23 Aralık 2024
  • Ankara7°C
  • İstanbul12°C
  • Bursa12°C
  • Antalya14°C
  • İzmir14°C

BU SAĞLIK HARCAMALARI TÜRKİYE’ Yİ YUNANİSTAN’ IN DURUMUNA SÜRÜKLEYEBİLİR

Prof.Dr. Paşa Göktaş

28 Haziran 2010 Pazartesi 19:04

Bu Sağlık Harcamaları Türkiye’ yi Yunanistan’ ın Durumuna Sürükleyebilir

 

Ülkenin geleceğini düşünen bir kişi olarak, gerçekten endişe duyuyor ve uyarıyoruz. Boyutu belirsiz ve kontrolsüz biçimde büyüyen ve sürekli olarak da kamunun sırtına yükletilen sağlık harcamaları, ülkemizi Yunanistan’ ın durumuna sürükleyebilir. Açıkçası, bu gidişle oraya doğru sürükleniyoruz.
           
            ÜLKEMİZ SAĞLIK HARCAMALARININ BOYUTU NE KADARDIR ?
            Gerçekten bu boyutu bilen bir kişi ya da kurum var mıdır, merak ediyoruz.
            Dile getirilen bütçe, genelde yalnızca Sağlık Bakanlığı bütçesi oluyor.
            Sağlık Bakanlığı’ nın 2010 bütçesi 13 milyar 942 milyon TL, yaklaşık 14 milyar TL olarak belirlenmiş durumda. Toplam 2010 bütçesi de 286.9 milyar TL. Sağlık Bakanlığı bütçesi, genel bütçenin %4.8’ ini oluşturuyor.
            Acaba sağlık harcamaları bundan mı ibaret?
            Kesinlikle hayır.
            SGK’ nın sağlık harcamaları 26 milyar TL’ nin üzerinde seyrediyor. Bu miktardan global bütçe adı altında 12.7 milyar TL’ yi Sağlık Bakanlığı’ na, 3.4 milyarı üniversitelere, 5.4 milyar TL’ yi de özel hastanelere ödüyor.
            Sağlık Bakanlığı harcamaları, genel bütçeden aldığı 14 milyar ve SGK’ dan aldığı 12.7 milyar TL ile, 26.7 milyar TL gibi devasa bir rakama ulaşıyor.
            Sadece Sağlık Bakanlığı bütçesi olan 14 milyar TL, SGK sağlık harcamaları olan 26 milyar TL’ yi topladığınızda, 40 milyar TL’ ye ulaşılıyor. Buna üniversitelerin, Kızılay’ ın, MSB’ nin, Emniyet’ in, diğer kuruluşların, kamu bankalarının, TBMM’ nin, İl Özel İdareleri’ nin ve diğer adını sayamadığımız kuruluşların sağlık harcamaları dahil değil.
            2008 yılı kamu sağlık harcamalarının toplam boyutu, 51 milyar TL olarak belirtilmekteydi.
            Bu miktarın şu anda 55-60 milyar TL arasında olduğu büyük ihtimaldir.
            Toplam bütçemizin 286 milyar TL olduğu göz önüne alınırsa, kamu sağlık harcamalarımızın gerçek boyutunun, genel bütçenin % 20’ si civarında olduğunu söylemek daha doğru bir yaklaşım olmaz mı ?
            Bizce, konuyu dar bir Sağlık Bakanlığı bütçesi olarak değil, tüm boyutlarıyla ele almakta yarar olacaktır.
            Ancak, öncelikle konu masa üzerine çıkarılmalı ve harcamaların gerçek boyutu saptanmalıdır.
            Veriler, sağlık harcamalarının devasa boyutlara ulaştığını, bunun da büyük kısmının kamu eliyle olduğunu göstermektedir.
 
            SAĞLIK BAKANLIĞI HARCAMALARI NE KADARDIR ?
            Sağlık Bakanlığı, genel bütçeden 14 milyar TL’ ye yakın destek almaktadır.
            SGK’ dan da 2010 yılı için 12.7 milyar TL civarında almaktadır.
            Sadece bunların toplamı 26.7 milyar TL’ yi buluyor.
            MSB bütçesi 16 milyar TL civarındadır. Bu haliyle Sağlık Bakanlığı harcamaları, MSB’ nin ve MEB’ nın neredeyse birbuçuk katına ulaşıyor.
            Ayrıca, MSB bütçesinin içinde, kendi sağlık harcamalarının da bulunduğunu belirtmek gerekir.
            Bu haliyle, Sağlık Bakanlığı harcamalarının, dev boyutlara ulaştığı ortadadır.
 
            NEREDEN NEREYE ?
            2002’ de Sağlık Bakanlığı bütçesinin 3 milyar TL olduğu belirtiliyor. Diğer kurumlardan aldıklarıyla, bu miktarın 4-5 milyar TL’ yi aşmadığını belirtmek gerekir.
            Bugün ise, 26-27 milyar TL harcama boyutuna ulaşmış durumdadır.
            2002’ den 2010’ a, en az 5 kat civarında bir artış görülüyor.
 
            Toplam sağlık harcamalarının da 10 milyar TL civarından 50 milyar TL üzerine çıktığını varsayabiliriz.
            Bilmem yanılıyor muyuz ?
           
            BU YÜK TAŞINABİLİR Mİ ?
            Taşınamayacağı kanısındayız.
            Türkiye, her yıl 50 milyar TL üzerinde borç faizi ödemektedir.
            SGK açıkları için 31.8 milyar TL ödüyor.
            Bütçe açığı iki yıl önce 5-6 milyar TL iken, 2009’ da 50 milyar TL’ nin üzerine çıkmış durumdadır.
            Sağlık harcamaları da 2002’ deki 10 milyar TL düzeyinden 50 Milyar TL üzerine yükselmiş durumdadır.
            Sağlık Bakanlığı bütçesi, kamu sağlık harcamalarını daha da artıran dev bütçelere doğru koşar adım gidiyor.
            Bu gidiş, dünyadaki gelişmelerle tezat oluşturmaktadır.
            Yunanistan iflas etmiş durumda. İspanya, Portekiz, İrlanda arkadan geliyor. İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya sıkıntılı. Almanya’ da sosyal güvenlik sistemleri iflas ediyor.
            Bu ülkelerin tümünde sağlık harcamalarında kısıntıya gidiliyor.
            Türkiye ise, sağlıkta kamu harcamalarını daha da artıracak adımlar içinde. Tüm harcamalar kamuya yükletilmek isteniyor. Tamgün vb. gibi anlamsız uygulamalarla yükler ağırlaştırılıyor.
           
            DURUMUN VEHAMETİ BİLİNİYOR MU ?
            Bilindiğinden kuşkuluyuz.
            Gerçekten, sağlık harcamalarının gerçek boyutunu bilen kişi ve kurumların varlığından kuşkuluyuz.
            Hangi kurum bu boyutu tüm gerçekliğiyle ve çıplaklığıyla ortaya koyacak ? Başbakanlık mı ? Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı mı ? SGK mı ? Maliye Bakanlığı mı ? Hangisi ?
            Ulusal sağlık politikasının oluşmasına ve bunun en sınırlı bütçeyle en etkili ve verimli biçimde organize edilmesine kim karar veriyor ? Ülkenin bütçesini sorumsuz ve savurgan biçimde çarçur edenleri engelleyecek bir kurum var mı ?
            Ortada bir yönetim ve koordinasyon boşluğu olduğu açık biçimde görülüyor.
            Bu belirsizlik, başıboşluk ve yanlış tercihler, Türkiye’ yi adım adım, kapatılamayacak bütçe açıklarına ve kamu finansmanının olanaksız hale gelmesine götürecektir.
            Yetkilileri, bir an önce konuyu masa üzerine taşımaya çağırıyoruz.
            Sağlık harcamalarının gerçek boyutları ortaya çıkarılmalıdır.
            Kamunun yükünü artıracak uygulamalar, onarılmaz sonuçlara götürebilir. Sorumsuz uygulamalara izin verilmemelidir.
            Diğer ülkelerdeki gelişmelerden ders alınmalıdır.
            Sağlıkta temel politikalar yeniden gözden geçirilmelidir. Popülizm mi, gerçekçi adımlar mı ?
            Geciktikçe bedelin boyutları büyüyor. Acı olan, bu bedeli gelecek nesillerin ödeyecek olmasıdır.
                                                                                                                     
          28-06-2010
                                                                                                                    Doç. Dr. Paşa Göktaş
 
 
Tel/Fax : 0216-348 26 12
GSM    : 532 243 84 74
e-mail   : [email protected]
web       : www.tiplab.org    
Yorumlar