GAZZE'DE DOKTOR OLMAK
Dr.Recai Yahyaoğlu
21 Ocak 2009 22:55
Gazze’de doktor olmak bombaların altında ve çığlıkların içinde aşağıda yazılanlardan çok daha fazlasıydı. Ateşkesin sağlanmasından sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.Tıpkı bizim hayatlarımız gibi…
Çünkü burada ve şu anda yaşadıklarımızdan yola çıkarak hala vicdanımız sızlamadıysa ve yapılanlardan insan olduğumuz için utanç duymadıysak kendimizi ciddi bir şekilde sorgulamaya ihtiyacımız var demektir.
İsrail’in Gazze saldırısı yeni bir milat olacak. Tüm insanlık için. Özellikle Müslümanlar için. Sadece şehirde ve insanların bedenlerinde yaptığı değişimler değil asıl ve hepsinden önemlisi ruhlarda, zihinlerde yaptığı değişimler Yahudileri, Hıristiyanları, Avrupa ve Amerika’yı tanımak için önemli bir fırsat sunacak.
Gazze’de görev yapmakta olan hekimlerin basına yansımış çalışma şartlarını kısmen açıklayan bu notları okurken aynı zamanda kendinizi sınamakta olduğunuzu unutmayın lütfen. Okuyun ve bakalım ne kadar insan olarak kalabilmeyi başarmışsınız? Kendiniz görün….
Filistinliler değil dünya kaybetti. Yahudi psikolojisinin* hastalıklarıyla birlikte ne kadar anlaşılmaz ve uzlaşılmaz olduğunu tüm dünya gördü.
-“Kara saldırısı devam ederken, ağır bombardımanda yaralıları almaya çalışan Gazzeli 5 doktor hayatını kaybetti.
A.A muhabirinin aldığı bilgiye göre, dün geceki ağır bombardımanlar sırasında Gazze kenti ve kuzeyindeki Cebaliye'de ambulanslarla yaralılara ulaşmaya çalışan, Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa hastanesi doktorlarından İhab Medhun ile Muhammed Ebu Hasira'nın da aralarında bulunduğu 5 doktor ve ambulans şoförleri, ambulansların hedef alınması sonucu öldü.
Şifa hastanesi doktoru, A.A muhabirine sık sık kesilen telefonda, "Ambulanslar rahat hareket edemiyor. Onlar da bombalanıyor. Şu anda, (kuzeydeki) Beyt Lahya'nın güneyinde bir evde, sivillerden 20-25 kadar yaralı var. Ama ambulanslar bombardıman altında oraya gidemiyor" dedi.
-Durumu, "Savaş durumu, bir savaşta ne yaşanıyorsa o" diye özetleyen doktor, "her şey her yer bombalanıyor" diye konuştu.” Gazze Şeridi'nde elektrik trafolarına ve kablolara da zarar verince, elektrik sıkıntısı had safhaya ulaştı. Bundan en fazla, iki gündür aralıksız çalışan ve koridorlarda ameliyat yapan doktorlar etkileniyor.
-NTV'nin haberine göre Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa'nın bir doktoru, “Her tarafa bomba yağıyor. Son 10 dakika içinde 20 değişik yerden bombardıman haberleri geldi. Ambulanslar artık bombalanan yerlerdeki ölü ve yaralıları almakta zorlanıyor.” dedi.
-Gazze'deki itfaiye araçlarından elektrik tamir araçlarına ve ambulanslara kadar her türlü aracın atılan füzelerin hedefinde bulunduğunu söyleyen doktor, ambulansların sadece bir bölümünün çalışabildiğini anlattı.”
-Şifa hastanesi doktorunun verdiği bilgiye göre, elektrik kesintisi yüzünden bazı yaralılar cep telefonlarının ışığıyla ameliyat ediliyor. Doktor, “hastanelerde yaralıları koyacak yer kalmadı. Koridorlar bile doldu. Sadece koridorda 30 kadar yaralıyı ameliyat ettim. Elektrik kesildi. Yaralılardan bazılarını, yakınlarının tuttuğu cep telefonlarının ışığı altında ameliyat etmek zorunda kaldım” dedi.
