UZAYAN DAVALAR, SAĞLIK ŞURASI RAPORUNA İPTAL GETİRDİ

Hekimlerin mesleki hataları nedeniyle yargılandıkları davaların gereğinden fazla uzamasına neden olduğu için artık bilirkişi olarak Yüksek Sağlık Şurasının (YSŞ) görüşü beklenmeyecek.

İlgili yasa hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesi, kurula bu görevin 1930'larda verildiğine, oysa bugün mahkemelerin görüşünü alabileceği tıp fakülteleri, devlet hastaneleri veya adli tıp kurumu gibi donanımlı tıbbi kurumların bulunduğuna işaret etti.

Dava konusu olayda, Kadirli 1. Asliye Ceza Mahkemesi, mesleki hatasından dolayı hekimin yargılandığı bir davada, bilirkişi olarak görüşünün alınması zorunlu olan Yüksek Sağlık Şurası raporunun 3 yıl 7 ay 23 gün sonra geldiğini, Yüksek Sağlık Şurası'nın mevzuatı gereğince yılda bir defa toplanmasının dosyaların birikmesine neden olduğunu, bunun sonucunda uzayan yargılama süreci dolayısıyla davaların zaman aşımından düştüğünü ileri sürerek, ilgili yasa hükmünün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Mahkemenin başvurusunda ayrıca, hüküm verilirken söz konusu şuranın görüşünün dikkate alınmadığı, Adli Tıp'tan gelen rapora göre karar verildiği belirtildi.

Başvuru inceleyen Anayasa Mahkemesi'nin kararında ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, makul bir sürede adil ve tarafsız yargılanma hakkına ilişkin hükmüne işaret edildi.

Ceza davasında amacın, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu vurgulanan kararda, şunlara dikkat çekildi:

''İtiraz konusu kuralla, bu amaca hizmet edecek şekilde 1930'lu yıllarda Yüksek Sağlık Şurası'na resmi bilirkişilik görevi verilmiştir. Söz konusu kuralda, mahkemelerin görüşünü alabileceği üniversitelerin tıp fakülteleri, eğitim veren devlet hastaneleri veya Adli Tıp Kurumu gibi donanımlı tıbbi kurumlara başvuru olanağının bulunmasına karşın, belirtilen yapısıyla faaliyet gösteren YSŞ'nın görüşünü almaya mahkemelerin zorlanması ve söz konusu Kurulun görüşünün alınması için belli bir süre de öngörülmemesi davaların gereksiz yere uzamasına neden olabilecektir. Bu durumun Anayasadaki mahkemelerin bağımsızlığı ve adil yargılama ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır, kuralın iptali gerekir.''

Anayasa Mahkemesi, bu gerekçelerle 1928 tarihli, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 75. maddesini oy çokluğuyla iptal etti.