24 Aralık 2024
  • Ankara2°C
  • İstanbul9°C
  • Bursa10°C
  • Antalya10°C
  • İzmir13°C

"ÖZEL SAĞLIK MERKEZLERİ VE KAZANILMIŞ HAKLARI"

Av.Bülent Özer

19 Şubat 2008 11:09

Sayın Özel Sağlık Merkezi yetkilileri ; yayımlanmış olan yeni yönetmelik ; Açılmış sağlık kuruluşlarının durumu : GEÇİCİ MADDE 2 (2) 39 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşları, 38 inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç dört yıl içinde, tabip sayısı hariç olmak üzere bu Yönetmeliğe uyum sağlamak ve ruhsat almak zorundadır. Tabip sayısında yapılacak artışlarda 9 uncu maddeye göre yapılan planlamaya uyulması zorunludur. Dört yılın sonunda ruhsat almayan sağlık kuruluşlarının, uygunluk belgeleri iptal edilir . Demektedir ;

Ya bu yeni yönetmeliğe göre uyum sağlayamayacak durumda olan dal merkezleri ve tıp merkezleri ne yapacaktır.? Bunların kapılarına mühür vurulup kapatılacak mıdır ?

İşte hukuk sistemi burada devreye girer ve bu uygulanmak istenen duruma dur der !!! Kazanılmış haklar hukuk düzenince korunur sayın yetkililer , kazanılmış haklar bir yönetmelikte "Bu sizin kazanılmış hakkınızdır" diye tanımlanmaz!!!Yönetmeliğe bu haliyle,iptal davası açılır ve kazanılmış hak geri alınır , bu konuda kimsenin şüphesi olmasın.

Danıştay 1. Dairesi bir kararında; Kazanılmış haklar eski kanun yürürlükte iken kesin bir surette kazanılan yani hukukça korunmakta bulunan ve bir iddia haline gelen haklar şeklinde tanımlanmıştır.

Hukuk Devletinin unsurlarından bir diğeri olan hukuk güvenliği, diğer ifadeyle güvenin korunması ilkesi de ilgilinin hukuki durumunun süreceğine olan güveni dolayısıyla hayal kırıklığına uğratılmaması anlamına gelir.

Bu yönüyle, Hukuk Devletinin önemli bir unsuru olarak Hukuk güvenliği, yalnızca hukuk düzeninin değil, aynı zamanda belirli sınırlar içinde, bütün Devlet davranışlarının, az çok, önceden öngörülebilir olması anlamını taşır.

Hukuki güvenlik sadece bireylerin devlet faaliyetlerine duyduğu güven değil, aynı zamanda yürürlükteki mevzuatın süreceğine duyulan güveni de içerir.

Ayrıca yönetmelikler üst norm olan kanunlara ve tüzüklere dayanarak ve onlara uygun olarak yayımlanırlar , dayandıkları kanunlar ile örtüşmek ve o kanuna uygun olmak zorundadır. bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı da kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasa'dan, tüzükler yürürlüğünü kanunlardan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve tüzüklerden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. Belirtilen hiyerarşinin, yönetmelikler bakımından bir ifadesi niteliğini taşıyan Anayasa'nın 124. maddesinde de; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kuralına yer verilmiştir.
Belirtilen bu genel hukuk ilkeleri ışığında ve Anayasamız bağlamında şu hususu vurgulamak yerinde olacaktır; hukuksal düzenlemelerin oluşturulması sırasında, üst hukuk normlarına uygunluğu gözetme ve Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan Anayasal kuruluşların iradeleri ile örtüşen amaçsal çaba taşıma, "Hukuk Devleti" ilkesinin eylemsel yansımalarıdır. Dolayısıyla, idarelerin belli bir hukuksal düzenlemeyi gerçekleştirmek isterken, üst hukuk normlarına uygunluğu gözetmeleri ve yargısal kararlarla ortaya konan amaçların normatif kurallarda vücut bulmasını sağlamaları, hukuki bir zorunluluktur.



Sayın yetkililer , kısa bir süre sonra "Özel Hastaneler Yönetmeliği " ve" Hasta Hakları " yönünden de tartışmaya devam edilecektir . "Sağlık Reformu" uygulamaları "ÖNCE YAP , SONRA DÜZENLE" mantığı ile yürütülmeye çalışılıyor ve bir çok kargaşayı da beraberinde getiriyor.Ama unutulmaması gereken bir şey var ; o da "HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE GÜVENMEKTİR".

Saygılarımla ;

Av.Bülent Özer
www.bulentozer.av.tr

Yorumlar