-Filistinli doktor, telefon ışığı altında damar, sinir zedelenmesi gibi ameliyatları yaptığını belirtti ve şunları anlattı: “Bombardıman sonrası hemen hastaneye gittim. Cesetler üst üste yığılmış vaziyetteydi... Bazılarının başı kopmuş; kiminin bacak ve kolları eksikti... Ama beni ve diğer doktorları en fazla şaşırtan, vücudunda hiç yara-bere bulunmamasına rağmen, inanılmaz şekilde beyin zedelenmesine uğramışların durumu oldu. Bu nasıl oldu bilmiyoruz...Bombalanan yerlerden 50 dolayında kişi böyle geldi ve durumları ümitsizdi... Bugün, en geç yarın ölürler diye bekliyoruz...”
-“Ameliyat edilenlerin durumlarının pek parlak olmadığını, Gazze ile Mısır sınırındaki tünellerden bir miktar antibiyotik geldiğini, onlarla idare ettiklerini” söyleyen doktor, tünellerin 40'ının bugün bombalandığının hatırlatılması üzerine, “Evet, son hayat damarlarımızı da kesiyorlar” diye konuştu.
-Gazze Şeridi'ne insani yardımları artırma kararı alan Türkiye ise, İsrail saldırılarının yaralarını sarmak için Filistinlilere tıbbi malzeme ve sağlık ekibi gönderiyor. Filistinlilere ulaştırılacak tıbbi malzeme, Sağlık Bakanlığı ve Kızılay tarafından temin edilecek.
Malzeme ile birlikte 5 kişilik uzman doktor ekibi de Mısır'a gönderilecek. Doktorlar Filistinli yaralılara ilk müdahaleyi yapacak, gerekli görürse bazı yaralıları Ankara'ya getirecek. Bir yardım uçağının Mısır'a gönderilmesi için de Dışişleri Bakanlığı Mısır hükümeti nezdinde temaslarını sürdürüyor.
-Dışişleri Bakanlığı, ayrıca Gazze Şeridi'ne dün sabah insani yardım taşıyan 10 tır gönderildiğini duyurdu. Ayrıca Filistin'e gönderilen 15 ambulanstan 5'inin Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki Erez geçiş noktasına ulaştığı bildirildi.
-İsrail'in düzenlediği operasyonlarda 120 Filistinlinin öldüğü Gazze'de 'Toplumun Ruh Sağlığı Programı' Direktörü Dr. İyad Sarrac, 'Gazze'de kimyasal ya da nükleer İntifada' başlayabileceğini öne sürdü.
-Dr. Sarrac, Gazze'deki bürosundan yaptığı açıklamada, “Gazze'nin nereye doğru gittiğine ilişkin” çarpıcı açıklamalarda bulundu. “İntihar eylemcisini yaratan mantık ideolojisi, kimyasal İntifada'yı da yaratacak” diye konuşan Sarrac, “Evet, barış sağlanmazsa, Gazze'ye kimyasal silahlar da girecek ve İsrail'e karşı kullanılacak” dedi.
Dr. Sarrac, Gazze Şeridi'nde 12 yaşındaki kız ve erkek öğrenciler arasında bir anket düzenlediklerini ve onlara “Büyüyünce ne olacaksınız?” sorusunu yönelttiklerini aktarırken, cevapların “ürkütücü olmasına” dikkati çekti. Doktor, “Erkek çocukların yüzde 36'sı, kız çocukların ise yüzde 17'si şehit olmak istiyor. Çocuklar, geleceğe bakmıyorlar” dedi.
-Dün geceki ağır bombardımanlar sırasında Gazze kenti ve kuzeyindeki Cebaliye'de ambulanslarla yaralılara ulaşmaya çalışan doktorlardan, Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa hastanesi doktorlarından İhab Medhun ile Muhammed Ebu Hasira'nın da aralarında bulunduğu 5 doktor ve ambulans şoförleri, ambulansların hedef alınması sonucu öldü.
