23 Aralık 2024
  • Ankara7°C
  • İstanbul12°C
  • Bursa13°C
  • Antalya14°C
  • İzmir15°C

PAKET FİYATLA GELİNEN DURUM: SAĞLIK KURULUŞLARI 1970 MODEL SAĞLIK OCAĞI

Prof.Dr. Paşa Göktaş

20 Ağustos 2008 16:57

Bilindiği gibi, son bir yılı aşkın süredenberi SGK ile sözleşmeli sağlık kuruluşlarında “Vaka Başı Ödeme” (Paket Fiyat) sistemi uygulanmaktadır. Türkiye’deki Sağlık kuruluşlarının neredeyse % 90’ı bu sisteme dahildir. Bu uygulamaya göre, hasta başına 30 YTL civarında bir para ödenmektedir. Bu para ile muayene, tüm laboratuvar ve röntgen incelemeleri, ayrıca ilk tedavilerin de yapılması istenilmektedir.

Bir aspirin reçetesi yazılan kişi için de 30 YTL, tetkik gereken bir kanser hastası için de 30 YTL ödenmektedir.

Böyle olunca, kuruluşlar nasıl olsa aynı parayı aldıkları için, olabildiğince az tetkik yaparak, ya da mümkünse hiç yapmayarak bu parayı almaya çalışmaktadırlar.

Bu durumun bir standardı ve yaptırımı yoktur.

 

Tetkik İsteyen Doktor Neredeyse Suçlu Oluyor

Kuruluşlar, tetkik isteyen doktorları istememeye başlıyorlar. Çünkü, oluşan masraflar kuruluşa yok getiriyor. Masraf oluşturan doktor iş bilmez, suçlu gibi görülmeye başlanıyor.

 

Kamu-Özel Tüm Kurumlarda Gidiş Böyle

Bu durum, yalnızca özel hastaneler ve tıp merkezlerinde değil, devlet hastaneleri, hatta üniversite hastanelerinde bile böyle uygulanmaya başlanmıştır.

Bütün kuruluşların test sayıları azaldı. Çünkü tetkik istenilmemeye başlandı.

Bazı kuruluşlar, birçok tetkiki yapmamaya başladılar. Çünkü, yaparlarsa karşılığını alamıyorlar.

 

Sağlık Kuruluşları 1970’lerin Sağlık Ocağı Düzeyine Geriliyor

Hasta yönünden baktığımızda, sağlık kuruluşları birçok tetkikin artık yapılmamaya başlandığı, hastaya gereken incelemeler ve tetkikler yapılmadan, yalnızca reçete verilen bir düzeye geriliyorlar.

30 yıl önce de böyleydi. Belki daha iyiydi, çünkü en azından o günün olanaklarıyla bazı tetkikler yapılıyordu.

Bugün için tıpta ileri teknolojiler ve binlerce tetkik tanı alanına girmiş durumda, ancak kullanılamıyor.

 

Bunun Nedeni Seçilen Sistemdir

Kolayca anlaşılabileceği üzere, bunun nedeni seçilen sistem, yani “Vaka Başı Ödeme” isimli kaba ve garip modeldir.

Bu sistemin, bir kalite anlayışına sahip olduğunu söylemek zordur. Deneme-yanılma yöntemiyle hareket edilmektedir. Kalite kitaplarında, deneme-yanılma yöntemlerinin yeri yoktur. Bu yöntem, en ilkel uygulama biçimi olarak kabul edilir. Mevcut veriler, diğer ülkelerin ve daha önceki yöneticilerin uygulamaları ile, vardıkları sonuçların analiz edilerek, olabildiğince uzun soluklu, hatasız, bozulmayacak ve kalıcı çözümlerin ortaya konulması istenir.

 

 

Bunun için de, titiz bir çalışma gerekir. Aynı zamanda, farklı görüşlerin ortaya konulması, uyarılar ve önerilerin göz önüne alınması, yarar-zarar hesaplarının yapılması, bilime, mevcut dünya uygulamalarına, insan haklarına ve hukuka uygunluk koşullarının aranması gerekir.

Ancak, maalesef sağlık konusunda alınan stratejik kararlarda böyle davranılmamaktadır. Aceleyle, iyi irdelenmeden, biraz da tepeden inmeci, konsensus oluşturmadan ve zorlamayla alınan kararlar, birer birer hukuk yolundan geri dönmektedir.

Son olarak, çıkarılan “Paket Fiyat”ın yürütülmesi de Danıştay tarafından durdurulmuştur.

Ancak, uygulama halen devam etmektedir.

Yöneticilerin, ne zaman Danıştay kararını uygulayacağını bilmiyoruz.

Ancak, önemli olan bakış açısıdır. Bakış açısı aynı olduğu sürece, aynı hatalar biçim değiştirerek tekrar karşımıza çıkmaktadır.

Sağlık yönetimimizde, olumlu uygulamalar yanında, ciddi hatalar da yapıldığını söylemek gerekmektedir. Sorunların çözümüne, dar ve inatçı bir bakış açısı ile yaklaşıldığını gözlemliyoruz. Türkiye ve dünya uygulamaları yeterince göz önüne alınmamakta, zorlamacı ve dayatmacı, aynı zamanda da hayalci çözümler tek alternatifmiş gibi getirilmektedir.

Bu tür yaklaşımlar da kalıcı olmamakta, ya hukuktan dönmekte, ya da yaşamın gerçekleri tarafından geçersiz kılınmaktadır.

Anlaşılan odur ki, bu bakış açısı ile, bu tür uygulamaları ve gelgitleri bir süre daha yaşayacağız.

 

Ne Yapmalı ?

Paket fiyat uygulamasının, ikinci kez hukuktan dönüşünü gözlüyoruz.

Umarız tekrardan getirmezler.

Hastayı incelemeyerek ve tetkik etmeyerek para kazanılmasına dayalı bir yöntem kabul edilemez.

Hasta için ne gerekiyorsa, o oranda tetkik istenilmelidir. Ne fazla, ne eksik.

Bu durum güvenceye alınmalıdır.

Bunun için de endikasyonlara dayalı bir denetim mekanizması kurulmalıdır.

Optimali bulmak zorundayız.

Çünkü, hastaların iyi incelenmemesi ve tetkik edilmemesinden hem hastalar zarar görecek, hem de oluşacak tazminat davalarından hekimler, sağlık kurumları ve aynı zamanda sağlık yöneticileri zarar göreceklerdir.

Bu nedenle, iyi bir denetim mekanizması kurulmalıdır. Bunun için de denetim grubu genişletilmeli, aynı zamanda bilişim altyapısıyla desteklenmelidir.

Günümüz teknolojik gelişmeleri, bu organizasyonu oluşturmak için elverişli fırsatlar sunmaktadır.

Sağlık yönetiminden beklenen de, sonu baştan belli kısır uygulamalarda ısrar etmek yerine, doğru ve çağdaş uygulamalara yönelmektir.

 

 

 

20/08/2008
Doç. Dr. Paşa Göktaş

Yorumlar