23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya10°C
  • İzmir10°C

ZAYIFLAMA TUTKUSU, GENÇLERİN KALP RİTMİNİ BOZUYOR!

Kalbin normalden hızlı, yavaş ya da düzensiz çalışması olan ritim bozuklukları artık sadece ileri yaşlarda değil, 20’li yaşlardan itibaren de sıkça görülüyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise zayıflama tutkusu.

Zayıflama tutkusu, gençlerin kalp ritmini bozuyor!

05 Ekim 2012 Cuma 11:52

Gelişigüzel aldıkları bitkisel ürünler ve bilinçsizce yaptıkları sporla zayıflamak isteyen gençler de artık kalp hastalıkları tehdidi altındalar. Üstelik ritim bozukluğu ani ölümlere bile neden olabiliyor!

 

Bir makine gibi çalışan kalbimiz istirahatte ortalama 60-100 arasında atıyor. Kalp atımının bu rakamların altında veya üstünde olması ya da düzensiz çalışması ‘aritmi’, bir başka deyişle ‘ritim bozukluğu’ olarak nitelendiriliyor. Kalbin atım sayısının 60’ın altında olması ‘brakardi’, 100’ün üzerinde olması ise ‘taşikardi’ olarak nitelendiriliyor. Ritim bozuklukları ileri yaş hastalığı olarak görülse de, son yıllarda 20’li yaşlarda da sıkça ortaya çıkıyor. Aile Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener, ritim bozukluğunun artık gençleri daha fazla tehdit etmesinin en önemli nedeninin ise zayıflamak uğruna gelişigüzel alınan bitkisel ürünler ve bilinçsizce yapılan spor olduğuna dikkat çekerek, “Bitkisel ürünlerin içerikleri tam olarak bilinmemekle birlikte, özellikle zayıflama amaçlı kullanılanların ritim bozukluğuna sebep oldukları biliniyor. Eğer hastanın kansızlık, guatr, akciğer hastalıkları, yüksek tansiyon veya kalp kapak hastalığı varsa bu durumda ritim bozukluğu oluşabiliyor. Aynı zamanda bilinçsizce yapılan spor da kalp ritmini bozabiliyor. Ritim bozuklukları ani ölümlere yol açabileceği için en basit bir kalp çarpıntısında doktora başvurmak yaşamsal önem taşıyor.” uyarısında bulunuyor. 

 

Bitkisel ürünler ve kontrolsüz spor tehlikeli

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener, gençlerde alkol tüketiminin ve kilo vermek için bitkisel ilaç kullanımının çok daha fazla olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:  ”Aşırı alkol tüketiminin yanı sıra uyku düzensizliği sorunu olan gençler kontrolsüz spor da yapınca en tehlikeli ölümcül ritim bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca kilo vermek isteyen gençler sporla birlikte bitkisel ilaçlara başvurunca da ölümcül ritim bozukluğu gelişebiliyor. Bu nedenle özellikle spora ara vermiş gençlerin spora yeniden başlamadan önce mutlaka kardiyoloji kontrolünden geçmesi gerekiyor”

 

Ciddi bir hastalığın işareti de olabiliyor

Ritim bozukluklarının oluşma sebepleri kalp ve kalp dışı hastalıklarına bağlı olarak 2’ye ayrılıyor. Kalp hastalıklarına bağlı ritim bozukluklarının en sık sebepleri damar tıkanıklıkları ve kalp kapak hastalıkları. Kalp dışı sebepler arasında ise guatr, kansızlık, akciğer hastalıkları ve ilaç kullanımı gibi nedenler yer alıyor. Ayrıca alkol tüketimi de ritim bozukluklarına yol açabiliyor. Alkol alım miktarı ne kadar fazla ise ritim bozukluğu riski de o kadar artıyor. Ritim bozukluğuna neden olan bir başka etken ise çay ve kahve tüketmek. Bazen sadece çay ve kahveyi kesmek, ritim bozukluğunu tedavi etmeye yetebiliyor.

 

Ani ölümlere yol açabiliyor!

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener, ritim bozukluklarının bazen çok masum bir durum olmakla birlikte, bazen de ölümcül olabileceğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor:  “Bu yüzden ritim bozukluklarının ciddiyetinin kardiyoloji uzmanı tarafından mutlaka ayırt edilmeleri gerekiyor. Örneğin bazı ritim bozuklukları nedeniyle kalpte pıhtı oluşabiliyor ve bu pıhtı beyin ile diğer organlara atabiliyor. Bunun sonucunda felç veya kangren gibi çok ciddi tablolar oluşabiliyor. Kalbin uzun süreli yüksek hızda atması da kalp yetersizliğine sebep olabiliyor. Bunların yanı sıra kalp bir anda 500-600 atımla çarpmaya başladığında veya ani duraklamaya girdiğinde durabiliyor ve ani ölüme yol açabiliyor.”

 

Bu belirtiler ihmale gelmez

Aslında tüm ritim bozukluklarında mutlaka kardiyolojik muayeneden geçmek gerekiyor. Ancak ritim bozuklukları bayılmalar, geçici görme kaybı, baş dönmesi, kalbin yerinden çıkacakmış hissi gibi yakınmalarla birlikte seyrediyorsa, bu çok tehlikeli bir duruma işaret ediyor. Dolayısıyla özellikle bu tür yakınmalarda zaman kaybetmeden mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurmak yaşamsal önem taşıyor.  Ancak bazen ritim bozukluğu olan hastalar hiç bir şey de hissetmeyebiliyor.

 

Kimler risk altında?

·         İlerleyen yaştakiler,

·         Ailesinde ritim bozukluğu olanlar,

·         Kalp damar tıkanıklığı olanlar,

·         Kalp kapak hastalığı olanlar,

·         Guatr sorunu olanlar,

·         Kansızlık sorunu olanlar,

·         Kadınlar,

·         Aşırı uyarıcı ilaç alımı veya çay, kahve tüketimi,

·         Sık ve fazla miktarda alkol tüketenler risk altındalar.

 

Tedavisi mümkün olan bir hastalık

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener, ritim bozukluklarının tedavisinin hastaya özel uygulandığını belirterek hangi yöntemlere başvurulduğunu şöyle anlatıyor: "Hızlı çalışan bir kalpte ritim bozukluğunun tedavisi ritim düzenleyen ilaçlarla yapılabiliyor. Bazı ritim bozuklukları ise kateter ablasyon, yani kalpte ritim bozukluğu oluşturan bölgeyi yakma işlemi ile tedavi edilebiliyor. Eğer hastanın ritmi çok yavaşsa bu durumda tek çözüm kalp pili olabiliyor. Ritim bozukluğu olan hastalarda bunun 2. kez olma riski ilk kez olma ihtimalinden daha yüksek. Yani bu demek oluyor ki her ritim bozukluğu bir sonraki ritim bozukluğunu tetikleyecek. Dolayısıyla bir kısırdöngü oluşacak ve bu ritim bozuklukları daha da sıklaşıp ciddileşecek. Bu yüzden ritim bozukluğu olan hastalarda bu durumu bir an önce teşhis etmek ve düzeltmekte fayda var.  Bu kısırdöngü ilaçlarla veya altta yatan sebebi düzelterek kırılabiliyor."

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA