YILDA BİN 500 YABANCI DİYALİZ HASTASI TATİL VE DİYALİZ İÇİN GELİYOR

Türkiye’nin sağlık alanında verdiği kaliteli hizmet, yabancı hastaları da cezbediyor. Türk Böbrek Vakfı’nın organizasyonuyla yılda bin 500 civarında yabancı diyaliz hastası bir yandan tatil yaparken bir yandan da tedavilerine devam ediyor.

Akşam'dan Türkan Yılmazer'in yazısına göre, Turistler, ağırlıklı olarak Marmara, İç Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinin tatil yörelerindeki 150’nin üzerinde diyaliz merkezini tercih ediyor.

İnternet üzerinden ‘Global Dialysis’ ağı yardımıyla yabancı diyaliz hastaları için organizasyon yapabildiklerini söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk bu çalışmalarını ve Türkiye’nin neden ilk tercihler arasında yer aldığını şöyle anlattı: Birçok ülkeden çok sayıda diyaliz merkezini bünyesinde barındıran Global Dialysis sitesinin üyesiyiz. Yurtdışından Türkiye’ye gelmeyi düşünen hastalar, bu ağ üzerinden Türk Böbrek Vakfı’na ulaşarak kalacakları yer ve tedavilerini sürdürecekleri diyaliz merkezi hakkında yardım alıyor. En geç iki hafta önceden iletişime geçmeleri halinde, tatil yapacakları yeri belirten hastalar için o bölgedeki diyaliz merkezinden uygun tarihlere randevularını alıyoruz.

SERVİS İMKANI BİLE VAR

Turistlerin konakladıkları yerle diyaliz merkezi arasında servis imkanı da sağlandığı için hasta memnuniyeti de artıyor. İstanbul’a gelmek isteyen hastalar ise çoğunlukla Sultanahmet ve Taksim gibi merkezleri, turistik yerleri tercih ediyor.

Hastalarımızın çoğunluğu Avrupa ülkelerinden. Ancak ABD ve Afrika’dan da Türkiye’yi tercih eden diyaliz hastaları var.

NASIL BAŞVURUYORLAR

• Hasta, Türk Böbrek Vakfı’nın hazırladığı formları tedavisini yürüten doktora doldurtuyor. 
• Formlarda hastanın tedavisine ilişkin öyküsü, güncel kan tahlilleri, diğer tetkiklerinin sonuçları, kullandığı ilaçlar ve dozları ile belirtilmesi gereken diğer ayrıntılar yer alıyor.
• Hastanın tedavisini karşılayacak sigortası veya ülkesinde sosyal güvenlik kurumu varsa, o kurumla da yazışmalar yapılıyor.
• Ardından da randevular alınıyor.

Türkan Yılmazer / Akşam