FİZYOTERAPİSTLERİN ÖNÜNE HUKUKİ OLMAYAN ENGELLER KONULUYOR!

Fizyoterapistler olarak mesleki sorunlarımızın çözüme kavuşması amacıyla faaliyette bulunduğumuz her mücadelede önümüze “hukuki olmayan, mevcut yasal düzenlemelere aykırı ifadelerle engeller” çıkarılmaktadır.

Fizyoterapistlerin görev tanımında yer aldığı gibi fizyoterapistler, ilgili uzman hekimin teşhis koyduğu hastanın fizyoterapiye ihtiyacı olması halinde, hastayı direkt fizyoterapiste gönderebilir, fizyoterapist de hastanın hekim tarafından konulan teşhisine göre özel fizyoterapi programını çizer, planlar ve uygular. Örnek verecek olursak, bir nörolog hemipleji (felç) tanısı konmuş hastasının fizyoterapiye ihtiyacı olması halinde, hastasını direkt fizyoterapiste gönderebilir, fizyoterapist de felçli hasta için en etkili ve verimli fizyoterapi programını belirler ve uygular.

Fizyoterapistler 4 yıllık üniversite öğrenimleri sırasında pratik ağırlıklı olmak üzere, teorik ve pratik olarak aldıkları Ortopedik Rehabilitasyon, Nörolojik Rehabilitasyon, Kardiopulmoner Rehabilitasyon, Pediatrik Rehabilitasyon, Geriatrik Rehabilitasyon.. vs. Eğitimi ile her farklı hastaya, hastanın durumuna göre özel fizyoterapi programı planlayacak ve uygulayacak yeterliliğe, yetiye ve lisansa sahiptir.

Fizyoterapistler olarak defalarca altını çizerek dile getirdiğimiz bu ifadeler maalesef başkaları tarafından farklı taraflara çekilerek ortalık bulandırılmaya çalışılmaktadır. Altını bir kez daha kalın bir çizgiyle çizmek istiyoruz: Biz fizyoterapistler olarak hastaya ne teşhis koyma ne de ilaç yazma gibi bir hevesimiz ve isteğimiz bulunmaktadır. Teşhis, cerrahi tedavi, medikal tedavi hekimlerin işidir. Hastaya özel fizyoterapi programı planlamak da fizyoterapistlerin işidir. Biz fizyoterapi programını belirleyelim derken cerrahi tedaviyi, medikal tedaviyi ya da teşhis koymayı dile getirmiyoruz. Biz doktor değiliz ve doktorculuk yapma niyeti ve merakında da değiliz. Lütfen bu paradigmalardan artık vazgeçilsin.

Biz fizyoterapistler olarak haklı taleplerimizi dile getirdiğimiz de, bu haklı taleplerimizin başkaları tarafından yalan yanlış taraflara çekilmesi vicdansızlıktır.

Türkiye’deki fizyoterapistler olarak Sağlık Bakanlığından fizyoterapistlerin mesleki haklar konusunda var olan belirsizliği ortadan kaldırmasını, haklı taleplerini yerine getirmesini, en azından bu gün için kanun ve yönetmeliklerdeki görev tanımımıza uygun bir SUT’un çıkarılmasını, daha çağdaş ve şeffaf hareket etmesini talep etmekteyiz.

Zekeriya  KALKAN
Fizyoterapist