-Şifa hastanesi doktoru, A.A muhabirine sık sık kesilen telefonda, "Ambulanslar rahat hareket edemiyor. Onlar da bombalanıyor. Şu anda, (kuzeydeki) Beyt Lahya'nın güneyinde bir evde, sivillerden 20-25 kadar yaralı var. Ama ambulanslar bombardıman altında oraya gidemiyor" dedi.
Durumu, "Savaş durumu, bir savaşta ne yaşanıyorsa o" diye özetleyen doktor, "her şey her yer bombalanıyor" diye konuştu.
-Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'nın bir doktoru isyanını, “Bu savaşta kural yok...İnanılmaz ve vahşi” sözleriyle dile getiriyor. Bombardımanlardan, füze ve top atışlarından iki haftada 4 binin üzerinde kişinin yaralandığı Gazze'de, her dakika aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda yaralının akın akın getirildiği Şifa hastanesinin, “Gördüklerimden artık hissizleştim. Aileme bile bir şey olsa beni etkilemeyecek sanıyorum” diyen doktoru, 5 gündür evine gitmeden gece gündüz ameliyat yaptığını anlattı.
-Doktor, “Sabahlara kadar aralıksız çalışıyoruz. Bitmiyor... Her dakika yenileri geliyor. 5 günde 100 ameliyat yaptım. Ameliyat ettiklerim arasında hiç militan yoktu. Savaşçıları tipinden anlarsınız. Gelenler çoluk çocuk, kadın, yaşlı... Çocukların çoğu 16'sının altında. Militanların Gazze'de ayrı hastanesi mi var oraya gitsinler? Zaten hastane sayısı belli” dedi. İsrail askerlerinin Gazze'ye girmeye çalıştıklarını ama giremediklerini, sokakta militanlara bir şey yapamadıklarını söyleyen doktor, “Madem girmek istiyorsunuz girin. Alın Hamas'ı... Öyle yapmıyorsunuz. Füze gönderip çoluk çocuğu öldürüyorsunuz. Bundan mutlu mu oluyorsunuz? Bu tam bir hainlik” diye konuştu.
-Gazze'ye atılan bombaların, kalabalık kentte, nereye düşse birkaç kişiyi öldürmesinin, onlarcasını yaralamasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen doktora göre, atılan bombalar yeni ve Gazzeliler üzerinde “deneniyor.” “Amerika'dan yeni silahlar getiriyorlar ve denemek için bizi kullanıyorlar. Şu deney farelerine döndük” diyen doktor, bir doktor arkadaşının evine düşen ve iki çocuğunu yaralayan bombaların yaktığı parçaları, arkadaşının getirip gösterdiğini anlatırken, “Galiba fosforlu bombalar dedikleri bu... Sürekli yanıyor ve sönmüyor. Suyla söndürmeyi denedik olmadı.. Ancak üzerine toprak örtünce söndü” diye konuştu.
-“Ne istiyorlar sivillerden anlamıyorum” diyen doktor, “Suyumuz yok, elektriğimiz yok,ekmeğimiz de... Arabayı bırak ambulansla çıkamıyoruz. Üstümüzde uçaklar, karadan tanklar, denizden gemiler vuruyor. Sanıyorlar ki, Gazzelileri sıkıştırınca bunlar Hamas'ın üzerine yüklenecek. Tam tersi oluyor. Gazze'deki insanlar, El Fetihlisi, Hamaslısı, artık aralarında bir ayırım olmadığını anladı. İsrailliler hiçbir Filistinliyi sağ bırakmak istemiyor. Bu anlaşıldı” dedi.
-“Amerika, İsrail'e gemilerle silah gönderiyor ama birkaç kilometre öteden, Refah sınırından bize ilaç, tıbbi malzeme sokulmuyor” diyen ve artık Gazze'de “yoklar”dan bahsetmek istemediğini söyleyen doktor, şöyle devam etti:
-“4 aylık bebeğime pilav yedirdim. Süt yok. Karın ağrısından sabahtan beri ağlıyor. Bebek bağırsağı bu tür yemeği hazmetmiyor ama çare yok. Susturmak için ağrı kesici veriyorum. Bütün bunlara rağmen, Allah sabır vermiş sabrediyoruz. Ekmek de istemiyoruz, elektrik de...Sadece normal bir insan gibi yaşamak istiyoruz.”
Doktor, yaşadıklarının kendisinde yarattığı etkiyi şu çarpıcı sözlerle aktardı:
“Artık alıştım. Her şeye alıştım. Hiçbir şeysiz yaşamaya alıştım. Ölümlere alıştım. Hissizleştim... Sanki ailemi bile vursalar etkilenmeyeceğim, öyle bir duygu. Anlamı yok hiçbir şeyin.”
-Doktorun verdiği bilgiye göre, ambulanslar, doktorlar, sağlık görevlileri özellikle hedef alınıyor. Bugün Gazze Şeridi'nin kuzeyinde, Cebaliye'de füze saldırısına uğrayan bir binadaki yaralıları çıkarmaya çalışan bir doktor, aynı eve atılan ikinci füzede öldü, bazı sağlık görevlileri de yaralandı. “Elbette vurulan binaya doktor, sağlık görevlileri girer” diyen doktor, ikinci kez füze atılmasını “maksatlı” olarak değerlendirirken, “Klasik hikaye...” ifadesini kullandı.
-Güneydeki Han Yunus'ta çalıştığı hastaneye gidemediği için Şifa hastanesinin acil servisinde yardımcı olan, Türkiye'de eğitim görmüş uzman doktor Muhammed Habib, önceki gün Secaiye'deki evlerine atılan füzede bir ağabeyini kaybetti, diğer ağabeyi ile ölen ağabeyinin iki çocuğu da yaralandı. Doktor Muhammed Habib, olayı anlatırken, Secaiye'deki evlerini boşalttıklarını, ancak dışarıda füze saldırısının sürmesi nedeniyle evde kalan iki çocuğu çıkartamadıklarını söyledi.
Sabah çocukları evden çıkarmayı deneyen ağabeyleri Cabir Habib'in (42) yukarı çıktığını, Ali Habib'in (39) aşağıda beklediğini, o sırada evin bir füzeyle vurulduğunu anlatan Muhammed Habib, Cabir Habib'in füze saldırısında öldüğünü, gelen ambulansların eve yaklaşamadığını, bir ambulansın eve yaklaşma girişimi sırasında vurulduğunu ve içindekilerden 3 kişinin öldüğünün aktardı.
Küçük ağabeyinin halen Şifa hastanesinde yattığını, durumunun ciddi olduğunu söyleyen Muhammed Habib, yaralanan yeğenlerinin durumlarının kötü olmadığını anlattı. Bir başka doktor ortopedi uzmanı Fadıl Naim, ambulansta gönüllü olarak çalışan 18 yaşındaki oğlunu ambulansın füzeyle vurulması sonucu, araçtaki diğer kişilerle birlikte kaybetti.
-Gazze'de yaralılar hastanede iyileşmesi beklenmeden, ameliyat edildikten hemen sonra, yeni yaralılara yer açılması amacıyla evlerine gönderiliyor, varsa veya kalmışsa ana babaları veya kardeşlerine, yakınlarına emanet ediliyor. Gazze'deki ağır bombardımanlara rağmen, günlerdir Mısır'ın Refah sınır kapısında bekleyen, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu dünyanın birçok ülkesinden gelen yüzlerce doktordan 40'ı dün Gazze'ye giriş yaptı. Mısır'ın Gazze'ye geçiş yapan doktorlara, “Mısır hükümetinin hiçbir sorumluluğu yoktur” diye taahhütname imzalattığı da öğrenildi.
