22 Kasım 2024
  • Ankara9°C
  • İstanbul9°C
  • Bursa9°C
  • Antalya16°C
  • İzmir17°C

UZMANLAR UYARDI: GRİP TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİK KULLANILMAZ

Uzmanlar; "Gribin başlıca bulaşma yolları öksürük, hapşırma tokalaşma, öpüşme ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalara temastır. Sinüzit ve bademcik iltihabından farklı olarak grip tedavisinde, antibiyotiklerin yeri yoktur"

Uzmanlar uyardı: Grip tedavisinde antibiyotik kullanılmaz

16 Ocak 2014 Perşembe 13:54

Uzmanlar, gribe yol açan influenza virüsünün çok kolay ve hızlı bulaştığını belirterek, "Başlıca bulaşma yolları, öksürük ve hapşırma ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile sağlam kişiler tarafından solunması, hasta kişiler ile tokalaşma, öpüşme ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalara temastır. Sinüzit ve bademcik iltihabından farklı olarak grip tedavisinde, antibiyotiklerin yeri yoktur" uyarısında bulunuyor.

Özel Doruk Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Necmettin Uzunalioğlu gribin influenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, ani olarak 38°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlandığını belirterek, "Grip özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp, kronik akciğer, böbrek ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme bile neden olabilecek derecede ciddi sonuçlara yol açabilmektedir" diye konuştu.

Halk arasında çok sık olarak soğuk algınlığı ile gribin karıştırıldığını vurgulayan Op. Dr. Necmettin Uzunalioğlu, soğuk algınlığının ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösterdiğini, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahati gerektirmeyen bir hastalık olduğunu söyledi.

Dr. Necmettin Uzunalioğlu gribin bulaşmasını şu şekilde anlattı: "Gribe yol açan influenza virüsü çok kolay ve hızlı bulaşır. Başlıca bulaşma yolları, öksürük ve hapşırma ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile sağlam kişiler tarafından solunması, hasta kişiler ile tokalaşma, öpüşme ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalara temastır."

ANTİBİYOTİKLERİN YERİ YOK

Dr. Uzunalioğlu, doktor muayenesi gerektiren bir hastalık olduğunu vurguladığı gribin, kulak burun boğaz uzmanınca yapılacak muayenesi ve laboratuvar tetkikleri ile burundan alınan numunede influenza tip A ve B olarak saptanabildiğini ve teşhis koyulduğunu belirtti.

Sinüzit ve bademcik iltihabından farklı olarak grip tedavisinde, antibiyotiklerin yeri olmadığının altını çizen Dr. Uzunalioğlu, "Grip hastalığının tedavisinde öncelik; yatak istirahatinin yanı sıra ateşin düşürülmesi, burun akıntısı, halsizlik ve kırgınlığın giderilmesidir. Bazı özel anti viral ilaçların kullanılması önerilebilirse de antibiyotikler yalnızca grip sonucu gelişen bazı komplikasyonların tedavisinde kullanılmaktadır ve İlaç kullanımları mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. Çünkü her üst solunum yolu enfeksiyonu grip değildir" şeklinde konuştu.

Gripten korunmanın başlıca yolunun vücut direncinin düşmesini engellemek olduğunu vurgulayan Uzunalioğlu, mevsim özelliklerine uygun giyilmesi, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmesi ve hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılması konusunda uyardı.

Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı tarafından, gribin olumsuz etkileri açısından risk grubu olarak tanımlanan hasta grubunu vurgulayan Dr. Uzunalioğlu; Sağlık otoriteleri, bazı kişilerin her yıl aşılanmasını "mutlak" önermektedir. Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması önerilenler; 65 yaşından büyük kişiler, şeker hastaları, astım hastaları, kronik akciğer hastaları, kronik kalp ve damar sistemi hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, huzurevi ve bakımevi benzeri ortamlarda yaşayanlar olarak sıralanabilir" dedi.

Dr. Necmettin Uzunalioğlu, bazı kişilerin grip aşısı olmaması gerektiğini ve bu grupta 6 aydan küçük bebeklerin, yumurtaya karşı anaflaktik tarzda alerjisi olanların, hamileliğin ilk 3 ayı içinde olan bayanların olduğunu da sözlerine ekledi.

Grip aşısı hakkında da bilgi veren Dr. Necmettin Uzunalioğlu, "Grip aşısı Dünya Sağlık Örgütü'nün koordinasyonu ile bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin belirlenmesi sonucu geliştirilmekte ve aşının tipi de bu uygulamaya bağlı olarak her yıl değişmektedir. Grip aşısı, vücutta 1-2 hafta içinde koruyucu düzeye erişir. Eğer aşı, içerdiği virüs tipleri, salgınlara neden olan virüs tipine benzerse, sağlıklı erişkinlerde yaklaşık yüzde 70 oranında etkilidir. Yukarıda saydığımız riskli grupta ise, hastalıktan korunma oranı yüzde 50'ye düşmektedir" şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA