26 Kasım 2024
  • Ankara-1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa6°C
  • Antalya8°C
  • İzmir6°C

YENİ DOĞAN BEBEĞE 12 SAAT ANESTEZİ MÜMKÜN

Prof. Dr. Kaya: "Yeni doğmuş bebeğe bile 12 saat anestezi verebiliyor ve sağlıklı bir şekilde ameliyattan çıkartabiliyoruz. Çocuklarımızı sıfır ağrı ile ameliyattan çıkartabiliyoruz"

Yeni doğan bebeğe 12 saat anestezi mümkün

27 Ekim 2014 Pazartesi 13:47

Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği (TARK) 2. Başkanı Prof. Dr. Güner Kaya, bebek ve çocukların anestezi açısından riskli grupta yer almasına karşın, doğru doz uygulaması ile güvenliğin sağlanabildiğini belirterek, "Yeni doğmuş bebeğe bile 12 saat anestezi verebiliyor ve sağlıklı bir şekilde ameliyattan çıkartabiliyoruz" dedi.

Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği (TARK) tarafından düzenlenen 48. Ulusal Kongre, Congresium'da düzenlendi.

Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan Alkış, basın toplantısında yaptığı açıklamada, anesteziyoloji alanının anestezi, yoğun bakım, acil tıp ve ağrı tedavisinde hastanın ameliyat sürecindeki kalite ve güvenliğin sağlanması ile sorumlu olduğunu söyledi.

Her yıl dünya genelinde 230 milyon hastaya büyük cerrahi girişim için anestezi uygulandığını belirten Alkış, "Bu cerrahi işlemlerle ilişkili olarak 7 milyon kişide ciddi komplikasyon gelişmekte ve 200 bini Avrupa'da olmak üzere yılda bir milyon insan hayatını kaybetmektedir" dedi.

Alkış, anesteziyolojinin özellikle hasta güvenliğinin geliştirilmesinde ve gerçekleştirilmesinde sorumluluk almada çok önemli bir rol üstlendiğini vurgulayarak, bu kapsamda Helsinki Zirvesi'nde alınan karaların kabul edildiğini kaydetti.

Dernek Gelecek Başkanı Prof. Dr. Hülya Bilgin de anestezi uygulamaları hakkında bilgi verdi. Bilgin, bel, sırt ve boyun bölgelerine uygulanan epidural anestezinin ameliyat sonrası ağrı kontrolünde de kullanıldığını belirtti. Bilgin, bilincin ve duyu fonksiyonlarının damardan veya solunum yoluyla verilen ilaçlar yardımıyla ortadan kalkması ile yapılan genel anestezinin genellikle geniş sahayı kapsayan operasyonlar ile beyin, karın ve kalp ameliyatlarında uygulandığını bildirdi.

Hastanın şuurunun açık olduğu, ancak ağrı hissetmediği bölgesel anestezinin de fıtık, apandisit, doğum, sezaryen ile ortopedi ameliyatlarında sıkça yararlanıldığını dile getiren Bilgin, cilt kesisine dikiş atmak gibi basit işlemlerde de lokal anestezinin uygulandığını söyledi.

Bilgin, vücuda verilen her ilacın bir zehir olduğuna, bu nedenle doz ayarlamasının hayati önem taşıdığına dikkati çekerek, bu noktada anestezi uzmanlarına büyük sorumluluk düştüğünü bildirdi.

Özellikle yaşlı ya da özel sağlık durumları bulunan hastalara yüksek doz anestezi yapılması gerektiğini ifade eden Bilgin, özellikle son yıllarda beyin ameliyatlarında hasta ile konuşularak ameliyatların yapıldığını belirtti. Bilgin, hastanın sağlık durumuna göre belirlenecek teknikler ile hasta güvenliği korunarak uygulamaların yapıldığının altını çizdi.

-Yeni doğana 12 saat anestezi mümkün

Dernek 2. Başkanı Prof. Dr. Güner Kaya, bebek ve çocuklara yapılan anestezi uygulamasının da riskli olduğuna işaret ederek, "Anestezi çok güvenli olmakla birlikte düzensiz kalp ritmleri, solunum problemleri, alerjik reaksiyonlar gibi durumlarda çocuklarda komplikasyonlara neden olabilir" diye konuştu.

Anne ve babaların, çocuklarının ameliyatı öncesinde anestezi uzmanı ile görüşmesinin endişenin ortadan kalkması için görüşmesi tavsiyesinde bulunan Kaya, çocuğun genel sağlık durumuna uygun yapılan doz ile operasyonların başarılı geçtiğini bildirdi. Kaya, "Yeni doğmuş bebeğe bile 12 saat anestezi verebiliyor ve sağlıklı bir şekilde ameliyattan çıkartabiliyoruz. Çocuklarımızı, sıfır ağrı ile ameliyattan çıkartabiliyoruz" dedi.

-Anestezi uygulaması ile ağrı tedavisi

Dernek üyesi Prof. Dr. Ömer Kurtipek de anestezinin en çok kullanıldığı alanlardan birinin ağrı tedavisi olduğunu, bunun dışında yoğun bakım hastalarında tedavisinde de etkin rol aldığını bildirdi.

İyi bir yoğun bakım tedavisi ile hastanın yaşam süresinin arttığına ve yeniden sağlıklarına kavuşabilme imkanına kavuşabildiğine işaret eden Kurtipek, destek ihtiyacı olmayan ama genel durumu her an bozulabilecek kritik hastaların yakın gözetim altında tutulduğunu söyledi.

Yorumlar
SON DAKİKA