-Rusya, Kuveyt, Ürdün, Katar, Yunanistan, Yemen, Türkiye ve daha birçok ülkeden doktorların, hasta bakıcıların bekleştiği kapıdan girenler arasında Türk doktor olup olmadığı konusunda bilgi edinilemedi.
-"ABD'den gelen yeni silahları bizde deniyorlar. Deney farelerine döndük" diyen doktor, bir doktor arkadaşının evine düşen bombaların yaktığı parçaları anlatarak "Galiba fosforlu bombalar dedikleri bu. Sürekli yanıyor. Ancak üzerine toprak örtünce söndü" dedi. Türkiye'de eğitim görmüş doktor Muhammed Habib, "Suyu, elektrik, ekmek yok. Üstümüzde uçaklar, karadan tanklar, denizden gemiler vuruyor. İsrailliler hiçbir Filistinliyi sağ bırakmak istemiyor. Hiç bir şey istemiyoruz. Normal bir insan gibi yaşamak istiyoruz' dedi.
-Gazze'de ambulanslar, doktorlar özellikle hedef alınıyor. Dün Cebaliye'de füze atılan bir binadaki yaralıları çıkarmaya çalışan bu doktor, aynı eve atılan ikinci füzede öldü. Vurulan binalara doktor girdiği için ikinci kez füzenin atılması "maksatlı" olarak değerlendiriliyor.
-Gazze'deki doktorlardan Dr. Avni El Burs katıldığı canlı yayında "yardımların yetersiz kaldığını" belirtirken çok sayıda yaralının olduğunu hatırlattı. "Sağlık ocaklarının ve ambulansların bile vurulduğunu" ifade eden Doktor El Burs, bir yatakta 3 yaralının yattığını söylerken "kara saldırıları başladığından bu yana 90 sivil şehit oldu' dedi.
-Korku ve güvensizlik hissinin çok sayıda psikolojik hasta yarattığını söyleyen Dr. Ebu El Sabah, içine kapanma, görme ve konuşma bozukluklarının yanı sıra anne babalarının da korktuğunu gören çocuklarda güven kaybının had safhada olduğunu, 15 yaş altındaki çocukların yüzde 30'unda idrar kaçırma problemi görüldüğünü belirtti.
Durumun başka hastalıklara da kaynak teşkil ettiğinin altını çizen El Sabah, "Durum, insanlarımızda kimlik bozukluğu yaratıyor. İnsanlar İsrail'i taklit etmeye başlıyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Yani düşmanını taklit etmek. Bu çocuklarımızın birbirleri ile oynadıkları oyunlarda, kavgalarında, silahlı militanların davranışlarında ve polisler dahil herkeste görülen bir durum. Kendi vatandaşlarına, arkadaşlarına İsrailli, düşman gibi davranmaya başlıyorlar" dedi.
Dr. El Sabah, kimlik bozukluğu ya da diğer psikolojik rahatsızlığı bulunan hastaların çoğunun, mevcut kültür içinde, başkalarından utandıklarından, hastanelere gitmeye çekindiklerini, daha çok özel muayenehanelere gittiklerini ifade etti.
Her bin kişiden birinin akıl sağlığını yitirdiğini söyleyen El Sabah, bugün şiddetin durması halinde durumun ne kadar sürede normale döneceği sorusuna karşılık, "Bunun için yeni bir nesil gerekli. En az 20 yıl... Bu bile yetmez" diye konuştu.
-Hastane doktorlarından Yakub El Astal ise Gazzelilerde "kayıp" felsefesinin yerleştiğini anlatarak, "Gazze Şeridi zaten bir hapishane. Guantanamo'dan farkı, biraz daha büyük olması" diye konuştu.
-Dr. El Astal, Gazzeli 5 yaş üstü çocukların ölüm kültürü ile büyüdüğüne dikkati çekti.
El Astal, çocukların hayatı algılamaya başlamalarıyla birlikte şiddet, bomba, havan topu, füze ile tanıştıklarını belirterek, "14-15 yaşlarındaki çocuklar geceleri el yapımı bombalarla oynuyorlar. Musluk borularına barut koyup, patlatıyorlar. Bomba gibi ses çıkarması hoşlarına gidiyor" dedi.
Plajda ailesini yitiren Huda Galya olayını hatırlatan Dr. El Astal, 9 yaşındaki kendi çocuğundan örnek vererek, bu olaydan sonra çocuğunun davranışlarının bozulduğunu, geceleri yataktan fırlayarak uyandığını ve sürekli kendilerini yanında istediğini kaydetti.
El Astal, "Çocuklarımız gözleri önünde anne babalarını, kardeşlerini yitiriyor. Bu çocukta nasıl bir iz bırakır bir düşünün... Bunlardan ne bekleyebilirsiniz? Bu bizi barışın imkansızlığına götürüyor" dedi.
Tüm bu olayların çocuk ve yetişkinlerin beslenmesini de etkilediğini belirten El Astal, şöyle devam etti:
"El Nasır Hastanesindeyken acil servise indim. Çocuklar, bir patlama sonrasında insan parçaları taşıyorlardı, kiminin elinde bir el, kiminin elinde bir insan başı... Ben bir ay et yiyemedim. Bu çocuklarda da aynı etkiyi yapıyor, et yiyememeleri sonucunu getiriyor."
El Astal, ailelerde boşanmaların arttığını, çocuklarda şiddetin körüklendiğini, işgale karşı kendini savunamayanların, en ufak olayda tartıştıklarını, tartıştıkları insanları öldürebildiklerini, gençlerin bir kısmında da madde bağımlılığı görüldüğünü ifade etti.
-Gazze Şeridi'nde yapılanların zulüm olduğunu kaydeden El Astal, "Bizim bu işleri biraz olsun tedavi etmemiz için 10, 20, 50 doktor yetmez... Bizim bir psikolog ordusuna ihtiyacımız var. Artık bu zulme bir son verilsin" dedi.
-Gazze'nin en büyük hastanesi Darüşşifa'da çalışan doktorlar, İsrail'in insan haklarına aykırı silahlar kullandığını ileri sürdü. Doktorlar, kurşunla yaralanma vakalarında kurşunların vücuda girdikten sonra vücudun içinde patladığını ve yüzlerce parçaya ayrıldığını belirtti.
-Gazze'yi hava ve karadan kuşatmaya devam eden İsrail ordusunun Filistinlilere karşı uluslararası sözleşmelerde yasak olan patlayıcı, kurşun ve kimyasal silah kullandığı iddia edildi. Gazze'nin en büyük hastanesi Darüşşifa'nın doktorları, İsrail'in saldırılarda insan haklarına aykırı kimyasal silahlar kullandığını söyledi. Hava saldırılarında yaralanan hastalarda, sadece bomba hasarı değil, yüzde 60'lara varan 3. derece yanıklar olduğunu belirten doktorlar, bombaların yangın tesirli kimyasal madde içermesinden şüphelendiklerini ifade etti.
-Doktorlar, kurşunla yaralanma vakalarında ise, kurşunun vücuda girdikten sonra vücudun içinde patladığını ve yüzlerce küçük parçaya ayrılarak hastanın vücudunda derin ve onarılması imkansız hasarlar bıraktığı belirtti. Yoğun bakım ünitesi direktörü Dr. Fevzi Nabulssiye, "Şu an hava saldırılarında yaralanmış 5 hastam var. Vücutlarında yüzde 60'a varan 3. derece yanıklar bulunuyor. Bu yanıkların, normal bir bombanın parça tesiriyle oluşması imkansız. Kurşun yaraları da normal değil. Şarapnel parçaları vücudun içinde patlayarak, vücudun beyin, mide ve omurilik gibi bölümlerine dağılıyor" dedi.
*Yahudi Psikolojisi daha ayrıntılı olarak http://www.haber7.com/haber/20081231/Yahudi-psikolojisi.php ve
http://www.haber7.com/haber/20090105/Yahudi-psikolojisi-II.php linklerinden okunabilir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel