23 Aralık 2024
  • Ankara7°C
  • İstanbul12°C
  • Bursa13°C
  • Antalya14°C
  • İzmir15°C

DOMUZ GRİBİ ÖNLEMLERİ, TÜRKİYE EKONOMİSİNE ZARAR VEREBİLİR Mİ ?

Prof.Dr. Paşa Göktaş

02 Haziran 2009 18:36

Bu soruyu, ciddi biçimde sormak gerektiği kanısındayız. Gözlemlerimiz, uygulanan önlemlerin ürkütücü olabileceğini ve özellikle Türk turizmine zarar verebileceğini düşündürmektedir.

Domuz Gribi, Türkiye İçin Bir Tehlike Oluşturabilir mi?
         Şu andaki koşulları göz önüne aldığımızda, bu hastalığın en azından 4-5 aylık yakın dönemde Türkiye için bir tehlike oluşturmaktan uzak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
            Genellikle dış ülkeler kaynaklı tek tek hastalar gelmiş olsa da, hastalığın, bol güneşli yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde salgın boyutunda yayılma olanağı bulunmamaktadır. Çünkü, bu tür virüslerin en büyük düşmanı ultraviyole (güneş ışığı)’ dir.
            Diğer bir konu ise, 1918’ de ortaya çıkan ve büyük çaplı ölüme neden olan salgının, doğru değerlendirilmesi gerektiğidir. Birinci Dünya Savaşı koşullarında, birçok salgın ortaya çıkmış olup, bunlardan birisi de grip salgınıdır. Ölümlerin yüksek oranda olmasının nedenlerinden birisi, açlık ve sefalet koşulları olmasının yanısıra, antibiyotik çağına girilmemiş olmasıdır. Bilindiği gibi, grip olgularında birincil ölüm nedeni virüs değil, bağışıklık sistemi zayıflayan hastada gelişen, bakteriyel kökenli pnömoni (zatürre)’ lerdir.     1. Dünya Savaşı koşullarında antibiyotikler bilinmediği için, pnömoniler karşısında çaresiz kalınmıştır. Günümüzde ise, pnömoniden ölüm oldukça düşük düzeylere inmiş durumdadır.
            Bu nedenle;
            Önümüzdeki 4-5 aylık dönemde domuz gribi vakalarının Türkiye için yayılma potansiyelinin ortadan kalktığını,
            Gerçekten pozitif hastalar ortaya çıksa da, bunların çoğunun kolaylıkla tedavi edilebileceğini ve ölüm oranlarının düşük düzeyde gerçekleşeceğini düşünmekteyiz.
           
            Alınan Önlemler Hakkında
         Değerlendirme böyle olunca, uygulanmakta olan önlemlerin de acilen sorgulanması gerektiği kanısındayız.
            Önümüz turizm mevsimidir. Pek çok kişi Türkiye’ ye gelmeye başlamıştır. Uçaklarda, gelen yolculara domuz gribi hakkında bir form dağıtılmakta ve doldurmaları istenilmektedir. Bu tür formları, uçaklarda doldurmak o kadar da kolay değildir. Tatile gelen insanların yanında kalem bile bulunmamaktadır. Pasaportlarını çantalarından çıkarıp, numaralar girmeleri bile bir eziyet oluşturmaktadır. Yolcuların, homurdandığını ve uygulamaları şaşkınlıkla karşıladıklarını gözlemlemekteyiz.
            Çünkü, Avrupa’ nın en güneşli birkaç ülkesinden birisi olan Türkiye bu önlemleri en üst düzeyde uygularken, sıcaklığın hala 100C civarında ve havanın genellikle kapalı olduğu, dolayısıyla grip virüsünün çok daha elverişli koşullar bulabileceği, hasta sayıları da bizden daha fazla olan Kuzey ve Orta Avrupa ülkelerinin, yolcuları etkileyen ve onların hissedebilecekleri hiçbir uygulama içine girmediklerini gözlemlemekteyiz.
 
            Önlemler Abartılı Boyutlara Taşınmamalı
         Önlemlere evet, ancak abartılı uygulamalara hayır demek zorundayız.
            Abartılı uygulamalar, ülkemize zarar verebilecek durumdadır. Bu tür uygulamalar, yolcularda, domuz gribinin Türkiye için bir tehdit olduğu kanaatini uyandırabilir. Onlar düşünmese bile, biz onların aklına getiriyoruz. Ayrıca, özel formlar doldurtma gibi uygulamalar, yolculara genellikle itici gelmektedir.
            Futbolda sık yinelenen bir kural vardır: Hakem, oynanan futbolun önüne geçmemelidir. Sağlık Bakanlığı’ nın da, uygulamalarında Türkiye ekonomisinin önüne geçmemesi gerekmektedir. Çünkü bu tür uygulamaların daha fazla ve abartılı boyutta sürdürülmesi, Türkiye ekonomisine ve turizmine ciddi boyutlarda zarar verebilecek gibi görünmektedir.
            Üç kuruşluk yarar için, üçyüz bin kuruş zarar üretmemek gerekmektedir.
 
            Ne Yapmalı ?
         Uçaklarda, Türkiye’ ye giriş yapan yolculara dağıtılan formların dağıtılması ve doldurulması uygulamalarına acilen son verilmelidir.
            Ateşi yüksek olan tüm hastalar grip ve domuz gribi yönünden de değerlendirilmeli, gerekenler gözlem ve tedavi altına alınmalıdır. Bunun için de, ülkemizdeki tüm İnfeksiyon Hastalıkları Klinikleri görevli sayılmalıdır. Özel görevlendirmelere 4-5 ay boyunca gerek yoktur. Bu daldaki uzmanlar, bu tür hastaların ayrımını, takip ve tedavisini rahatlıkla yapabilecek durumdadırlar.
            Bu görüşleri, sayın ilgililerin bilgisine sunuyoruz.
 
 
 
                                                                                                           Doç. Dr. Paşa Göktaş
                                                                                                  İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
                                                                                                           Mikrobiyoloji Uzmanı
 
 
Tel/Fax : 0216-348 26 12
GSM    : 532 243 84 74
e-mail   : [email protected]
web       : www.tiplab.org
Yorumlar