25 Kasım 2024
  • Ankara-1°C
  • İstanbul4°C
  • Bursa2°C
  • Antalya6°C
  • İzmir6°C

TÜSEB'DEN SAĞLIKTA "DİJİTAL DÖNÜŞÜM" VE "YAPAY ZEKA" TEKNOLOJİLERİ İÇİN TEŞVİK

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanı Prof.Dr. Erhan Akdoğan, başkanlığın desteği ile yürümekte olan 353 proje bulunduğunu, bunların önemli bölümünün dijital dönüşümü kapsadığını bildirdi.

TÜSEB'den sağlıkta "dijital dönüşüm" ve "yapay zeka" teknolojileri için teşvik

24 Ekim 2022 Pazartesi 11:18

TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan: "Lisans öğrencileri için 20 bin lira, yüksek lisans öğrencileri için 60 bin lira, doktora ve tıpta uzmanlık öğrencileri için 100 bin lira destek miktarı veriliyor. Destek programlarının üst limitleri 800 bin lira ve 50 milyon lira arasında kademeleri bulunuyor"

"Halihazırda TÜSEB desteği ile yürümekte olan 353 proje bulunmaktadır, bu rakamın yıl sonuna kadar 500 olması ön görülmektedir. Desteklenen projelerin önemli bölümünün dijital dönüşümü kapsayan projeler olmasını hedefliyoruz"

Akdoğan, AA muhabirine, sağlık alanında erken tanıdan tedaviye, AR-GE ile veri analizlerinden bilimsel çalışmalara kadar birçok alanda yapay zeka, akıllı cihazlar ve robotlar gibi yüksek teknolojinin önemli yer tuttuğunu ve bunun daha da artacağını "giyilebilir teknolojiler"in sağlık alanında artık çok sık kullanılmaya başladığını dile getirdi.

Erken tanı ve tedavide, giyilebilir teknolojiler ile ilgili olarak yapay zeka mobil uygulamalar, akıllı saatler gibi konuları da içeren geniş bir alandan bahsedilebildiğini belirten Akdoğan, şunları kaydetti:

"Bu teknolojiler kullanılarak, hasta olan birey ya da risk taşıyan ve kontrol altında tutulan birey takip edilebilirse, birçok olası sağlık sorununun önüne geçilebilecek ya da uyarıcı olacak. Örneğin, bu teknolojiler kullanılarak, kalp ritmindeki bozukluk, kan şekerindeki değişiklik, tansiyon değerleri, vücut sıcaklığı gibi parametreler belirlenebiliyor.

Bu teknolojiler, bireyi kalp krizi riski bulunduğuna ya da direksiyondaki bir sürücüyü, dikkatinin dağıldığına ilişkin uyarabiliyor. Bu şekilde, bir problemin erken tanısı, kişinin hemen bir sağlık merkezine ulaşması noktasında belirleyici olabiliyor. Son yıllarda hayatımıza giren akıllı saatler, iyi bir giyilebilir teknoloji örneğidir. Sensör teknolojilerindeki gelişmeler ve ürün maliyetlerinin düşmesiyle, bunların hayatımızdaki kullanım sıklığı gelecekte daha da artacak."

- Salgın döneminde yapay zekanın kullanımı

Yapay zeka tabanlı akıllı telefonların da giyilebilir teknolojilerden bağımsız düşünülmemesi gerektiğini kişinin her anını takip edebilen bu telefonların sağlık verilerini kayıt altına alarak giyilebilir sensörler ile entegre olabildiğini vurgulayan Akdoğan, "Salgın esnasında örneğin, hangi bölgede virüs yoğunluğu olduğu cep telefonlarının yaydığı sinyallerden sağlanabildi ve sağlıklı bireyler için büyük uyarıcı oldu. Denetimlere kolaylık sağlamak açısından 'Hayat Eve Sığar" uygulamasıyla aşı, karantina ya da izolasyona uyum takipleri yapılabildi." dedi.

Akdoğan, salgın döneminde robotik teknolojilerle çevredeki yoğunluğun da ihlallerin de tespit edilebildiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kovid-19 salgınında bazı ülkelerde insanların risk nedeniyle çalışamadığı laboratuvar ortamlarında robotik sistemler devreye girdi ve virüse açık ortamlarda çalışmaya imkan sağlandı. Yoğun bakımlarda, servis robotları kullanılmaya başlandı, bunlar hastanın yemek yemesi ve aile yakınlarıyla hastanın görüntülü görüşme yapmasını sağladı. Buna benzer alanlarda yakın gelecekte uygulama ve farklı amaçlarla kullanım artacak."

- "TÜSEB desteği ile yürümekte olan 353 proje bulunuyor"

Akdoğan, giyilebilir teknolojiler ve yazılım teknolojilerinin sağlık çalışanlarının ve hastaların en büyük yardımcıları olacağı değerlendirmesinde bulunarak, "TÜSEB bünyesinde yapılan '2050'ye Doğru Sağlık Bilim ve Teknolojilerinde Etki Faktörü' araştırmasında, dijitalleşme ve yapay zeka ile giyilebilir teknolojilerin yüzde 6'lık bir oranla en yüksek payı aldığı belirlendi." diye konuştu.

Bu nedenle girişimcilere destek verilmesinin önem taşıdığının altını çizen Akdoğan, TÜSEB bünyesinde hizmet veren birimlerden birinin "TÜSEB Sağlık Veri Araştırmaları ve Yapay Zeka Uygulamaları Enstitüsü" olduğunu söyledi.

Akdoğan, burada yapay zeka yazılımlarının yanı sıra cihaz geliştirilmesi için de araştırma yapıldığını ve "giyilebilir sensörler" başlığı altında üniversitelere ve özel sektöre teşvik verdiklerini bildirdi.

Askeri sağlık teknolojileri, sağlıkta dijital dönüşüm, giyilebilir sensörler, sağlıkta veri araştırmaları ve yapay zeka, sağlık eğitimi amaçlı simülatör tasarım, klinik karar destek sistemleri gibi bilimsel alanlardaki proje desteklerinin birbirini tamamladığını ifade eden Akdoğan, A, B ve D şeklinde 3 farklı destek programı bulunduğunu kaydetti.

Akdoğan, 2022'de 30 farklı bilimsel alanda, lisans öğrencilerinden deneyimli araştırmacılara kadar verdikleri AR-GE proje destekleri hakkında bilgi verdi.

Enstitü olarak, araştırmacı öğrencilerin yanında olduklarını vurgulayan Akdoğan, şunları kaydetti:

"Lisans öğrencileri için 20 bin lira, yüksek lisans öğrencileri için 60 bin lira, doktora ve tıpta uzmanlık öğrencileri için 100 bin lira destek miktarı devrede. Bilhassa B ve D grubu destek programlarının üst limitleri 800 bin lira ve 50 milyon lira arasında kademeleri bulunuyor. Halihazırda TÜSEB desteği ile yürümekte olan 353 proje bulunmaktadır, bu rakamın yıl sonuna kadar 500 proje olması ön görülmektedir. Desteklenen projelerin önemli bölümünün dijital dönüşümü kapsayan projeler olmasını hedefliyoruz." bilgisini paylaştı.

- "Geleceğe dair iyimser ve kötümser senaryolar belirlendi"

TÜSEB tarafından düzenlenen "Geleceğin Pandemileri" başlıklı sempozyumda da dijital teknolojilerin sağlık sistemleri üzerine etkisi ve olası salgınlardaki yerinin ele alındığını anlatan Akdoğan, strateji çalışmaları doğrultusunda, iyimser, kötümser ve gerçekçi senaryolar üzerinden konuların masaya yatırıldığını aktardı.

Akdoğan, geleceğe dair iyimser senaryolarda, sağlık sistemlerinin iyileşmesi, yapay zeka kullanımının artması, dijitalleşmenin ön plana çıkması, sağlık hizmet sunumunda kalitenin ve hızın, araştırmaların ve ürün geliştirmelerin artırılması, sağlık altyapısının kuvvetlendirilmesi gibi sonuçlar beklendiğini ifade ederek, "Kötümser senaryolar kapsamında ise virüslere karşı zamanında etkin bir aşının geliştirilememesi, salgınların yoğunlaşması, tedarik zincirindeki kırılmalar gibi konular ön planda." diye konuştu.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA