UZMANLARDAN YABANCI OTLARLA MÜCADELEDE KİMYASAL YERİNE "MEKANİK" YÖNTEM ÖNERİSİ
Çanakkale Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Göksel Koyuncu: "Çim biçme, havalandırma, bitki besleme ve sulama çalışmalarını aksatmadan yaparsanız, mekanik mücadele bu alanların formunu korumasında yeterli"
25 Nisan 2022 Pazartesi 23:49
Buğday Derneği Zehirsiz Sofralar Platformu Koordinatörü Batur Şehirlioğlu: "Açlık sorununu çözmek için önerilen tarım zehirleri, açlık sorununu çözmediği gibi daha da derinleşmesine sebep olurken, bizlere sağlık, biyoçeşitlilik kaybı ve doğanın yok oluşu olarak geri dönüyor"
Buğday Derneği Zehirsiz Sofralar Platformu Koordinatörü Batur Şehirlioğlu, "Açlık sorununu çözmek için önerilen tarım zehirleri, açlık sorununu çözmediği gibi daha da derinleşmesine sebep olurken, bizlere sağlık, biyoçeşitlilik kaybı ve doğanın yok oluşu olarak geri dönüyor." dedi.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği'nin "Zehirsiz Kentlere Doğru" projesi kapsamında, Zehirsiz Sofralar Platformu iş birliğiyle "Otlarla Mücadele" webinarı gerçekleştirildi.
Derneğin YouTube kanalından canlı yayınlanan webinarda, kentsel alanlarda ot zehirlerinin yerine kullanılabilecek ekolojik ve doğa dostu mücadele yöntemleri anlatıldı.
Buğday Derneği Zehirsiz Sofralar Platformu Koordinatörü Batur Şehirlioğlu, "Zehirsiz Kentler İçin Harekete Geç" kampanyası çerçevesinde belediyelerin zehirsiz kent olma yolunda stratejik eylem planı oluşturmalarını, bu plan çerçevesinde pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin kullanımını azaltma yönünde hedefler koymalarını beklediklerini söyledi.
Küresel boyuttaki değişimlerin, hareketlerin, ticari faaliyetlerin ve yabancı türlerin bilinçsizce kullanımının sadece salgınları değil, pek çok farklı türün doğal düşmanlarının bulunmadığı bölgelere göç etmelerine sebep olduğunu belirten Şehirlioğlu, belediyelerin sivrisinek ve ot gibi istilacı adı verilen türlerle mücadele etmek zorunda kaldığını ifade etti.
İnsanlığın sürekli bir kısır döngü içinde olduğunu dile getiren Şehirlioğlu, "Çare diye sunulanlar ile sorunu yaratanlar farklı değil. Açlık sorununu çözmek için önerilen tarım zehirleri, açlık sorununu çözmediği gibi daha da derinleşmesine sebep olurken, bizlere sağlık, biyoçeşitlilik kaybı ve doğanın yok oluşu olarak geri dönüyor. Her geçen gün daha çok pestisit kullanılırken daha fazla çiftçi ölüyor, insanlar kanser oluyor, çocuklarda hormonal ve diğer gelişimsel sorunlar artıyor. Zararlılar direnç geliştiriyor ama asla yok edilemiyor. Doğadaki av-avcı dengesi bozuluyor ve ekosistem çöküyor. Çözüm daha fazla kimyasal veya pestisit değil. Çözüm, doğa ile uyumlu yaşamayı öğrenmek, insan merkezci bakış açısını bırakmak, kendimizi doğanın bir parçası olarak tekrar tanımlamak, üretim ve tüketimde doğayı doğal döngüler ve süreçleri esas alan, onlarla uyumlu modeller, teknikler, yöntemler ve sistemler geliştirmekte. Doğaya, onun döngülerine ve süreçlerine karşı yaptığımız her müdahale bize sağlık sorunları, çevre felaketleri ve ekonomik kayıtlar olarak geri dönmekte." diye konuştu.
- "Mücadele ettiğimiz otlar, o bölgenin yerli otları"
Yabancı ot kavramı ve kullanımının aslında, insanın doğaya ve doğala olan yabancılaşmasının bir göstergesi olduğunu ifade eden Şehirlioğlu, "İklim, ticaret veya bilinçsiz tercihlerle gelen istilacı türleri saymazsak, aslında mücadele ettiğimiz otlar, o bölgenin yerli otları. Binlerce yıl birlikte yaşadığımız, toplayıp yediğimiz, şifa, boya malzemesi, hayvancılık amacıyla faydalandığımız bu otları şimdi kaldırımlarda, çimler arasında çıktı diye istemiyoruz. Belediyeler boş arsalarda, parklarda çıkan bu otları mekanik, termal veya zehir yolu ile yok etmeye çalışıyor." dedi.
Ot zehri olan herbisitlerin, dünyada en çok kullanılan tarım zehir grubu olduğunu hatırlatan Şehirlioğlu, "Su kaynaklarımızı, çocuklarımızı, gıdalarımızı, yaşam alanlarımızı zehirliyorlar. Bizleri yavaş yavaş öldürüyor, üreme sistemimiz başta hormon sistemimize ve sinir sistemimize zarar veriyorlar. Çocuk gelişiminin ciddi boyutlarda olumsuz etkisine dair binlerce araştırma var. Bizleri kanser ediyorlar. Saçımızda, kanımızda, idrarımızda, yeni doğanların omurilik sıvısında, ilk dışkısında, plasentada, anne sütünde bu pestisitlere rastlanıyor. Bunlar, kalıtsal olarak da aktarılabiliyor." ifadelerini kullandı.
- "Ürünlerin gerçek lezzet ve tadını hatırlatabilmeyi amaçlıyoruz"
Çanakkale Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Göksel Koyuncu, 1 milyon 166 bin metrekarelik yeşil alanda faaliyet gösterdiklerini, aktif yeşil alanlarının 653 bin metrekare olduğunu söyledi.
Klasik anlamda yaptıkları yeşil alan bakım ve üretimi yanında, 2019 yılından bu yana atalık ve yerli tohumlarla iyi tarım uygulamalarını kullanarak ziraat yaptıkları 220 bin metrekarelik ekim-dikim alanlarının da mevcut olduğunu anlatan Koyuncu, atalık karakılçık, sarı buğday, yerli sarı nohut, pembe ve kırmızı domates ile hem kenti hem de üreticiyi yabancı tohum baskısından biraz olsun kurtarabilmeyi, bu ürünlerin gerçek lezzet ve tadını hatırlatabilmeyi amaçladıklarını belirtti.
Her yıl mart ayında bir ay süreyle yerli tohum bağışı yaptıklarını, mayıs ayının ilk haftasında ise tohum ve fide şenliği düzenleyerek katılan kentlilere, yerli sebze ve tohum dağıtımı yaptıklarını ifade eden Koyuncu, Tohum Sandığı biriminde de atalık ve yerli olarak 110 çeşit tohumun saklanmasını ve üretimini yaptıklarını dile getirdi.
Kendi coğrafyamızın ürünlerinden yetiştirdiklerinde, dışarıdan gelen (F1) tohumlarla aralarında çok büyük fark olduğunu gördüklerini aktaran Koyuncu, "F1 tohum diktiğinizde 3 kat fazla gübre, belki 5 kat ilaç ve 4 kat fazla sulama yapmanız lazım. Ama yerli tohumlarımız bu toprağı genleriyle tanıdığı için bir boğaz doldurma, bir çapalama ile eylüle kadar yerli domatesten çok rahat ürün alabiliyoruz. Aynı zamanda yerli çeşitler hastalık ve zararlılara karşı da dayanıklı olduğu için bu çeşitleri kullandığımızda kimyasal ile mücadeleyi yapmış oluyoruz." dedi.
- "Üreticilerimizin toprak analizlerini ücretsiz yapacağız"
Göksel Koyuncu, bilhassa kentlinin vakit geçirdiği aktif yeşil alanlarda ilaçlamalardan kaçındıklarını belirterek, "Çim biçme, havalandırma, bitki besleme ve sulama çalışmalarını aksatmadan yaparsanız, mekanik mücadele bu alanların formunu korumasında yeterli. Çim tesisi veya parkı yaparken drenaj çalışmalarının ihmal edilmemesi gerekir. İyi bir drenajla çim için tedavi edilebilecek birçok hastalığın önüne geçmiş oluyorsunuz ve tesisin ömrünü uzatıyorsunuz." diye konuştu.
