23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa6°C
  • Antalya11°C
  • İzmir10°C

PLANLAMAYA HAKKINI VEREN YASALARA HEKİMCE BAKIŞ

Dr. Feza Şen

23 Mart 2008 19:52

Rasyonalist Doğal Hukukun kurucusu olan Hugo GROTIUS ’ a göre, doğal hukuk evrenseldir ve hukukun gerçek kaynağı insan aklıdır; doğal hukukun ilkeleri, matematik ilkeler kadar mutlak gerçekliği ifade eder. Hukuk devleti, kişilerin devlet gücü karşında korunmasına olan gereksinimden doğmuştur. Kuvvetler ayrılığı prensibini tek taraflı yorumlayıp hukuku kullanarak oligarşik egemenliğin devamını sağlamak, hangi demokratik sisteme uygundur ?...

Danıştay’da alınan bir kararda;  “Demokratik hukuk devletinde, hangi amaçla olursa olsun, sınırlamalar belli bir özgürlüğün kullanılmasını bütünüyle kaldıracak düzeyde olamaz ve bu amaçla, sınırlama arasında adil bir orantı mutlaka bulunur. Bir sınırlama ölçütü olan kamu yararı kavramı, her ne kadar, soyut bir kavram ise de; “hakkına getirilecek sınırlama, cezalandırma sonucu doğuruyor ve devlete olan güveni sarsıyorsa, o sınırlamanın kamu yararına olduğundan söz edilemez.” Demektedir.(Danıştay 1. D. 13.9.1989, E.89/130, K.89/112 - Danıştay Dergisi 78-79.17).
Sağlık yasalarının özel sağlık işletmeleri tarafından yorumlanması da önemlidir. 
Bu çerçeve de; çıkarılan yönetmeliklerin hukuki kapsamlarına baktığımızda; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname vardır.
Bu hiyerarşik normlara göre; 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile; Sağlık Bakanlığı’na ilgili kanunlar çerçevesinde verilen planlama yetkisini uygulama şeklini belirleme ve gerekli hukuksal belgeleri düzenleme yetkisi verilmiştir.
Hukuk devletinde hukuki belgeler bildiğimiz üzere normlar hiyerarşisine göre birbirlerine yetki verirler. Bir alt belge, üst belge içeriğinin dışında düzenleme yapamaz. Dolayısıyla sağlık hizmetlerinde planlama içeriğini ise ilgili kanun belirler.
Bu; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’ na göre,
1.       Kanunun 3.maddesi kanunun amacında düzenleyeceği belirtilen temel esasları tarif etmektedir. A bendinde planlama ve koordinasyon için diğer bakanlıklarında görüşünü almayı ve mali yönden desteklenmeyi ve geliştirilmeyi işaret etmektedir.
 
2.       3.madde B bendi ise; “kamu ve özel bütün sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesinde kaynak israfı ve atıl kapasiteye yol açılmaksızın gerektiğinde hizmet satın alınarak kaliteli hizmet arzı ve verimliliği esas alınır. “ derken verimlilik adına gerektiğinde hizmet satın alınarak demekle sağlık kurumlarının tüzel kimliklerini korumakta ve bu tüzel kişilikleri yok edici bir görüş içermemektedir. Kanunun açıklama ifadelerinde kurulma ve işletilmesi demekte ve bu ifadeler planlama tarifi ile yok edilme manası taşımamaktadır. Planlamanın amacı bu kanunda nettir ve mevcut kaynakların israfını önleyerek sisteme kazandırılması esastır.
 
 
3.       3.madde C bendi  ise; “Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. “ tarifinde ile bağlacı kullanılmak suretiyle sağlık kuruluşları ile sağlık personelinin dengeli dağılımından bahsedilmektedir. Bu tanım açıktır ve mevcut sağlık kurumlarını yok etmeyi değil yaygınlaşmayı tarif etmekte ve kısıtlayıcı hüküm taşımamaktadır. Mobilizasyona işaret etmektedir.
4.       3. madde C bendi ikinci cümlesinde “Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenlenir.” Tanımı ile bahsedilen kurulma ve işletilmesi düzen manası taşımakta ve yok edici yetkiyi manasında barındırmamaktadır.
 
5.       3.madde D bendi ise, “kişilerin hekim ve sağlık kuruluşu seçme hakkı kısıtlanmaksızın hizmet zinciri oluşturacak şekilde “ tanımı ile de hastaların tercihlerini ön plana almaktadır. Oysa bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde planlama tanımı altında kısıtlar konarak hasta tercihleri yok sayılmaktadır.
 
 
6.       3.madde G bendi ile Sağlık Bakanlığı’na istihdam planlaması yapma yetkisi verilmekte ama çalışan bireylerin çalışma özgürlüğü hakları da Anayasa ile güvence altına alınmaktadır. Sağlık insan gücünün tercih hakkını, özel sağlık kurumlarının işleyişine kısıtlama koyarak düzenlenmesi bu madde ile tarif edilmemektedir.
 
7.       3.madde İ bendine göre, ” Sağlık hizmetlerinin yurt çapında istenilen seviyeye ulaştırılması amacıyla; bakanlıklar seviyesinden en uçtaki hizmet birimine kadar kamu ve özel sağlık kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliği yapılır. Sağlık kurum ve kuruluşları coğrafik ve fonksiyonel hizmet alanları, verecekleri hizmetler, yönetim, hizmet ilişki ve bağlantıları gibi konularda tespit edilen esaslara uymak ve verilen görevleri yapmakla yükümlüdürler. Çağdaş tıbbi bilgi ve teknolojinin ülkeye getirilmesi ve teşviki sağlanır.” Diyerek sağlık hizmetlerinin gelişimini amaç edinmekte ve kamu özel diyerek ayrım değil beraberlik çağrıştırmakta ve özel sağlık kurumları ile koordinasyon ve işbirliği tariflenmektedir. Ama bu kanunu hukuki kapsamında bulunduran yönetmeliklerin içindeki planlama tarifi ile özel sağlık kurumlarına kısıtlar konmaktadır.
Çağdaş bilginin ve teknolojinin ülkeye getirilmesi teşvikinin sağlanması da, özel sağlık kurumlarının varlıklarını korumaya ve geliştirilmesine bağlı değil midir?
8.       9.madde B bendi  ile uygulama esnasında çıkarılacak yönetmelikler ile yapılacaklar belirlenmekte ve “ Hizmet  ve  ilaç  alma,  ilgili  kurum  ve  kuruluşlara  ait  araç,  gereç  ve  malzemelerin  kiralanması,  devri, gayrimenkullerin kiralanması; tıbbi araç, gereç  ve malzeme yönünden standardı ile tıbbi araç ve gereçlerin alımında teknik şartnamelerin hazırlanmasındaki kıstasların belirlenmesi; Maliye ve Gümrük, ilgili Bakanlıklar ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca müştereken,” demektedir. Bu tarifte de işleyişin iyi niyet çerçevesinde kolaylaşmasını sağlayacak işlemler tariflenmekte ve kısıtlama yapılması tanımlanmamaktadır.
 
9.       9. madde C bendi ile de “Bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarını belirlemeye, sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırmaya ve sınıflarının değiştirilmesine, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarına, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasına, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususlar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.”  Diyerek Anayasa 56 madde ile Sağlık Bakanlığı’na verilen yetki kanun ile tarif edilmekte ve uygulama içinse ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın yönetmelik çıkararak kriterleri belirleyebileceğini göstermektedir. Ama 15 şubatta çıkarılan yönetmeliklerde belirtilen planlama kriterleri için Sağlık Bakanlığı yönetmelik çıkarmayarak, kuruluşların ruhsat yapıları ve işleyişlerini belirleyen yönetmeliklerin içerisinde tarif yapmaya kalkışması usul hatasıdır. Özel Hastaneler Yönetmeliği 3359 sayılı kanunun sadece 9 madde c bendine dayanması, bu yönetmeliğin çıkarılmasında usul hatasını desteklemektedir. Daha öncede bu konu ile ilgili Danıştay’ın iptal kararı vardır.
 
10.   Ayrıca 3359 sayılı kanunun içeriğinde planlama yapılmasının amacı işleyişte kamu niteliği olmayan kuruluşlarda üretilen sağlık hizmetinin kamu yararına kazanılması hedeflenmektedir. Mevcut kuruluşların planlama dışına itilerek yok edilmesi tarif edilmemektedir. Mevcut kuruluşların tüzel varlıklar olduğu göz önüne alınacak olursa yok edilmeleri, ticari kanun ve düzenlemelerdeki hakları ile aykırıdır.
 
 
11.   Kanun yapıcının adaleti adına, bu kanun ile planlamada özel ve kamu ayrımı yapılmadan, tarif yapılmakta iken; özel sağlık kurumlarında planlamaya dayanılarak konan kısıtlar kamu sağlık kurumları için konmalı ve kamu sağlık kurumlarının teknolojik yoğunluklu cihaz alımları da aynı tarihten itibaren kısıtlamaya tabi olmalıdır.
 
Dr. Feza Şen
MBA

0 532 2778827 & [email protected]

Yorumlar