23 Kasım 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul5°C
  • Bursa3°C
  • Antalya17°C
  • İzmir8°C
SAĞLIK ANSİKLOPEDİSİ

KEMOTERAPİ ALAN HASTALAR İÇİN GENEL BİLGİLER NEDİR ?

Kemoterapi, kanser tedavisinde kullanılan ve kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlayan ilaç tedavilerinin genel adıdır.

Kemoterapi Kanser Hücrelerini Nasıl Öldürür?

Kanser hücreleri, normal hücrelerden türeyen ama yapılarındaki bazı değişiklikler nedeniyle vücudun emirlerini dinlemez hale gelen hücrelerdir. Kemoterapi ilaçları, bu hücrelerin farklı özelliklerini kullanarak normal hücrelere mümkün olduğu kadar az zarar vererek kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar. Çoğu kez, değişik hedefleri olan birkaç kemoterapi ilacı birlikte verilerek kanser hücresinin birkaç cephede birden vurulması amaçlanır.

Kemoterapi Nasıl Uygulanır?

Kemoterapi ilaçları çoğu kez damardan serum gibi birkaç saatte verilir. Tedavi sonrası size bir ya da birkaç haftalık bir toparlanma süresi verilir ve ilaçlar önceden belirlenmiş bir takvime göre birkaç ay boyunca düzenli aralıklarla tekrarlanır. Hastaların büyük bir çoğunluğu tedavi için geldikleri birkaç saat dışında hastanede yatmak zorunda kalmaz ve bazı önemli değişikliklerle normal hayatınıza devam edebilirsiniz. Kemoterapi aldığınız aylar boyunca her tedaviden önce kan testleri yapılacak ve uzman doktorunuz ve hemşireniz tarafından da çok yakından izleneceksiniz.

Tedavi Ekibi Kimlerden Oluşur?

Tedavi ekibi kanser uzmanı doktorunuz (onkolog), uzman onkoloji hemşireniz ve sizden oluşur. Ekibin en önemli üyesi olduğunuzu unutmayınız ve tedavinizde aktif bir rol oynamaya çalışınız. Hastalığınız ve tedavisi konusunda soru sormaktan kaçınmayınız. Her türlü sorununuzu doktor ve hemşirenizle paylaşmaktan çekinmeyiniz. Onkoloğunuz ve onkoloji hemşireniz bu süreci sizin için kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapmaya, size ve ailenize sosyal ve psikolojik açıdan destek olmaya hazırdırlar. Doktorunuz ve onkoloji hemşirenizin telefon numaralarını mutlaka yanınızda taşıyınız. Hafta sonları ya da geceleri, acil durumlarda onlara her zaman cep telefonlarından ulaşabilirsiniz.

Onkoloji ekibi yakınlarınızın desteğinin sizin için öneminin bilincindedir. Bu nedenle doktor ve hemşirenizle görüşmeye geldiğinizde mümkün olduğunca yakınlarınızla beraber olunuz. Hem paylaşmak omuzlarınızdaki yükü hafifletecektir, hem de dört kulak iki kulaktan her zaman iyidir.

Kemoterapi Sırasında Neler Yiyebilirim?

Çok yağlı ve baharatlı ya da kuvvetli kokulu, soğan, sarımsak gibi yiyeceklerden uzak durunuz. Dışarıda yemek yerseniz, çiğ sebze, meyve ve salata yemeyiniz. Evde de bu gibi yiyecekleri ancak çok iyi yıkadıktan sonra tüketiniz. Kabuklu meyveleri tercihen soyulduktan sonra yiyiniz. Bol protein almanız vücudunuzun kendini tamir etmesi için önemlidir. Protein kaynağı olarak öncelikle balık, sonra tavuk, son olarak da kırmızı eti tercih ediniz. Ancak yeterli protein almanız önemli olduğu için, örneğin balık ve tavuk yiyemiyorsanız o zaman kırmızı etten kaçınmayınız. Diyetiniz dengeli olsun. Bol sebze ve meyve de bağırsak hareketlerinizin düzenli olması ve vitamin desteği için önemlidir. Bu konularda sorularınız varsa, hastanelerimizdeki diyetisyenlerimize başvurabilirsiniz. Tedavi sırasında ek vitamin ihtiyacınızı karşılamak için doktorunuzla konuşarak vitamin hapları alabilirsiniz. Ancak yüksek dozda E ya da C vitaminlerinden kaçınmanızı öneririz.

