23 Aralık 2024
  • Ankara5°C
  • İstanbul9°C
  • Bursa9°C
  • Antalya11°C
  • İzmir13°C

TUS'TA ZORLANAN HEKİMLER ALMANCA ÖĞRENMEYE BAŞLADI!

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), yeni yasalar, asistanlık eğitimi, doktora şiddet... Bu hadiseler arasında en çok da TUS zorluyor hekimleri. Onlar da “Sınava hazırlanacağına Almanca öğrenirim daha iyi.” diyerek soluğu dil kurslarında alıyorlar.

TUS'ta zorlanan hekimler Almanca öğrenmeye başladı!

28 Nisan 2013 Pazar 12:54

Zaman'dan Zeynep Kılıç'ın haberine göre, doktor açığı had safhaya ulaşan Almanya göçmen tıpçılara kapıları açmış durumda. Tek istedikleri belli seviyede Almanca bilgisi.

Doktorlar birçok ülkede çalışma şartlarından rahatsız olacak ki, ‘ekmeğini başka bir ülkede çıkarmak isteyenler’in haberleri geliyor dünyanın her yerinden. Sağlık Bakanlığı’nın 2011’de yabancı doktorların Türkiye’de çalışmasının önünü açmasının ardından başta Yunanistan olmak üzere komşu ülkelerden Türkiye’ye doktor akını yaşanıyor. Türk doktorlar ise çalışma şartlarını gerekçe göstererek başka ülkelere gitmenin derdinde. Bu ülkelerin başında kalifiye göçmenleri ülkeye çekebilmek için yasalarını yumuşatan Almanya geliyor. İşin garibi, Alman doktorlar da düşük ücretlerden ötürü şanslarını Kanada ve İsviçre gibi ülkelerde arıyor.

Türk doktorların aklına Almanya sevdasını düşüren sebepler türlü türlü. En başta gelen sebep, zorluğuyla meşhur TUS sınavı. Doktorlar, ‘TUS’a girmektense Almanca öğrenirim daha kolay' diye konuşuyor.

B2 SEVİYESİNDE ALMANCA ŞARTI

Almanya’ya gitme noktasında o kadar yoğun bir talep var ki bu konuda aracılık yapan danışmanlık firmaları bile açıldı. Türk doktorların ve doktor adaylarının ‘Almanya sevdasının’ sebebini öğrenmek üzere, Kuzey Eğitim Danışmanlık’ın kapısını çalıyoruz. Konuşmamız üzerinden 5 dakika geçmeden, bir doktor geliyor danışmanlık hizmeti almak üzere. Erkan Okur, 112 acil servis doktoru. 2004 yılında tıp fakültesinden mezun olmuş ancak uzmanlığını hâlâ alamamış. TUS olarak bilinen Tıpta Uzmanlık Sınavı, bir nevi doktorların üniversite sınavından sonraki ikinci maratonu. Okur, henüz hiç Almanca bilmiyor ama TUS’a inat öğrenmeye kararlı. Kuzey Eğitim Danışmanlık’ın sahibi Tanju Zerrin’e istenen minimum Almanca seviyesine ne kadar zamanda ulaşılabileceğini soruyoruz. Yasal olarak istenen dil seviyesinin B2 olduğunu ve yaklaşık bir yılda bu seviyeye ulaşılabileceğini söyleyen Zerrin, günlük hayatta bunun yeterli olmayacağı görüşünde. Nitekim Alman kamuoyunda da bu konuda itirazlar yükselmeye başlamış bile. Son zamanlarda Alman gazetelerinde göçmen doktorların dil yetersizliği dolayısıyla hastanelerde yaşanan sorunlara dair bir dizi haber çıkıyor. Onlar da Kuzey Danışmanlık olarak Almanya’da yalnızca göçmen doktorlara yönelik dil kursu hizmeti veren Medunited Academy ile ortaklık kurmuş. Kendilerine başvuran doktorları da buraya yönlendiriyorlar.

GOETHE ENSTİTÜLERİNİN YENİ KONUKLARI TIPÇILAR

Medunited’ın sahibi Silvio von Entress’in Marl’da açtığı dil akademisinin şimdilik 12 öğrencisi var. Suudi Arabistan, Arnavutluk, Suriye gibi ülkelerden katılımcıları olan kursun iki de Türk öğrencisi bulunuyor. Bir Türk doktor da vizesini bekliyormuş. Almanya’da çalışan göçmen doktor sayısının 2010’da 24 bin iken 2011’de 28 bine çıktığını anlatan Von Entress, bu artışın söz konusu yasa çıkmadan önce gerçekleştiğine dikkat çekerek yeni yasayla birlikte artışın çok fazla olacağını düşünüyor.

