YALNIZLIK ANTİDEPRESAN KULLANMAYA İTİYOR
Psikiyatrist Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, yalnızlığın antidepresan kullanmaya ittiğini söyledi.
25 Haziran 2018 Pazartesi 11:09
İlaçlar arasında en çok tartışılan grubun antidepresanlar olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, "Halk arasında tüm psikiyatri ilaçlarına antidepresan denir. Antidepresan ilaçlar ilk olarak depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar olarak kullanılmaya başlandı. Bugün pek çok psikiyatrik bozuklukta bu ilaçlar kullanılmaktadır. Depresyon, kaygı bozukluğu, takıntı hastalığı, panik bozukluk, sosyal fobi, uyku sorunları ve bunlar gibi birçok psikiyatrik durumda psikiyatri hekimlerince hastalara önerilmektedir. Esasen bu ilaçlar, tansiyon ilaçları ve şeker ilaçlarından pek de farklı değillerdir. Bu ilaçlarla ilgili en önemli bilgi, tanıdık önerisiyle kullanılmaması gerekliliğidir. Bazı kişiler arada sırada bir tane içerek iyileştiklerini düşünmektedirler. Bu tamamen yanılgıdır. Bu tip ilaçlar orta ve uzun vadede faydalı olmaktadır. Hatta en kısa kullanımı altı ay diyebiliriz" dedi.
Antidepresan ilaçların oldukça yaygın kullanıldığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Üney, "Pek çok ülkede benzer şekildedir. Antidepresan ilaçlar diğer ilaçlar gibi yan etki yapabilmektedir. Yan etki oluştuğunda kişiler, kendilerine ilaç yazan hekime başvurarak ondan yardım istemelidirler. Psikiyatrik tedavilerin en önemli kısmı işbirliğidir. Dolayısıyla sorun olduğunda hekimle işbirliği yapmak gerekir" ifadelerini kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Üney, doktorlarca antidepresan ilaçların sıkça yazılmasının 10 nedeni ise şöyle açıkladı: "Günümüz şartlarının zorluğu: Bundan elli yıl öncesinde hayat şartları bugünküne nazaran daha kolaydı. İnsanlar daha erken işten çıkmaktaydılar. Yollarda daha az zaman geçirmekteydiler. Güvenlikle ilgili sorunları bu kadar yoğun değildi. Bu durum sadece bizim için değil tüm dünya için böyleydi. Şartların zorluğunun artması, bu durumla baş etme zorluğunu artırdı. Kişilerin psikolojik sorunları daha fazla arttı.
İnsanların birbirine destek verememesi: Ne yazık ki günümüzde insanların gerek ulaşım imkanları gerekse bunun için gereken sürenin artışı birbirlerine destek vermelerini azaltmıştır. Ailelerin çocuklarına destek vermesi zorlaşmış, arkadaşlık ve dostluk ilişkileri azalmıştır. Dolayısıyla kişiler sorunlarla tek başlarına mücadele etmek durumunda kalmaktadır. Bu da kişiyi depresyona sürükleyebilmektedir.
Daha fazla uyarana maruz kalınması: Artık hayatımıza birçok yeni kavram girdi. Haberlere ulaşım, sosyal medya, bilgisayar oyunları, elektronik alışveriş, internetten kumar oynama gibi. Bunlar bizim hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, her an her şeyden haberdar olmak bizi yormaya başladı. Sürekli bilgi akışı, yüz yüze görüşmeden, insanlarla temas etmeden yaşam arttı. Yeniliklere yetişmek, hayatımızı kolaylaştırmak yerine zorlaştırdı. Bu da strese neden olmaya başladı ve kişilerin depresyona yatkınlığını artırdı.
Yalnızlık: Yaşam koşulları, çalışma şartlarının yoğunluğu kişileri yalnızlaştırdı. Günün stresinden dolayı insanlar birbirleriyle görüşmez oldu. Kapı komşumuzu bile tanımıyoruz. Bütün sıkıntılarımızla tek başımıza baş etmek durumunda kalıyoruz. Bu da genel olarak insanları ruhsal olarak yormaya başladı. Boşanmaların artması: Kadın ve erkeğin birbirine tahammülü azaldı ve boşanmalar arttı. Oysaki boşanma sonrası yaşamla baş etmek evliyken oluğundan daha zordur. Çünkü kişinin sorumlulukları değişmemektedir. Yalnız kalmak, çocukların sorunları depresyona eğilimi artırmaktadır.
Stresin neden olduğu hastalıkların saptanması: Bugün yapılan bilimsel araştırmalarda pek çok hastalığın nedenleri arasında stres ve depresyon yatmaktadır. Kalp hastalıkları, tansiyon sorunları, şeker hastalığı, kanser gibi birçok hastalıkta, bu durum kanıtlandı. Stresle ve depresyonla baş etmek için kişiler daha çok psikiyatriste başvurmaya başladılar. Psikiyatri hekimlerine ulaşılmasının kolaylaşması: Günümüzde hekim sayısının, hastane ve muayenehane sayısının artışıyla paralel olarak psikiyatrist sayısı da artmıştır. Dolayısıyla artık psikiyatriste ulaşmak ve gitmek daha kolaylaşmıştır. Psikiyatriste gitmekten korkmama: Daha önceleri psikiyatriste gitmek insanlar için utanılacak bir durum olarak algılanırdı. Ayrıca kişiler, çevresi tarafından deli damgası yemekten korkarlardı.
Oysaki bugün birçok kişi bu yanlış yargıları aşmış durumdadır. Güncel streslerle baş edilemediğinde oluşan sorunları için daha cesaretli olarak psikiyatriste gidebilmektedir. Psikoterapilerin hem daha pahalı olması hem de daha fazla zaman gerektirmesi: Psikiyatrik tedavilerden psikoterapinin hem pahalı hem de uzun süreli olması, kişilerin daha kolay olan ilaç tedavisine yönlenmesini kolaylaştırdı. Hasta sayısının artışı ve psikoterapi için zamanın olmaması özellikle hastanelerde ilaç yazımını artırmıştır. Bu, bütün dünyada aynı olan bir durumdur.
Bilginin artışı: Artık hepimiz herhangi bir sorunumuz olduğunda internete başvurmaktayız. Burada birçok konuda bilgiye rahat ulaşabiliyoruz. Ara sıra kirli bilgiler olsa da yaşadığımız sıkıntının ne olduğunu, kimden yardım almamız gerektiğini, nasıl bir yardım olacağını daha kolay öğreniyoruz. Bu sayede psikolojik sorunlarımız ya da psikolojik sorunların göstergesi olan fiziksel problemlerde psikiyatriste gitmenin doğru olacağını internetten öğrenebiliyoruz."
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, TÜSEB Başkanı Kervan ve beraberindeki heyetle bir araya geldiSağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara, BioNTech kurucu ortağı Prof. Dr. Özlem Türeci ile bir araya geldi.21 Kasım 2024 Perşembe 18:38SAĞLIK BAKANLIĞI
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, 3. Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi'nde konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yenidoğan çetesine ilişkin, "Çeteyi ortaya çıkartan, onu takiple delillendiren, bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir? Onları yakalattığımız için mi?" ifadesini kullandı.21 Kasım 2024 Perşembe 17:53KONGRE VE KONFERANSLAR
- Ödemiş'te Diyabet Farkındalık Sempozyumu düzenlendiDünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Ege Üniversitesi Ödemiş Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde 2. Uluslararası Diyabet Farkındalık Sempozyumu gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 17:38DİYABET
- Edirne 112 Acil Çağrı Merkezi 10 ayda 54 bin çağrı cevapladıEdirne Sağlık Müdürü Mustafa İshak Yıldırım, 112 Acil Sağlık Merkezinin 10 ayda 54 bin çağrı cevapladığını belirtti.21 Kasım 2024 Perşembe 17:23SAĞLIK BAKANLIĞI
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması sanık savunmalarıyla devam ediyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması sanık savunmalarıyla sürüyor.21 Kasım 2024 Perşembe 17:18BASIN HABERLERİ
- Beypazarı Aile Yaşam Merkezi'nde Ağız ve Diş Sağlığı Semineri düzenlendiBeypazarı'nda "Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası" dolayısıyla "Ağız ve Diş Sağlığı Semineri" gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Niğde'de 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldıNiğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Muğla'da ambulansın çarptığı kadın öldüMuğla'nın Seydikemer ilçesinde ambulansın çarptığı kişi hayatını kaybetti.21 Kasım 2024 Perşembe 16:43BASIN HABERLERİ
- Van Eğitim Araştırma Hastanesi Tüp Bebek Merkezi çocuk hayali kuranların hizmetindeVan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çocuk sahibi olmak isteyenlere hizmet vermek amacıyla kurulan Tüp Bebek Merkezinde ilk aşılama çalışması yapıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:33SAĞLIK BAKANLIĞI
- Medipol Sağlık Grubunca "Ağız ve Diş Sağlığı Festivali" düzenlendiMedipol Sağlık Grubunca düzenlenen Ağız ve Diş Sağlığı Festivali'nde, ağız ve diş sağlığının önemi vurgulandı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:23AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel