22 Kasım 2024
  • Ankara14°C
  • İstanbul18°C
  • Bursa21°C
  • Antalya17°C
  • İzmir19°C

TAMGÜN KONUSUNDA DÜŞÜNÜLEN ESNEK MESAİ FORMÜLÜNÜN NERESİ ESNEK?

Prof.Dr. Paşa Göktaş

12 Mart 2013 Salı 11:44

Sağlık Bakanı’nın Açıklamaları ve Düşünülen Formül

Yeni Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu, giden Bakan’ın aksine, diyaloğa ve birlikte çözüm aramaya yatkın bir yaklaşım sergiliyor. İyi niyetle, tarafların uzlaşabileceği ve hem hekimler, hem de sağlık sisteminin kabul edebileceği yollar bulmaya çalışıyor. Bu yaklaşımı görmemek haksızlık olur.

Sayın Sağlık Bakanı, “Esnek mesai sistemine göre üniversite ve hastanelerde çalışan doktorlar, çalışma saati bitiminde özel muayenehanede çalışıyormuş gibi devletten mesai ücreti alacak” diyor.

Anlaşılan düşünülen formül bunun üzerine kurulmuş.

Kuyudaki Taş Çıkarılamıyor

Ancak, giden Sağlık Bakanı zamanında kuyuya öyle bir taş atıldı ki, şu anda bunu kırk akıllı çıkaramıyor. Zaten, giden Bakan döneminde de, yapılan işlerin hasarının kaldırılmasının çok zor olacağını, bir sonraki dönem Bakan ve yöneticilerinin işlerinin güçlüğünü vurgulamıştık.

Şimdi bu güçlükleri yaşıyoruz.

Sayın Bakan, mevcut durumdaki kilitlenmeyi, işlemezliği, problemleri görüyor ve düzeltilmesi için çözüm arıyor. Bir taraftan da, politikacı konumu nedeniyle “ Tamgünden taviz verilmesi söz konusu değil” yaklaşımı sergilemek durumunda kalıyor.

Doktorların Zinciri Çözülmek İstenmiyor

Buradan şu anlaşılıyor: Birileri, doktorların zincirini çözmek istemiyor.” "Doktorları esir aldık, kafese de koyduk. Bırakmak istemiyoruz. Ya devlet hastanesinde, ya da çoktan yabancıların eline geçmiş olan zincir özel hastanelerde hizmet edecekler. Üstelik de en az günde 9 saat, artı bizim istediğimiz süreler” denilmek isteniyor.

Mevcut Hal Tamgün Mü, Ekstra Gün Mü?

Öncelikle, şu andaki çalışma süresini ve sistemini sorgulamak gerekir.

Doktorların çalışma süresi Tamgün mü, Uzatılmışgün müdür?

Çünkü, hekimlere 08.00- 17.00 mesaisi uygulanıyor. Yani günlük 9 saat çalışma. Bunun bir saati yemek molası deniliyor ama, çoğu zaman bu da kullanılamıyor. Yani çoğu zaman, fiilen 9 saat uygulanıyor.

Tam güne tabi hekimler için bunu anlayabiliriz.

Ancak, eğer esnek mesai formülüyle hekimlerin kendilerine ait bir çalışmaları da olacaksa, öncelikle mesailerin düzenlenmesi gerekir.

Siz, hekimlere sabah 08.00’de ve akşam 17.00’de zorunlu imza koyup, bu saatten sonra da “ Hadi git başka yerde de çalış” derseniz, bu adaletli olmaz. Zaten o durumdaki insanın, akşam trafiğinde bir yere ulaşması da mümkün değildir. Enerjisi ve takadi de kalmaz.

Önce Süre Adaleti Sağlanmalıdır

Tam gün çalışanlar için 08.00- 17.00 uygulanıyor. Bu bile, gerçekte 9 saatlik bir mesaidir. Zaten hekimler, nöbet vs. gibi çalışmalarla, ortalama günlük çalışmalarını gerçekte 12- 13 saate çıkarmaktalar.

Esnek mesaiye tabi olacak ve belirli saatten sonra kendi muayenehanelerinde çalışacak hekimler için, bir süre farklılığı sağlanmalıdır. Örneğin, 08.00- 14.00, en fazla 08.00-15.00 gibi. Aslında, yarı zamanlı çalışacak hekimler için 08.00- 14.00 yani 6 saatlik bir çalışma uygundur. Bundan daha fazlası adaletsizlik olacaktır. Onlar için cazip de olmaz. Çünkü, daha fazla çalışmada, ayrıca ikinci bir işte çalışmaya enerjileri de kalmaz.

Tabii ki bu çalışma biçimini seçecek hekimlerin alacağı ücret de, tamgün çalışanlardan daha az olacaktır.

İsteyen onu, isteyen bunu seçer.

Söylenen Formül, Bayat Bir Formüldür

Mesaiden sonra da kalarak devam etme formülü daha önce denendi ve kabul görmedi. Yani bayat bir formüldür. Kabul göreceğini de sanmıyoruz.

Uzlaşmadan Neden Çekiniliyor?

Dünya, bugün uzlaşma ve paylaşım üzerine kuruludur. Bundan neden çekiniliyor?

Hekimlik de, diğer mesleklerden farklıdır. 24 saat çalışılan, gecesi- gündüzü olmayan bir meslektir.

Eğer bir hekimden yararlanmak isteniyorsa, onların esnek çalışmasına da izin verilmelidir. Hekimlik bir sanat gibidir. Bazı hekimler, yaptıkları farklı ve ayrıcalıklı işleri, kendi yaratıcılıkları çerçevesinde, kendi adlarına sergilemek isterler. Buna da saygı duyulmalıdır.

Ancak, bunu bir devlet memuru sınırları içinde bütünüyle uygulayamazlar. Bu tür özelliklerinden örneğin 6 saat devlete, kalan sürede de kendi işyerlerinde devam etmelerine olanak sağlamak hem toplumun yararına olacak, hem de onların yaratıcılıklarına ve mesleki tatminlerine katkı sağlayacaktır.

Sözleşmeli çalışmalarda, çalışma saatleri daha da sınırlı olabilir ve belirlenerek tayin edilebilir.

Yani, mevcut kalıplar içinde değil de, daha esnek, daha özgür düşünerek yeni dönemin sistemi belirlenmelidir.

Üniversitelerin Döner Sermaye Açığı Böyle Kapatılamaz

Mesaiden sonra ek çalışma ile, üniversitelerin döner sermaye açığı kapatılamaz. Teşhis yanlış konulmuş durumdadır.

Üniversitelerdeki açık, gereksiz fazla kadrolar, etkin olmayan organizasyondan dolayıdır. Ancak, üniversite hastanelerinin açığının en önemli nedeni, üretilen hizmetlerin fiyatlanmasının SUT’a bağımlı olmasıdır.

Üniversitelerin hizmeti SUT ile ölçülemez. Bunlar düz devlet hastaneleri değildirler. 2.5 TL’ye idrar kültürü yapamazlar. Yaptıkları ayrıcalıklı işlere, ek farklar almalıdırlar. Serbest fiyat politikasına sahip olmalıdırlar. Açıklarını ancak öylece kapatabilirler.

SONUÇ

Daha esnek, daha özgür ve kalıplara bağlı kalmadan düşünülürse, gerçekten esnek ve işleyebilecek çözüm yolları bulunabilir.

Dr. Paşa Göktaş
Mail: [email protected]

Yorumlar