B2 seviyesine Türkiye’de ulaşıp Almanya’ya gitmek isteyenlerin başvurduğu yer ise tabii ki Goethe Enstitüleri. Öğrenci profilini genelde mühendislik öğrencileri, lisede Almanca öğrenip unutan kişiler ve son olarak da Almanya’ya evlenerek gidecek olan gelin ve damat adaylarının oluşturduğu Goethe Enstitüleri’ni son 2 senedir yoğun bir şekilde doktor ve doktor adayları ziyaret ediyor. Enstitünün İstanbul şubesinde uzun yıllardır öğretmenlik yapan Dilek Başkan, derslerde hiç olmadığı kadar doktor ya da tıp öğrencisi olduğunu aktarıyor. Ayrıca kurs bünyesinde sadece doktorlara yönelik bir sınıf da açılmış.

ALMANCA İÇİN BOLU’DAN İSTANBUL’A GİDİYOR

Almanya’ya gitmek için enstitünün yolunu aşındıranlardan biri de Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Ebru Palabıyık. Sadece kursa katılabilmek için her hafta sonu Bolu’dan İstanbul’a gidiyor. Türkiye’de asistanlık eğitiminin çok zor olması, uzun çalışma saatleri, sıraladığı sebeplerden. “Doktorlara yönelik şiddeti saymaya bile gerek yok.” diyor. Ve tabii ki TUS sınavı. “Neden Amerika ya da başka bir ülke değil de Almanya?” sorusuna ise görüştüğümüz diğer insanlarla aynı şekilde cevap veriyor: "Amerika'da da TUS ayarında bir sınav var."

"TUS İÇİN DERSHANEYE GİTMEK ŞART OLDU"

Mezun olduktan sonra Almanya’ya gitmek isteyen ve bu yüzden Goethe Enstitüsü’nde kursa devam eden Gizem Gündoğdu’nun söyledikleri de bu konuda yoğun talep olduğunu gösteriyor. Gündoğdu, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Bölümü 3. sınıf öğrencisi. Üniversitede aynı sınıftan dört arkadaşının daha kendisi gibi Almanca öğrendiğini anlatan Gündoğdu’nun Almanca kursundaki sınıf arkadaşlarının da dörtte birini tıp öğrencileri oluşturuyormuş.

Türkiye’de uzmanlık almanın zorluğunu “Türkiye’de Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı için 5. ve 6. sınıfta dershaneye gitmek zorunlu gibi bir şey.” sözleriyle anlatan Gündoğdu, uzun çalışma saatleri ve doktora yönelik şiddetin de kararını etkilediğini belirtiyor.

Almanya’ya bir yılda 12 bin göçmen tıpçı başvurdu

Almanya’da yeni doktor ihtiyacının önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 35 bin civarında olacağı tahmin ediliyor. Geçtiğimiz nisan ayı başında Federal Eğitim Bakanı Prof. Dr. Johanna Wanka tarafından açıklanan verilere göre 1 Nisan 2012’de çıkan yasanın önünü açtığı diploma denklik işlemleri için 30 bin kişi başvurmuş. Başvuruların çoğunu (12 bin) sağlık personeli oluşturuyor.

Önceden AB vatandaşı olmayanların Almanya’da doktorluk yapması neredeyse imkansızken 1 Nisan 2012’de çıkan ‘denklik yasası’ ile gerekli Almanca seviyesine ulaşan bir kişiye Alman vatandaşı olmasa bile doktorluk hakkı veriliyor. Yasa yeni olduğundan Almanya’da çalışan Türk doktor sayısına dair bilgi edinmek güç fakat, Almanca kursu sahibi Tanju Zerrin’in yasa çıktıktan sonraki 6-7 aylık süreçte 300 kadar doktor ve tıp öğrencisi ile görüştüklerini söylemesi işin boyutu hakkında fikir verebilir.

Berlin Türk Sağlık Elemanları Derneği Başkan Yardımcısı Umut Dalanay da bu konuda resmi olarak hiçbir yetkisi olmadığı halde her ay bu konuda Türkiye’den en az bir doktorun kendisini arayıp bilgi aldığını anlatıyor.

ALMANYA’YA GİDEN DOKTORLAR NE DİYOR?

Almanya’da uzmanlık yapmaya hazırlanan Nurettin Kaval (26) tıp eğitimini Çin’de almış. Almanya’da uzmanlık yapmanın Türkiye’ye nazaran daha kolay olması dolayısıyla Almanya’yı tercih etmiş. İleri tıp teknolojisinin kullanıldığı Almanya gibi bir ülkede uzmanlık yapmanın da kendisine birçok yönden avantaj sağlayacağını düşünüyor. Kaval, kendi Almanya serüvenini ise şöyle anlatıyor: “Çin’den sonra Almanya’ya gidip 6 ay kadar Almanca öğrendim. Bu arada staja devam ettim, sonra B2 Almanca dil sınavına girdim. İhtiyacı olan hastanelere başvurdum ve bir hastane kabul etti. Evraklar incelemeye girdi. Şu anda bu yetki belgesini (approbation) bekliyorum. Ama o arada hastanede devam edebiliyorsunuz maaşlı bir şekilde."

Zeynep Kılıç / Zaman

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA