25 Kasım 2024
  • Ankara-1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa3°C
  • Antalya7°C
  • İzmir7°C

YAŞAMAK İÇİN KALP VE BÖBREK LAZIM O, ÖLÜME İNATLA DİRENİYOR...

''Yaşamak, hayata sıkı sıkıya tutunmak/Asla umudunu yitirmemek/Belki zor ama/İnadına yaşayacağım denmeli her şeye rağmen'' diyor Can Yücel,..

Yaşamak için kalp ve böbrek lazım O, ölüme inatla direniyor...

04 Ocak 2011 Salı 13:40

''Yaşamak, hayata sıkı sıkıya tutunmak/Asla umudunu yitirmemek/Belki zor ama/İnadına yaşayacağım denmeli her şeye rağmen'' diyor Can Yücel, 27 yıldır kalp ve böbrek yetmezliği nedeniyle ölüme direnen ''Umut'' gibi...

Kalp ve böbrek nakli için sıra bekleyen E.A, yaşama daha sıkı tutunabilmek için kendisine ''Umut'' olarak hitap edilmesini istiyor.

Yaşıtları ilkokula giderken, alfabeyi öğrenmenin heyecanını duyarak okuma bayramına hazırlanırken, ''Umut'' henüz daha 7 yaşındayken tanıştı, uzun yıllar sürecek hastane serüveniyle...

Çeşitli organlarda tekrarlayan, iltihaplanmaya yol açan ve ırsı bir hastalık olan genetik geçişli ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) tanısı konulan ve o günden bu yana ölümü baş kaldıran Umut, cebinde şeker yerine ilaç taşıyarak 30 yaşına geldi.

Tanı konulana kadar çok sayıda cerrahi operasyon geçiren Umut, 2004 yılında PAN teşhisiyle ameliyata alınarak, normalden çok küçük olan sol böbreğinin yüzde 25'ini kaybetti. Yaklaşık bir yıl istirahati uygun görüldü. PAN tanısından sonra yüksek tansiyon, kronik böbrek yetmezliği görülen Umut'un, kalp semptomlarında da bozukluklar meydana geldi. Üç ayda bir periyodik olarak Nefroloji kontrolüne giren, ancak 2009 yılının sonlarında aşırı kilo kaybı, güçten düşme, halsizlik, iştahsızlık ve geçirdiği yoğun kramplar sonucu acile kaldırılan Umut, uzun süre hastanede yattı. Umut, kronik böbrek yetmezliği tanısı aldı ve artık yaşamının önemli bir bölümünü diyalize bağlı olarak geçiriyor.

-''UMUT'' İÇİN ÖNCE KALP, ARDINDAN BÖBREK NAKLİ GEREKİYOR-
Haftada 3 gün 4'er saat ''hemodiyaliz'' tedavisi gören Umut, kalp semptomlarındaki bozukluktan dolayı Haziran 2010'da gerçekleşen anjiyo sonucunda, kalp nakli yapılması gerçeğiyle yüzleşti.

Canlı donör bulunamadığı için kadavradan beklenen böbrek nakli ameliyatı için uygulanacak narkozu, mevcut kalbi kaldıramayacak olan Umut için, öncelik kalp nakline verildi.

Umut, 23 yıllık mücadelesini ''yaşam''ın kazanabilmesi için ilk olarak kalp, ardından böbrek nakli için sıra bekliyor. Ancak yıllardır yorulmuş bedeni, her iki nakil için de daha fazla bekleyemeyeceğinin sinyalini veriyor. Umut'un kalbi, her geçen gün zayıflıyor, ama her an bir mucizenin kendi kapısını çalmasını bekliyor.

-''BİRGÜN O HABER GELECEK. BEKLİYORUM...''-
Hastalıkla dolu, yorucu bir mücadeleye eğitimle tutunan ve kendini geliştirebilmek için önce 2 yıllık Hacettepe Üniversitesi Muhasebe Bölümü'ne giren ve ardından 4 yıllık İşletme Fakültesi'ne geçiş yapan Umut, hastalığı nedeniyle işini yapamadığından malulen emekli oldu.

Umut, gelecekte her sağlıklı kişi gibi kendi işini yapmayı ve desteğini esirgemeyen eşi (S.A) ile daha mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmeyi istiyor. Umut, ''Bunlar çok zor süreçler. Güçlü ve inançlı kalmaya çalışıyorum. Güzel günlerin gelmesini bekliyorum, birgün o haber gelecek. Ben bekliyorum...'' dedi.

-''İYİ BAKILMIŞ BİR KALBE DE İHTİYACIMIZ VAR''-
Umut'un eşi S.A da stres ve sinir bozukluğundan dolayı zaman zaman isyan boyutuna geldiklerini, ama ''umut'' etmekten asla vazgeçmediklerini ve ölüme direndiklerini, direneceklerini ifade ederek, ''Organ bağışına lütfen kayıtsız kalmayın. Bir organın, bir hayat olduğunu unutmayın'' çağrısında bulundu.

S.A, duygularını şöyle ifade etti:
''Biz hala bekliyoruz. Bu sefer geçen senelerden biraz daha fazla beklentilerimiz. Sadece böbrek değil, iyi bakılmış bir kalbe de ihtiyacımız var. Herkes duysun, bilsin, inansın. Organ bağışı hayat bağışıdır. Beklenti sonsuz ama umutlu. Her an duayla ve sabırla geçiyor. Her telefon, her haber heyecanlandırıyor. Çünkü, biz daha çok genciz. Biz de milyonlarca hasta gibi yaşamımızı bekliyoruz, sessiz çığlıklarla...Uykusuz gecelerle...Ağrılarla ve gözyaşlarıyla... Lütfen, ölümden sonra organlarınızı ihtiyacı olan bir hastanın kullanmasına izin verin. Bırakın toprak üzerinde bir parçanız kalsın ve bir insana hayat versin.''

Organ bağışı konusunda farkındalığın da artırılması gerektiğini dile getiren S.A, ''Neden Sağlık Bakanlığı listesini gizli tutuyor? Neden, kişiler hangi sırada olduklarını bilmiyor? Neden her hastaneye tek organ gönderiliyor? Neden, 'biz kalp ve böbrek bekliyoruz ve aynı narkozda iki ameliyatın yapılabileceği belirtilirken, 'Bakanlık aynı kişiye 2 organ göndermez' diyorlar? Neden, bu kişiler yoğun bakıma kaldırıldıklarında 'aciliyet' oluşturuluyor?'' sorularının yanıtlanmasını istiyor.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA