UZMANINDAN KANSER HASTASI YAKINLARINA 10 ALTIN ÖĞÜT
Uzman Psikolog Mehmet Güney Ziyalan, kanser hastası yakınlarının tanı ve tedavi sürecinde hata yapmaktan korktuklarını, "Nasıl davranmalıyım" sorusuna...
07 Ocak 2024 Pazar 10:28
Uzman Psikolog Mehmet Güney Ziyalan, kanser hastası yakınlarının tanı ve tedavi sürecinde hata yapmaktan korktuklarını, "Nasıl davranmalıyım" sorusuna cevap aradıklarını söyledi. Ziyalan, hasta yakınlarına "Varlığınızla en büyük desteği verdiğinizi bilin.", "Mükemmel insan" olmadığı gibi "Mükemmel hasta yakını da yoktur" diye seslenerek altın öğütlerde bulundu.
Acıbadem Kent Onkoloji Merkezi'nde görev yapan, hastalarla birlikte yakınlarına da bu süreçleri kolay ve rahat geçirebilmeleri için rehberlik eden Uzman Psikolog Mehmet Güney Ziyalan, deneyimlerinden yola çıkarak tavsiyeler listesi hazırladı. Kanser tanısının sadece hastayı değil yakınlarını da etkileyip, zorlayabildiğini belirten Ziyalan, onların da nasıl davranacakları konusunda profesyonel yardıma ihtiyaçları olabileceğini kaydetti. Ziyalan, şöyle konuştu:
"Herkesin yatkın olduğu bir tutum, bir iletişim şekli vardır ve davranış repertuvarımız, yılların verdiği alışkanlıkla perçinlenir. Tüm davranışlarımızı aşina olmadığımız kalıplara sokmak neredeyse imkansızdır. Önemli gördüğümüz bir işle uğraşırken hata yapmaktan daha çok korkarız, doğru yolda olduğumuzdan emin olmak isteriz. Bu yüzden böyle dönemlerde "nasıl davranmalıyım" sorusunu sormanız çok doğaldır. Bu süreçte hatalarınız, eksikleriniz de olsa, hatta bunları değiştiremiyor bile olsanız, çoğunlukla varlığınızla en büyük desteği verdiğinizi bilin."
"Mükemmel hasta yakını yoktur"
"Mükemmel insan" olmadığı gibi "Mükemmel hasta yakını" da olamayacağını ifade eden Ziyalan, kanser hastası yakınlarının tavsiyelerini bu gerçeği akıllarında tutarak okumalarını istedi. Ziyalan'ın, kanser hastası yakınları için hazırladığı 10 maddelik öneri listesi ise şöyle:
"'Moralini yüksek tut!'
Hastalarımızın sıklıkla duyduğu bir tavsiyedir. Çoğu hasta kısa sürede bunu o kadar sık duyar ki artık bu tavsiyenin kendisi moral bozucu bir hal almaya başlayabilir. Bu içsel güç üzerinde çoğu kişinin oldukça az kontrolü vardır ve "düzel" deyince düzelmez.
Duygularını yaşamasına müsaade edin.
Yakınınızın olumsuz duygular yaşamasını istememeniz oldukça insancadır ancak onun ne hissettiğinden siz sorumlu değilsiniz. Ucunda felaket olmasa da bu sağlıkla ilgili bir kayıptır; zaman zaman üzülmesi ve kaygılanması doğaldır. Bu duyguları bastırmaya çalışmak daha çok strese yol açar.
Düşüncelerini ifade etmesine müsaade edin.
Bazen gerçekçi bulmadığınızdan, bazen sizde ortaya çıkardığı duygudan dolayı kimi düşüncelerin dillendirildiğini duymak nahoş olabilir. "Bir şeyi söylersen gerçekleşir', "nasıl düşünürsen öyle olur" benzeri inançlar sebebiyle de kimi zaman olumsuz içerikli konuşmaları dinlemekte zorlanabilirsiniz. Bırakın yakınınız aklından geçenleri dışa vursun. Kişi kendisini ifade edemediğinde anlaşılmadığını, anlaşılmadığında destek alamayacağını, destek alamadığında yalnız olduğunu hissedebilir. Ona kulak verip, onu anlamaya çalışmanız yalnız hissetme ihtimalini azaltır.
'Seni anlıyorum!'
Birinin ne hissettiğini anlamak için onunla aynı şeyi yaşamak gerektiğine dair fikri hepiniz duymuşsunuzdur. Kanımca; benzer durumları bile yaşamış olsak o kişiyi yüzde yüz, tam olarak anlamamız mümkün değildir. Olaylar, durumlar benzeyebilir ama aynı değildir; kişiler ise biricik ve tektir. Sadece özel durumlarda değil her durumda birbirimizi ancak "yeteri kadar" anlayabiliriz. Yanınızdakini "anladığınız" iddiasında olmaktansa anladığınız kısımları, özellikle de duyguları, sözel olarak yansıtmak daha işlevli ve gerçekçi bir iletişim sağlar. Mesela "seni çok iyi anlıyorum" yerine "bu durum seni endişelendirdi" demek gibi.
Bu bir takım çalışması, zaferiniz birbirinize karşı değil
Yakınınızın öfkesi ya da keyifsizliğinin arttığı oluyorsa sebebi çoğunlukla siz değilsinizdir. Bazen bu keyifsizliğe şahit olduğunuzda bunun size karşı yapılan bir tavır olduğunu hissedebilirsiniz. Çoğunlukla "size karşı" ve "yapılan" bir şey değil, "olunan bir hal'dir; siz buna maruz kalırsınız. Hatta öfkenin hedefi siz bile olsanız genelde "sebebi" değilsinizdir. Biriken öfke bir çıkış yolu arar ve bu yolun sonu çoğunlukla en yakınlarımıza yönelir. Kişiselleştirme yapmamaya çalışın.
Onu başkalarıyla ya da kendinizle kıyaslamayın
Benzer hastalığı ya da başka zorlukları yaşayan kişilerin baş etme becerileri birbirlerinden farklıdır. Az önce de değindiğim gibi kimse birbirinin aynısı değildir. Motive etmek için, iyi niyetle de olsa "şu kişi de hastalandı, senin gibi yapmadı" şeklinde söylemlerden uzak durun.
Hastalığı sebebiyle onu suçlamayın
Hastalığın ortaya çıkmasında payı da olsa bu kendisini hasta ettiği anlamına gelmez. Bir şeye engel olamamak ile ona sebep olmak aynı şey midir? Zıt yaşam tarzı, düşünce sistemi veya kişilik özelliklerine sahip kişilerin benzer hastalıklara yakalandığını (ya da yakalanmadığını) görüyorum. "Kendine dikkat etmedin', "herkesi kafaya taktın', "her şeyi içine attın" gibi sözleri, farkındalık uyandırmak ve değişim oluşturmak için dahi sarf etseniz, çoğunlukla bu hem değişime sebep olmayacak hem de kişiyi üzecektir.
Çabayı görün
'Ya hep ya hiç" tarzı bir yaklaşımdan uzak durun. Düşük motivasyona ya da zorlaştırıcı faktörlere sahipken herhangi bir şey için gayret göstermek son derece güçtür. Doktorun önerilerine ne kadar uyulursa o kadar iyidir, bu doğru ancak; optimuma ulaşılamayan her durum bir felaket değildir. Bir duruma, sırf "daha iyisi" olabilir diye "kötü" muamelesi yapmayın. Örneğin; az yemek yiyen birine "hiçbir şey yemiyorsun" demek oldukça sinir bozucu ve heves kırıcı olacaktır.
Gereksiz müdahale ve yönlendirmelerden kaçının
Detayları fark etmek her detayı düzeltmenizi gerektirmez. Onu korumak, ona iyi gelmek istiyorsunuz fakat hepimizin ilişkilerimizde bir müdahale kredisi vardır; kredinizi doğru harcayın. Çok karışırsanız söylediklerinizin etkisi azalır, elzem durumlarda da dikkate alınma ihtimaliniz düşer. Bunun önüne geçmek için, sorun olarak gördüğünüz durumları, zihninizde, önemi bakımından kategorize etmeye çalışabilirsiniz (az önemli - önemli - çok önemli gibi). Bununla beraber; eş-dosttan aldığınız tavsiyelerle kafanızı karıştırmayın; doktorunuza, hemşirenize ve diyetisyeninize danışın.
Kendinizi tüketmeyin
Bu bir maraton; 100 metre koşusu değil. Rahatlayacağınız, kafa dağıtacağınız, enerji toplayacağınız alanlar bulabiliyorsanız değerlendirin; buna hakkınız olduğunu bilin. Önemli bir sorumluluğunuz olsa da neticede siz de bir insansınız; duygularınız ve ihtiyaçlarınız var. Kendi ihtiyaçlarınıza ulaşırsanız daha verimli olursunuz. Psikolojik sağlamlığınız yüksek dahi olsa, "kaygınız, gerginliğiniz, üzüntünüz hastanıza vereceğiniz desteğin önüne geçiyorsa, yaşamın diğer alanlarıyla ilgili işlevleriniz bozuluyorsa (çocuklar, iş, ev, sosyal çevre vb.), duygusal yüke dayanmakta zorlanıyorsanız" psikolojik destek almak, zorlu bir süreci daha iyi idare etmenize yardımcı olabilir."
- BM'den İsrail'in Türk-Filistin Dostluk Hastanesini hedef alan saldırısına tepkiBirleşmiş Milletler (BM), İsrail'in Türk-Filistin Dostluk Hastanesini hedef alan saldırısına tepki göstererek, hastaneler ile sağlık tesislerinin hiçbir zaman çatışma alanı olmaması gerektiğini bildirdi.17 Temmuz 2024 Çarşamba 20:33DÜNYADA SAĞLIK
- Gazze'deki Sağlık Bakanlığından hastanelere jeneratör temini için "acil durum" çağrısıİsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, uluslararası toplum ve kuruluşlar ile Arap ve İslam ülkelerine, hastanelere jeneratör temini için "acil durum" çağrısı yaptı.17 Temmuz 2024 Çarşamba 18:13DÜNYADA SAĞLIK
- Türk sağlıkçılar Burundi'de yaklaşık 5 bin kişinin dişini tedavi ettiTürk sağlık ekibi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Tüm Afrika'nın Dostları Derneği (TADD) işbirliğiyle Burundi'de 5 bin kişiye diş tedavisi yaptı.17 Temmuz 2024 Çarşamba 18:08DÜNYADA SAĞLIK
- Hatay'da devrilen ambulanstaki 2 sağlık personeli yaralandıHatay'ın Dörtyol ilçesinde, devrilen ambulanstaki 2 sağlık personeli yaralandı.17 Temmuz 2024 Çarşamba 17:43BASIN HABERLERİ
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, milletvekillerinin sorularını yanıtladı:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, önceliklerinin birinci basamak sağlık hizmetleri olduğunu belirterek, "Bunun planlamalarıyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyor, birkaç hafta içerisinde eylem planlarımızı ortaya koyacağız." dedi.17 Temmuz 2024 Çarşamba 17:03SAĞLIK BAKANLIĞI
- Ambulansların Durumu Gözden GeçirildiErzincan'da İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin başkanlığında "Ambulans Bakım Onarım Durumları " hakkında toplantı yapıldı.17 Temmuz 2024 Çarşamba 16:13SAĞLIK BAKANLIĞI
- Tarsus’ta ’Gezici Sağlık Hizmet Aracı’ Faaliyete BaşlıyorTarsus'ta tam donanımlı "Gezici Sağlık Hizmet Aracı" faaliyete geçiyor. Kentte sağlık hizmetlerine ulaşımda güçlük çeken vatandaşlar ile kırsal mahallelerde...17 Temmuz 2024 Çarşamba 15:58BASIN HABERLERİ
- (Özel) Başkan Bakkalcıoğlu, Kalbi Tekrar Çalıştırılan Minik Ela’yı Esogü’de Ziyaret EttiBilecik'in Bozüyük ilçesinde klorlama çukuruna düştükten sonra kalbi durmuş bir şekilde çıkarılan ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık,...17 Temmuz 2024 Çarşamba 15:28BASIN HABERLERİ
- Akıllı Mercekle Gözlüğü Bırakmak MümkünAcıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Altan Göktaş, akıllı mercekler sayesinde 40 yaş sonrası gözlüğü bırakmanın mümkün...17 Temmuz 2024 Çarşamba 14:43GÖZ HASTALIKLARI
- 4 Ton Çöp Çıkan Evi Temizlenip Yaşanabilir Hale GetirildilerOdunpazarı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, İstiklal Mahallesi'nde bulunan ve içinden 4 ton çöp çıkan evi temizleyip yaşanabilir hale...17 Temmuz 2024 Çarşamba 14:28BASIN HABERLERİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel