25 Aralık 2024
  • Ankara10°C
  • İstanbul11°C
  • Bursa10°C
  • Antalya14°C
  • İzmir9°C

ECZACILARIN ÇİLESİ

Dr.Recai Yahyaoğlu

26 Ağustos 2008 20:19

Eczacılar; Sağlık Bakanlığı’nın ‘Sağlıkta Dönüşüm’ projesinden en fazla etkilenen meslek gurubudur. Sistemin işlevselliğinde en önemli rolü oynamalarına rağmen yaşadıkları sıkıntı ve zorluklar maalesef hala devam etmektedir.   

Bazı hekim arkadaşlarımız her ne kadar bu düşünceme karşı çıkacak olsalar da eşi eczacı olan bir hekim ve her iki kesimin etkilenme şeklini bilen tarafsızca gözlem yapan bir insan olarak rahatlıkla bu düşünceye sahip olduğumu ifade edebilirim.

Mevzuatlardaki değişim anaforu eczacıları çok daha sık ve derinden etkilemiştir.Halen bile birçok değişim ve sürekli güncellemeler yapılmaya devam edilmektedir. Eczacılık mevzuatı genel olarak sağlık mevzuatı içinde önemli bir yekun oluşturmaktadır. Zira hekimlerin yazdıkları reçeteler ve ilaç kullanım şekilleri, bu ilaçların satılmaları, yasaklanan ilaçlar, yatan hasta reçetelerinin tespit edilmesi, bunların karşılanması, kırmızı-mor ve yeşil reçeteler gibi sürekli kendi içinde pek çok dinamik değişimlerin yaşandığı bir mevzuattır. Reçetelerin teslimi, reçetelerde yapılan iskontoların belirlenmesinden sonra ortaya çıkan karmaşa, devasa bir kent olan İstanbul’da reçete teslimi için sadece bir yerin tespit edilmiş olması, eczacıların evraklarının kargo gönderimi sırasında kaybolması, aranılan resmi sorumlu eczacılara ulaşılmakta zorluk yaşanması, internet ortamında sistemde meydana gelen değişimler nedeniyle reçete kaydetme sorunlarının halen yaşanıyor olması ve daha pek çok konu değişen sürecin tam olarak kısa sürede yerli yerine oturamayacağını gösteriyor…



Geçmiş yıllara göre Eczacılar kazançlarında belirgin ve ciddi bir azalma yaşadıklarını ifade ediyorlar. Eskiden ilaçlara sıkça zam geliyordu ve bu zamlar stokta malı bulunan eczacıların kazanmasını sağlıyordu. Artık durum değişti. Hem zam gelmiyor ve hem de geçmiş yıllara göre ilaç fiyatları çok cazip miktarlara inmiş bulunuyor. İlaç fiyatlarında sık yükselme olmaması ve hatta geçmiş yıllarda kırk elli milyon lira olan ilaçların şimdilerde on beş yirmi YTL olması cirolarında meydana gelen azalmanın ilaç fiyatlarındaki azalmadan kaynaklanması ve herkesin sosyal güvencesini kullanmak suretiyle ilaçlarını temin etmesi, hükümetin aldığı sosyal devlet olma yolundaki önemli mesafeyi göstermesi bakımından kayda değer gelişmelerdir. Halk için faydalı ve güzel olan bu olumlu gelişmeler genel olarak bakıldığında eczacıların sorunlarının artmasını sağlamış ve aynı zamanda kazançlarını önemli oranda kısıtlamıştır.



Halkımız bu süreçte çok rahat etmiştir.İlaçlarını her yerden almaya başlamasının yanında ilaç fiyatlarındaki bu belirgin eksilmeler onların sağlık masraflarını azaltmıştır. Tüm bu gelişmeler son seçimlerde sandığa yansıyan oyların dağılımında çok belirleyici olmuştur. Sol partilerin anlayamadıkları veya anlamak istemedikleri oy oranları reform tarzındaki bu değişimlerle bağlantılı olarak ortaya çıkmıştır. İnsanlar bu imkana hem mahallelerindeki eczanelerden ilaç almaya başlayarak ve hem de her sağlık kuruluşunda istedikleri hekime muayene olabilme imkanıyla elde etmişlerdir. Bu reformlar şimdiye kadar gelmiş geçmiş hiçbir hükümetin almaya cesaret edemedikleri önemli kararlardan sonra ortaya çıkmıştır.Tüm bunlar her türlü saygı ve övgüye değer gelişmeler olarak kabul edilmelidir.



Halkımız memnundur fakat diğer yandan eczacılar ve hekimler çalışmaktan edata canları çıktığı için durumlarından şikayetçidirler. Bu süreç içinde hekimler ve özellikle eczacılar sürekli kendilerinden ödün vermeye devam etmişlerdir. Kazançlarından, rahatlarından, psikolojilerinden ödün vermişler ve özellikle eczacılar verdikleri hizmetin karşılığı olan paralarını geç ve eksik almaya devam etmişlerdir. Oysa ki hükümetin; sistemin işlerliğini sağlayanlara bazı kazanım ve kolaylıkları sağlaması gerekir. Sadece halka yönelik yapılan olumlu politikalarla iktidarların devam etmesi adil değildir. Devlet; eczacısını, hekimini, hemşiresini ve tüm sağlık çalışanlarını düşünmek ve onların sorunlarını çözmek zorundadır. Halka yönelik politikalar evet yüksek oylar alınmasını sağlayabilir fakat bir kesimin ezilip diğer geniş halk kesimlerinin menfaatleri yönünde kararlar almak adalet kavramına aykırıdır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeme kararlılığında olan Başbakanımız kendi ülkesinde halkına bire bir hizmet vermekte olan eczacıların sorunlarını ve hak etmekte oldukları haklarını görmezlikten gelmeyecektir.



İktidarlar elbette ki seçkinci olmayacaklardır fakat okumuş tahsil yapmış azınlık bir kesimin üzerinden siyaset yaparak, onların iş ve emekleri üzerinden oy devşirmeye kalkışmaya çalışmak, bu kesimlerin temelli ve keskin bir şekilde halka karşı iktidarı kötüleyici provakatif eylemlerin kucağına atılmalarına neden olmaktadır. Bu yüzden bu meslek örgütleri uzun yıllardır kendilerine yapılan haksızlıklardan yola çıkarak iyi de kötü de yapsa sürekli merkez sağ iktidarlara muhalefet yapmayı bir alışkanlık haline getirmişlerdir. Yaptıkları muhalefet her şeye tü kaka mantığını taşıdığı için inandırıcılığı kalmamış bir muhalefettir. Fakat son gelişmeler onların kısmen değil büyük oranda haklı olduğunu artık halkımızın bile kabul etmesine neden olmaktadır.



İnsanların peşin alımlarında yaşanan azalmaya bağlı olarak eczacıların kasalarında gün sonuna doğru oldukça az para toplanmaktadır. Bu yüzden eczacıların SGK’dan alacakları paraları bir an evvel tahsil etmeleri büyük bir önem taşımaktadır. Belediyeler, diğer resmi kurumlar da aynı şekilde eczacılara ödeme yapmayı büyük oranda durdurmuşlardır. Eczacılar; devletin bir memuru olarak çalıştıklarını fakat ödemelere sıra gelince her ödemeyi geç ve eksik almakta olduklarını ifade etmektedirler. Eczacıların hükümete karşı yükselen tepkileri her geçen gün artarak devam etmektedir. Bilinmelidir ki kesilen iskontoların iki puanlık azalmış olması bile onlardaki bu mennuniyetsizliği azaltmaya yetmemiştir. Bu iskonto olayının Hükümet tarafından kabul edilmesi çok mantıklı ve akıllıca olmuştur. Ak Parti Hükümeti doğru olanı yapmıştır. Aksi takdirde şu anda milyonlarca insan mahallelerindeki eczanelerden ilaçlarını alamıyor olacaklardı.



Sosyal Güvenlik Kurumu; yapılanmasıyla ve sürekli değiştirdiği uygulama farklılıklarıyla tüm bu değişimlere uyum sağlamaya çalışan eczacılara anlayışla yaklaşmalıdır. Eczacılar hakikaten bu süreçte ciddi bir bunalım yaşıyorlar… Alacaklarını geç ve eksik alan birçok eczacı son zamanlarda iyiden iyiye ödemelerini yapmakta zorlanmaya başlamıştır. İflas eden eczacı sayısı artarak devam etmektedir. Hükümetin Halk Bankası vasıtasıyla esnafa vereceği faizsiz ve iki yıl ödemeli krediyi alacak olan esnafın bu sıkıntılı süreçte en çok eczacılar olacağı ortaya çıkmıştır. Bu dönemde iflas eden ve eczanesini kapatmak zorunda kalan pek çok eczacı mesleki kayıplarıyla birlikte toplumda edinmiş oldukları sosyal statülerinden de kayıplar yaşamak zorunda kalmışlardır. Son çare olarak anne babalarından veya yakınlarından borç para isteyen pek çok eczacı çözüm arayışında her şeye rağmen ümidini korumayı sürdürmektedir.



Öyle ki Eczacılar; yaşamakta oldukları alaboradan sonra hükümetin aslında çalışkan ve reformcu bir hükümet olduğunu tüm diğer meslek gruplarına göre çok daha iyi biliyorlar…

Dr. Recai Yahyaoğlu



 

Yorumlar