22 Kasım 2024
  • Ankara12°C
  • İstanbul17°C
  • Bursa22°C
  • Antalya16°C
  • İzmir19°C

DÜŞÜNÜLEN ÖNLEM ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİ KURTARMAZ

Prof.Dr. Paşa Göktaş

10 Ağustos 2012 Cuma 16:20

Düşünülen Önlem Nedir?

 

Basında yer alan haberlere göre, Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun yakın sürede toplanacağı (toplanmış da olabilir) ve bazı önemli kararlar alacağı yazılmaktadır.

 

Bu kararlardan birisinin de, üniversite hastanelerini rahatlatmak için, onların alacaklarına yönelik ödemelerin, SGK tarafından 90 gün önceye alınması olduğu belirtilmektedir.

 

Bu Önlem Etkili Olmaz

 

Bu önlemin fazlaca bir etkisin olmayacağının bilinmesi gerekmektedir.

 

Çünkü bu önlem, esas probleme yönelik bir önlem değildir. Ancak, kısa süreli ve geçici, acil ödemelere destek sağlayacak bir etki yaratabilir. Bir ileri adımda yine tıkanma olacaktır.

 

Asıl Problem Nerededir?

 

Üniversite hastanelerinde asıl problem, gelir ve giderler arasındaki açıktır. Çoğu hastanenin geliri 80 iken, gideri 90-100-120 olmaktadır. Dolayısıyla, bu açık sürekli olarak da büyümektedir.

 

Bu nedenle, çözüm erken ödeme değil, gelir-gider dengesinin düzeltilmesidir.

 

Gelir-Gider Dengesi Neden Bozuldu, Nasıl Düzeltilir?

 

Üniversite hastanelerinin gelir-gider dengesinin bozulmasının baş sorumlusu, maalesef Sayın Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın bazı konulardaki artık umutsuz vaka haline gelmiş yanlışları ve bu yanlışlardaki ısrarını inatla sürdürmesidir.

 

Bu yanlışlar, üniversite hastanelerini giderek daha da batağa sürüklemiştir. En önlerde yer alan üniversite hastaneleri, ne kadar destek verilirse verilsin çıkmazdan kurtulamıyor. Önce Hacettepe çıkmaza girdi. Şimdi de Cerrahpaşa ve Çapa ciddi ekonomik sıkıntıda görünüyor ve ödemelerini yapamıyor.

 

Açıkçası, mevcut halde Sayın Bakan Recep Akdağ’ın inatla direndiği sistem devam ettiği sürece, bu çıkmaz daha da büyüyecek gibi görünüyor.

 

Sayın Sağlık Bakanı’nın yanlışı, üniversite hastanelerini düz devlet hastanelerine benzetme yanlışıdır.

 

Küçükten büyüğe devlet hastaneleri, daha çok rutin hizmetler yürütürler. İşlemler daha yalındır ve masraflar azdır. Eğitim ve Araştırma Hastanelerine ve özellikle de üniversite hastanelerine doğru ilerledikçe, işlemler daha komplike hale gelmeye başlar ve giderler de yükselir. Aynı sürede, devlet hastanesinde 50 basit iş üretirken, üniversite hastanesinde 15 komplike işi zor sonuçlandırırsınız.

 

Ancak, yapılan işlemleri benzer kategoride fiyatlandırırsanız, üniversite hastaneleri düz devlet hastaneleriyle yarışamazlar. Arkada kalırlar ve açık verirler.

 

Çözüm Nedir?

 

Çözüm, SGK üzerinden üniversite hastanelerine daha fazla ödeme yaptırmak değildir. Bu zaten kısmi olarak yapılmaktadır. Ancak çözüm olmuyor. Çünkü SGK, bu yükleri taşıyamaz. Sayın Sağlık Bakanı’nın her gideri SGK’ya yükleten politikaları nedeniyle, SGK’ nın neredeyse canı çıkmaktadır.

 

Tek çözüm, halkın da katkısıdır. Üniversite hastanelerine, farklı olarak yaptıkları işlemler için farklı fiyat uygulayabilme ve fark alabilme yetkisi verilmelidir. Ödeme gücü olmayanlar için işlemler yine farksız olur. Ancak, ille de işinin üniversite hastanesinde görülmesini isteyenler bu farkı ödemelidirler.

 

Sorunun başka da bir çözüm yolu yoktur.

 

Başka bir çözüm yolu olmadığı, üniversite hastanelerinin her yıl daha da bozulan dengelerinden ve SGK’nın giderek daha fazla zorlanmasından anlaşılmaktadır.

 

Bu çıkmaz yolu daha fazla zorlamanın da anlamı yoktur.

 

Yeni bir çözüm yolu gerekiyor. “Vatandaşa bir kuruş ödetmeyelim. Birinci sınıf hizmeti de verelim. Tüm ödemeleri de SGK ya da genel bütçeden yapalım” şeklindeki kaba popülizm politikası artık yürümüyor. Buna ne SGK’nın, ne de genel bütçenin gücü dayanacak durumdadır.

 

Bu yükü vatandaşla paylaşmadan, bu yük taşınamaz ve sürdürülebilirlik sağlanamaz.

 

Bu gerçeği görmek için, ille de Sağlık Bakanı olmak gerekmiyor.

 

SONUÇ:

 

Üniversite hastanelerinin ekonomik çıkmazı mevcut politikalarla çözülemez. Yeni bir politika gereklidir. Bu politika da Sayın Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın politikası değildir. Çıkmazın nedeni zaten o politikadır.

 

10.08.2012

 

Dr. Paşa Göktaş

[email protected]

Yorumlar