Kemoterapi Sırasında Destek Tedaviler Kullanabilir miyim?

*Kanser hastalarının umutla sarıldığı alternatif tedaviler arasında ısırgan otu, köpek balığı kıkırdağı, kaktüs suyu ve hatta kaplumbağa kanı bile bulunmaktadır. Alternatif tedaviler konusundaki soru işaretlerinden bazıları şunlar:

*Alternatif tedavilerin kanser tedavisindeki etkilerini objektif olarak belirleyen ve yararlılığı ispatlanmış standart tedavilerle kıyaslayan çalışmalar yok denecek kadar azdır.

*Tıpkı ilaçlar gibi alternatif tedavilerin de yan etkileri var ve aynı anda verilen kemoterapi ilaçlarının yan etkilerini de arttırmaları mümkün. Daha kötüsü, alternatif tedavi için kullanılan ürünlerin kemoterapi ilaçlarıyla etkileşimi konusunda çok az şey biliniyor

*Doğal olan her şey güvenli değil. Örneğin, en güvenli sayabileceğimiz ve birçok evde sıklıkla kullanılan papatya çayının düşüğe neden olabileceğini biliyor muydunuz?

*Alternatif tedaviler kemoterapi ile aynı anda uygulandığında kemoterapinin etkisini azaltabilir.

*Tüm bu nedenlerle, kemoterapiyle birlikte alternatif yöntemleri denemeye karar verirseniz bunu mutlaka onkoloji ekibiyle paylaşınız. Doktorunuz, siz riskleri anladığınız sürece seçimi size bırakacaktır.

Kemoterapi Sırasında Ne Gibi Yan Etkiler Yaşayabilirim?

Farklı kanserlerin tedavisi için çoğu kez farklı ilaçlar kullanılır. Hatta, aynı tip kanserlerin tedavisi için bile hastaların özelliklerine göre sıklıkla farklı ilaçlar kullanılır. Bu nedenle yan etkiler de birbirinden farklı olur. Aldığınız tedavinin yan etkileri konusunda en doğru bilgiyi onkoloji ekibinden alabilirsiniz. Burada sık yaşanan yan etkiler konusunda genel bilgi vereceğiz.

Yorgunluk

Kemoterapiyi izleyen hafta her zaman olduğundan daha kolay yorulabilirsiniz. Bu normaldir. Dinlenmenin vücudun kendisini tamir etmesi için bir çeşit ilaç olduğunu hatırlayarak bu yorgunluğa direnmeyiniz. İhtiyaç duyuyorsanız, daha geç kalkınız, öğleden sonraları biraz uyumaya çaba gösteriniz, bir iş yaparken dinlenme araları veriniz ve kısaca, vücudunuzun sesini dinlemeyi öğreniniz. Yeterince dinlendikten sonra aktif olmayı da bırakmayınız. Kendinizi çok yormadan düzenli günlük yürüyüşler yapınız. Fiziksel olarak aktif kalmak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Kendinizi önemli bir maçı kazanmak için kampa girmiş bir sporcu gibi görünüz. Düzenli yaşayınız.

Bulantı ve İştahsızlık

Bazı kemoterapi ilaçları verildikleri gün ve bazen tedaviden sonraki birkaç gün iştahsızlık ve bulantı yapabilir. Bu normaldir. Ayrıca tat duyunuz geçici olarak değişebilir ve yemekler alıştığınız gibi tatmayabilir. Bu bazen tedavi boyunca da sürebilir. Endişe etmeyiniz, tedavi sonunda her şey normale dönecektir.

Birkaç basit önlemle bu dönemi en az sorunla geçirebilirsiniz:

- Kemoterapiye aç olarak gelmeyiniz, ama midenizi çok doldurarak da gelmeyiniz.

- Baharatlı ve çok yağlı yemeklerden kaçınınız.

- Tedavi izleyen birkaç gün bulantınız olursa hafif yemeye devam ediniz. Birkaç gün normalden az yediğiniz için endişe etmeyiniz. Açığı sonra kaparsınız.

- Doktorunuz bulantı olabileceğini söylediyse kendinizi iyi hissetseniz de ilk birkaç gün ağır ve midenizi tıka basa dolduracak şekilde yemekten kaçınınız.

- Tedaviyi izleyen ilk birkaç gün en sevdiğiniz yemeklerden uzak durunuz. Bulantı varken yediğinizde bazen en sevdiğiniz yemeklerden bile uzun süre hoşlanmayabilirsiniz.

- Bulantıyla “savaşmayınız”. Size verilen ilaçları bulantının daha ilk işaretinde, o an kendinizi çok da kötü hissetmeseniz bile kullanmaya başlayınız. Bulantı iyice yerleşmeden önünü kesmek çoğu kez çok daha kolay olur.

Ateş

Birçok kemoterapi ilacı vücudunuzda mikroplarla savaşmakla sorumlu savaşçı kan hücrelerinin sayısını geçici olarak azaltır. Akyuvar, ya da lökosit denilen bu hücrelerin sayısı azaldığında mikroplara karşı savunmanız azalabilir. Eğer aldığınız ilaçlar bu gruptaysa doktorunuz sizi uyaracaktır. Kemoterapi yüzünden ölümler çoğu kez bu uyarılara uyulmadığında olduğu için aşağıdaki konulara özen göstermeniz çok önemlidir:


*Evinizde mutlaka bir termometre bulundurunuz ve üşüme ya da titremeniz olursa, kendinizi sıcak ya da hasta hissederseniz ateşinizi ölçünüz.

*Ateşiniz 38 derece ve üzerinde olursa mutlaka doktorunuzu arayınız. O anda kendinizi iyi hissediyor olsanız da, sabaha karşı ya da gece yarısı bile olsa beklemeyiniz, mutlaka arayınız. Savunma hücrelerinizin sayısı düşük olduğundan hastalık alıştığınızdan çok daha hızlı ilerleyebilir ve damardan verilecek antibiyotiklerle hastalığa erken müdahale etmek hayati önem taşıyabilir. Kemoterapi sırasında ateş aslında çok sık olmaz. Ateşiniz olduğunda da her zaman ciddi bir hastalık gelişmek üzere olmayabilir ama bunun ayrımına önceden varmak mümkün olmadığı için ateşi ciddiye almak gerekir.

*Tedavi sırasında doktorunuzun izni olmadan ateşi düşürebilecek ağrı kesiciler almayınız. Ateş gelişmekte olan bir hastalık için çoğu kez ilk uyarı görevi gördüğü için ateşi düşüren ilaçlar alırsanız bu erken uyarı maskelenebilir. Bu tip ilaçlar arasında minoset, parol, aspirin, apranax, ya da voltaren gibi ilaçlar sıralanabilir. Bu listeye daha birçok ilaç eklenebileceği için en doğru kural doktorunuza danışmadan ilaç kullanmamaktır.

*Kemoterapi aldığınız aylar boyunca hasta olduğunuzu bildiğiniz kişilerden uzak durunuz. Örneğin eşiniz hastaysa, iyileşene kadar mümkünse yataklarınızı ayırınız. Küçük çocuklar kreş veya okulda sık sık hastalık kapabilirler. Bu nedenle öpmek ya da kucaklamak gibi çok yakın temastan kaçınınız. Sizi ziyarete gelenleri öperek karşılama alışkanlığına da son veriniz.

*Hastalıklar çoğu kez hasta bir kişinin dokunduğu kapı tokmağı gibi yüzeylere dokunduktan sonra elinizi ağzınıza, ya da burnunuza veya gözlerinize sürdüğünüz zaman kapılır. Bundan kaçınınız ve yemek yemeden önce mutlaka ellerinizi yıkayınız.

*Kendinizi dış dünyadan izole etmenize, ya da maske kullanmanıza doktorunuz tarafından özellikle istenmediği sürece gerek yoktur. Ancak belediye otobüsü gibi çok kalabalık ortamlara girmekten kaçınınız.

*Ev ortamında bulunan küçük çocukların aşı olmaları sizin için genellikle sorun yaratmaz. Ancak ağızdan verilen polio (çocuk felci) aşısı tedavi sırasında yapılırsa 1 ay aynı ev ortamında bulunmamak gerekir.

Saç Dökülmesi

Her kemoterapi ilacı saçları dökmez. Saç dökülmesi bekleniyorsa doktorunuz bunu size söyleyecektir. Tedaviye bağlı saç dökülmesi genellikle 3. haftadan sonra başlar ve saçlar, kimi zaman eskisinden de gür olarak tedavi sonlandıktan 1 ay kadar sonra yeniden çıkmaya başlar.

Dökülme başladığında saçlarınızı çok kısa kestirmek ve bu sizin için önemliyse hiç beklemeden peruk gibi kozmetik önlemler almak moralinize iyi gelecektir. Birçok hasta için bekleyip saçlarının yavaş yavaş seyreldiğini görmek çok daha moral bozucu olur. Peruk kullanma kararı verirseniz çoğu kez kendi saçınıza benzeyen bir peruk seçmeniz doğal hissetmenizi sağlar. Bandana, eşarp ya da bere gibi seçenekleri de yine daha başlangıçta düşünmenizi öneririz. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’nde kanser hastalarının tüm kozmetik ihtiyaçlarını karşılamak için bir satış ve bilgilendirme noktası mevcuttur.

Saçlarınız dökülmüyorsa bile, saç bakımını yaparken besleyici şampuanları tercih edip, kuruturken nazik olmaya ve geniş dişli bir tarak ya da yumuşak bir fırça kullanmaya çalışınız. Boya, sprey, jöle gibi ürünlerden uzak durunuz ve saç kurutma makinesi kullanmayınız.

Ağızda Küçük Yaralar

Aldığınız ilaçlar böyle bir yan etkiye yol açıyorsa doktorunuz önceden size söyleyecektir. Tedaviye bağlı ağızda çıkabilecek küçük ülserleri önlemenin ya da azaltmanın en iyi yolu her yemekten sonra karbonatlı suyla ağzınızı çalkalayıp tükürmektir. Bunun için bir çay bardağı suya bir çay kaşığı karbonat atıp karıştırınız ve bu karışımı kullanarak 30 saniye ağzınızı çalkalayınız. Ayrıca yumuşak bir diş fırçası kullanınız ve diş ipi kullanma alışkanlığınız varsa tedavi boyunca kullanmayınız. Ağzınızın hassas olduğu dönemlerde sert, ya da çok sıcak yiyeceklerden uzak durunuz.

Hemoroid (Basur Memesi)

Daha önceden hemoroid probleminiz varsa kemoterapi sırasında buna bağlı şikayetleriniz artabilir. Bunu önlemek, kötüleştikten sonra tedavi etmekten çok daha kolaydır. Tuvalete düzenli çıkmak esastır. Bazen verilen ilaçlara bağlı kabızlık gelişebilir. Eğer bu olursa, doktorunuzdan daha rahat çıkabilmeniz için bir ilaç isteyiniz. Ayrıca birçok sebze ve kuru fasulye ya da nohut gibi yiyecekler içerdikleri yüksek lif oranlarıyla düzenli çıkmanızı kolaylaştırır. Ayrıca kayısı ya da elma gibi meyveler de bağırsak hareketlerini kolaylaştırabilirler.

İshal

Bazı kemoterapi ilaçları ishal yapabilir. Doktorunuz size bu konuda önceden bilgi verecektir. İshal olursanız önleyici ilaçları kullanmak bazı durumlarda gerekebilir ancak bazı durumlardaysa bu istenmeyebilir. Bu nedenle doktorunuza danışmadan ilaç almayınız. İshal sırasında ağızdan bol sıvı almanız ve kaybettiğinizi sıvıyı telafi etmeniz çok önemlidir. İshal şiddetliyse, örneğin günde 6-7 kez ve bol miktarda çıkıyorsanız, hele de bulantı yüzünden ağızdan yeterince sıvı alamıyorsanız vücudunuz susuz kalabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuza haber veriniz.

Kanama

Kanama bazı kemoterapi ilaçlarının çok nadir rastlanan bir yan etkisidir. Kanınızın pıhtılaşmasını sağlayan ve trombosit adı verilen hücrelerin geçici olarak kemoterapi yüzünden azalması buna sebep olabilir. Bu problem oldukça nadir görülse de aşağıdaki sorunları yaşarsanız mutlaka doktorunuza haber veriniz:

*Bir yerinizi kestiğinizde kanama durmuyorsa,
*Diş etleriniz fırçaladıktan sonra uzun süre kanıyorsa,
*Çarpma ya da iğne olma gibi nedenler olmaksızın vücudunuzda birçok yerde morluklar çıkıyorsa,
*Katranı andıran simsiyah ve cıvık dışkınız oluyorsa,
*Kustuğunuz zaman çıkan şey kahve telvesini andırıyorsa.

Diğer Yan Etkiler

Verilen ilaçlara bağlı olarak ellerde ve ayaklarda keçelenme ya da uyuşma, güneşe karşı hassasiyet, ciltte kuruluk, gözlerde yanma ve benzeri birçok yan etki görülebilir. Yan etkiler konusunda daha ayrıntılı bilgiyi aldığınız kemoterapi ilaçları için hazırlanmış ve web sitemizde de bulabileceğiniz kaynaklarda bulabilirsiniz. Burada belirtilmeyen ya da beklenmedik bir şikayetiniz olursa yapılacak en doğru şey, gecikmeden doktorunuza danışmaktır. Çoğu kez ufak bir sorun önceden bilinirse ciddi bir problem haline gelmeden çözülebilir.

Onkoloji Ekibine Acil Olarak Başvurmam Gereken Durumlar Nelerdir?
*Ateşin 38 derece üstüne çıkması,
*Vücudun herhangi bir yerinde kanama olması:
*Yeni burun kanaması
*Ciltte oluşan morluklar
*İdrarda kan
*Diş etlerinde aşırı kanama
*Vajinal adet dışı kanama
*Dışkıda kırmızı kan, veya dışkının katran gibi siyah olması
*Kusmada kahve telvesi gibi veya kırmızı kanama olması
*Öksürürken aşırı miktarda kan gelmesi
*Kemoterapi alınan damar çevresinde oluşan ağrı ve kızarıklık,
*Özellikle daha yaşlı hastalarda kola yayılan basınç tarzında göğüs ağrısı olması,
*3 günden fazla süren dışkı ve gaz çıkaramama,
*Yemek yemeyi ve özellikle sıvı alımını engelleyen ağız yaraları ve yutma güçlüğü olması,
*Vücutta döküntüler oluşması,
*Ani olarak gelişen uyuşma, çift görme problemleri ve hareket bozukluğu, bilinç kaybı.