya çalışılan “Tam Gün Yasası” nın bu gerçeklerle ne oranda çeliştiğini görebiliyor musunuz?

"Tam Gün Yasası" adı altındaki yasa, saat 17:00’den sonra ikinci bir işte çalışmayı yasaklıyor.

Yani doktor, çalışmak isterse bile çalışamayacak.


Gerçekten şaka gibi bir durum.

Ama, bu saçma karara TBMM’de yüzlerce “saygın” milletvekili parmak kaldırdı. Herhalde uykudaydılar. Ya da birilerinin emirlerini yerine getirdiler.

Halbuki, doktorlar bu güne kadar toplumun en fazla çalışan kesimlerinin başında gelmekteler.

Ben, gerçekten emekli olan ve köşesine çekilen bir doktor neredeyse tanımıyorum.


Tüm doktorlar, ölünceye kadar mutlaka mesleğini yürütmeye çalışırlar. Çünkü bilgiye sahiptirler. Bilgi ve becerilerini kullanırlar. Az ya da çok çalışır, ama çalışırlar.

Recep Akdağ beyefendinden sonra, bu durum hızla değişti.

Çünkü, doktorların ağırlıklı olarak muayenehanelerinde sürdürdükleri bu faaliyet ortadan kalktı.

Çünkü, muayenehanelerin kökünü kazıdılar. Doktorları türlü çeşitli baskı ve yıldırmalarla bezdirdiler. Küstürdüler. “Lanet olsun” dedirttiler. Ve çalışmaz hale getirmeyi becerdiler.

Bravo onlara. Türkiye’ye büyük katkı sağladırlar!

65 Yaş Üzeri Doktorlar Çöpe!

Yine Recep Akdağ ve ekibinin çıkardığı bir yönetmelik var. 65 yaşını geçen doktorların neredeyse diplomasını iptal edecekler. Onları asıl kadrodan saymıyorlar.

Bu da şaka gibi bir durum.

Bu karar da, 65 yaş üzerindeki doktorları çalışma hayatından çekti ve işsiz duruma sürükledi. Onlara artık “çöp” muamelesi yapılıyor.

Gerçekten böylesine saçma bir uygulamayı da becerdiler sonunda.

Bu Kararlar Ülkenin Lehine Mi, Aleyhine Mi?

Şimdi size soruyoruz. Bu kararlar ülkenin lehine midir, yoksa aleyhine mi?

Ülkenin lehinedir diyecek akıllı ve dürüst bir insan olduğunu sanmıyoruz.

Peki, öyle olduğu halde böylesine ülkeye zarar veren akıl dışı kararlar nasıl çıkarılıyor?

Bir yerlerde akıl tutulması oluyor.

Toplum, bazı dönemlerde kılavuz olarak kargaların peşine takılabiliyor.

Yanlış ve saçma kararlara yüzlerce milletvekili hiç düşünmeden ve irdelemeden robot halinde parmak kaldırabiliyorlar.

Bunlar da daha çok, yeterince gelişmemiş toplumlarda oluyor.

“Mezarda Emeklilik” Lobisinin Tutarsızlığı

Diğer bir ekip de, “Mezarda Emeklilik” şeklinde çığırtkanlık yapanlar.

İnsanların 36- 40 yaşında emekli edilmesini savunanlar.

50 yaş üzerinde, 60 yaş üzerinde emekliliğe karşı çıkanlar.


Ülkenin atıllaşmasını, tembelleşmesini savunanlar.

Bu veriler, onların da ne tür bir iki yüzlülük ve oportünizm içinde olduğunu gösteriyor.

Yani kendisine “sağ” diyenlerde de, “sol” diyenlerde de bir iki yüzlülük ve oportünizm sorunu var.

Kemal Derviş’in Önerileri

Kemal Derviş, son derecede akılcı öneriler sunuyor. Dünkü gazetelerde Derviş’in önerileri yer aldı.

70 yaşında da, insanların çalışabileceğini belirtiyor.

Bunları söylemek için Kemal Derviş olmaya da gerek yok.

Akıl ve mantığa, bir de açıklık ve dürüstlüğe sahip olmak yeterlidir.

Önümüzdeki Dönemin Gerçekleri
Türkiye hızla yaşlanıyor.
Tedbirler almak zorundayız.

Yaşlanan nüfusu çalışma hayatında tutmak, çalışmayanları da katmak zorundayız.

Çalışmayı cezalandırmak yerine (Tam Gün Yasası ve 65 yaş yönetmelikleri gibi), aksine teşvik etmek ve ödüllendirmek zorundayız.

Bunlar yapılmadığı takdirde, ülkemizin yeterli hızda kalkınabilmesi olanaksızdır.


Hep geride kalmaya mahkum oluruz.

Yanlışlar Düzeltilecektir
Zaman her şeyin ilacıdır.
Gerçekler, yapay sistemleri ve kararları çiğner geçerler.

Temel olan da ekonominin ve toplumun kurallarıdır.Boş siyasi söylemler, önyargılarla ve kaprislerle alınan kararların kalıcılığı olamaz. Çöpe gitmeye mahkumdurlar.

Aynen Sağlık Bakanlığı’ndan son 10 yılda çıkarılan akıl dışı yasalar, yönetmelikler, genelgeler gibi.

Bunların çoğu tarihin ibret çöplüğüne atılacaktır.

Ancak, olan o dönemin mağdurlarına olmaktadır. Bir nesil acı çekmektedir.

Aklı başında birileri gelip, yukarıda belirtilen Türkiye gerçekleri ile uyumlu yeni politikalar ve uygulamaları hayata geçireceklerdir.

Yapay ve akıl dışı sistemleri Türkiye’nin taşıma lüksü de yoktur.

SONUÇ ÖZETİ: Yaşlılarımızı çalışmaya küstürmek değil, teşvik edecek düzenlemeler yapmak zorundayız.

Buradan çıkacak mesajı herkesin iyi okuması gerekiyor. Başta da Sayın Ali Babacan, Sayın Faruk Çelik, Sayın Mehmet Şimşek, Sayın Mehmet Müezzinoğlu, TBMM üyeleri, muhalefet partileri ve tabii ki Başbakan Erdoğan. Ülke olarak genel bir konsensus gereklidir. Tüm taraflar olarak.


26/ 07/ 2013
[email protected]
Prof. Dr. Paşa Göktaş

Yorumlar