Geçen yıl Çanakkale'de tüm Marmara ile beraber müsilaj felaketinin yaşandığını, su kaynaklarının korunmasının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Koyuncu, şu değerlendirmede bulundu:
"Müsilajı oluşturan faktörlerden biri de yapılan bilinçsiz gübreleme ile taban suyu, oradan da denize akan azot, fosfor, potasyum, magnezyum gibi bitki besleyicilerin, denizdeki tek hücreli canlıların daha iyi beslenerek ortamda bulunması. Müsilajla mücadele görevlerimizden biri. Bu konuda Yerel Kalkınma Birimi ve 18 Mart Üniversitesi ile birlikte üreticilerimizin toprak analizlerini ücretsiz yapacağız. Bu ne demek? Bilinçli gübreleme yaparak, toprağı azota, fosfora, potasyuma bozmayacağız. Girdi maliyetlerini de azaltarak hem müsilaja hem çiftçimize hem de temiz gıdaya ulaşabilmek için vatandaşımızı da bir nebze olsun fayda sağlamayı düşünüyoruz."
- "Dev horoz ibiği bitkisi çok ciddi anlamda tehlike oluşturuyor"
Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Ramazan Gürbüz de tarım dışı alanlarda yabancı ot kontrolüne değinerek, doğanın bir parçası olmaları nedeniyle her ot ile mücadele etmediklerini çünkü bu otların bal arılarının da besin kaynağı olduğunu söyledi.
Yabancı otların, tarım alanlarında ve tarım dışı alanlarda sorun teşkil ettiğini, tarım alanlarında daha çok kültür bitkileriyle rekabet ederek bitkinin verim ve kalitesini düşürdüğünü belirten Gürbüz, "Bazı yabancı otlarla yanlış yöntemle mücadele ettiğimizde kaş yapalım derken göz çıkarma ihtimalimiz çok yüksektir. Türkiye'ye son zamanlarda giren istilacı bir yabancı ot olan dev horoz ibiği bitkisi çok ciddi anlamda tehlike oluşturuyor. Kentsel alanlara girme ihtimali yüksektir ama tarımsal üretim alanlarında ciddi sorun teşkil ediyor. Bu yabancı ot, bir milyona yakın tohum bağlıyor. Dolayısıyla bunların mücadelesinin tohum bağlamadan önce yapılması lazım." dedi.
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, TÜSEB Başkanı Kervan ve beraberindeki heyetle bir araya geldiSağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara, BioNTech kurucu ortağı Prof. Dr. Özlem Türeci ile bir araya geldi.21 Kasım 2024 Perşembe 18:38SAĞLIK BAKANLIĞI
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, 3. Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi'nde konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yenidoğan çetesine ilişkin, "Çeteyi ortaya çıkartan, onu takiple delillendiren, bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir? Onları yakalattığımız için mi?" ifadesini kullandı.21 Kasım 2024 Perşembe 17:53KONGRE VE KONFERANSLAR
- Ödemiş'te Diyabet Farkındalık Sempozyumu düzenlendiDünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Ege Üniversitesi Ödemiş Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde 2. Uluslararası Diyabet Farkındalık Sempozyumu gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 17:38DİYABET
- Edirne 112 Acil Çağrı Merkezi 10 ayda 54 bin çağrı cevapladıEdirne Sağlık Müdürü Mustafa İshak Yıldırım, 112 Acil Sağlık Merkezinin 10 ayda 54 bin çağrı cevapladığını belirtti.21 Kasım 2024 Perşembe 17:23SAĞLIK BAKANLIĞI
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması sanık savunmalarıyla devam ediyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması sanık savunmalarıyla sürüyor.21 Kasım 2024 Perşembe 17:18BASIN HABERLERİ
- Beypazarı Aile Yaşam Merkezi'nde Ağız ve Diş Sağlığı Semineri düzenlendiBeypazarı'nda "Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası" dolayısıyla "Ağız ve Diş Sağlığı Semineri" gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Niğde'de 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldıNiğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Muğla'da ambulansın çarptığı kadın öldüMuğla'nın Seydikemer ilçesinde ambulansın çarptığı kişi hayatını kaybetti.21 Kasım 2024 Perşembe 16:43BASIN HABERLERİ
- Van Eğitim Araştırma Hastanesi Tüp Bebek Merkezi çocuk hayali kuranların hizmetindeVan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çocuk sahibi olmak isteyenlere hizmet vermek amacıyla kurulan Tüp Bebek Merkezinde ilk aşılama çalışması yapıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:33SAĞLIK BAKANLIĞI
- Medipol Sağlık Grubunca "Ağız ve Diş Sağlığı Festivali" düzenlendiMedipol Sağlık Grubunca düzenlenen Ağız ve Diş Sağlığı Festivali'nde, ağız ve diş sağlığının önemi vurgulandı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:23AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel